Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/541 E. 2020/509 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/541
KARAR NO : 2020/509

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 03/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; …. Bankası A.Ş … Şubesine ait … seri numaralı, çek koçanının sehven çamaşır makinesinde yıkandığı için parçalanarak imha olduğunu, bu nedenle çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava basit yargılama usulüne tâbi olması nedeniyle HMK’nun 320/1’nci maddesi uyarınca duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verilmiştir.
Dava, hukukî niteliği itibariyle TTK’nun 651 inci maddesinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptali istemine ilişkindir.
Yüksek Yargıtay 11 hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında belirtildiği üzere ; henüz keşide edilmemiş, çek vasfında olmayan tamamen boş çek yapraklarının tedavüle konmuş sayılmayacağından hesap sahibi tarafından zayi nedeni ile iptal davası açılamaz.Ele geçirilenlerce imzalanıp doldurulması sonrasında çeke dayalı hak iddia edene karşı menfi tespit davası açılabilir. Boş çek yapraklarına dayanarak iptal isteminde bulunmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. TTK’nun 818 inci maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedel tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli ile ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
Davacı asilin 01/09/2020 tarihli dilekçesi ile dava konusu çekin boş çek yaprağı olduğunu, herhangi bir keşide tarihinin ve bedelinin olmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde çek koçanını çamaşır makinesinde yıkadığından bahisle dava açmış olup hasımsız açılan bu davada HMK’nun 320/1 maddesi göz önüne alınıp toplanması gereken delil söz konusu olmadığından duruşma yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda boş çek yaprakları nedeniyle çek iptali davası açmada hukuki menfaatinin bulunmadığı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK’nun 114/1-h maddesinde düzenlenen davacının hukukî yararının bulunmaması sebebiyle aynı kanunun 115/2.maddesi uyarınca usulden REDDİNE ,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 03/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza