Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/534 E. 2022/139 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/534 Esas
KARAR NO : 2022/139

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile 01/09/2015 tarihli faturaya istinaden 47.430,35 TL cari hesap alacakları bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibine başlandığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığını, davacı şirket ile dava dışı ….. Ltd. Şti. Arasında 21/12/2012 tarihli sözleşme gereğince davalı şirketin aracı ….. şirketi vasıtası ile mal ve hizmet aldığını, dava dışı ….. Ltd. Şti.’nin 47.430,35 TL tutarını 06/10/2015 tarihli … nolu çek ile davacı …. şirketine ödeyerek borcu kapatmış olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine ve davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019 yılı ticari defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, Ocak- Aralık ayı beratlarının ilgili tebliğe uygun olarak süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süreci içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. Madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfı taşıdığı, davacı şirketin uyuşmazlığa konu 47.430,35 TL’lik faturaya ilişkin cari hesap bakiyesinin tahsilini dava dışı ….. Denizcilik şirketinden tahsil eden 06/10/2015 tarihinde 155.664,01 TL tutarlı …bank’a ait …. çek numaralı 03/12/2015 keşide tarihli çek ile yapmış olduğu, bu çekin karşılığında 47.430,35 TL tutarı davalı şirket cari hesabına virman yaparak hesap bakiyesini kapatmış olduğu, davacı şirket cari hesabından bu çekin çıkartılarak, cari hesap bakiyesi kadar alacaklı hale getirilebilmesi için söz konusu çekin şirkete iade edilmiş olması gerekmekte ise de bu hususta ibraz edilmiş bir belge bulunmadığı, bu durumda davacı şirketin cari hesap bakiyesinde belirtilen 47.430,35 TL tutarında alacaklı olduğu yönünde somut bir tespit yapılamadığı, davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olan cari hesap bakiyesinin 06/10/2015 tarihli çek ile kapanmış olduğu ve davacı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi ek raporunda; davacı şirketin dava dışı ….. Denizcilik Ltd. Şti. İle aralarındaki sözleşme gereğince müşteri olarak akaryakıt satışı yapılan şirketten bakiye 47.430,35 TL alacaklı olduğu, bu tutarın garantör olan dava dışı ….. Ltd. Şti. Tarafından ödendiği yönünde kayıt yapılan 155.664,01 TL tutarlı çekin ödenmediğinin banka müzekkere cevabından anlaşıldığı, davalı şirketin uyuşmazlığa konu faturaya karşılık ödeme yaptığına ilişkin bir tespit yapılamadığı, davacı şirketin cari hesap bakiyesinde belirtilen 47.430,35 TL tutarında alacaklı olacağının hesap ve mütalaa edildiği, davalı şirketin 47.430,35 TL tutarındaki fatura borcunu ödediğine dair herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 11/10/2021 tarihli bilirkişi 2.ek raporunda; davacı şirketin davalı şirketten olan 47.430,35 TL tutarlı alacağının dava dışı ….. Ltd. Şti tarafından çek ile ödenerek ticari defterlere kayıt edilmiş olduğu, bu çekin karşılıksız çıkması sonucu çekin davacı şirket uhdesinde bulunduğu ve çek tutarı kadar dava dışı ….. Ltd. Şti.’den alacaklı olduğu ticari defterlerden anlaşıldığı, davacı şirketin uhdesinde bulunan ve karşılıksız olduğu belirtilen 892.967,05 TL tutarlı çek tutarı içerisinde bulunan 47.430,35 TL tutarlı bakiyenin davalı şirketten talep edilip edilemeyeceği yönündeki hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 11/01/2022 tarihli bilirkişi 3.ek raporunda; davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK madde 69-70/son ve 72/3 ve V.U.K. Madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı anlaşılmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, davalı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK’ya göre açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK madde 69-70/son ve 72/3 ve V.U.K. Madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, 2015 yılı öncesinde 2014 yılı defterleri de incelenmiş olup taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, 2014 yılında davacı şirket tarafından davalı şirkete hitaben düzenlenmiş olan faturaların bedelinin dava dışı ….. şirketinden tahsil edilmiş olduğunun davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarından anlaşıldığı, 2015 yılında her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, uyuşmazlığa konu olan 47.430,35 TL tutarlı fatura hariç diğer diğer 3 fatura için de fatura tutarlarının dava dışı ….. şirketinden tahsil edildiğinin davacı şirket cari hesap kayıtlarından anlaşılmakla davalı şirket tarafından davacı şirkete yapışmış doğrudan bir ödeme kaydına rastlanılmadığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, alım – satım sözleşmesine karşılık cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu yapılan 47.430,35 TL asıl alacak takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 47.430,35 TL’ dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının defter ve belgelerinin incelenmesinde;
– Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve defter kayıtlardan anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, satılan ürüne yönelik faturaların davalı adına kesildiği ve davalı tarafça da defter ve belgelerine kayıt edildiği görülmüştür.
– Ancak, taraflar arasında doğrudan bir akaryakıt sözleşmesi bulunmamaktadır. Arada, aracı firma olan dava dışı ….. şirketi yer almaktadır. Dava dışı ….. şirketi ile davacı şirket arasında akaryakıt satımına aracılık edilmesi ve müşteri temini noktasında yapılan bir sözleşme bulunmaktadır. Davacı tarafa, akaryakıt satımı için dava dışı ….. şirketi müşteri bulmakta olup, bu müşteriye doğrudan satım ve teslim işlemini davacının yaptığı ancak ödemenin aracı şirket olan dava dışı ….. şirket üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki satım sonrası ödeme işlemi, hep bu şekilde yürütülmüştür.
– Dava dışı ….. şirketi, davacı şirkete sözleşme kapsamında garantör sıfatıyla sorumludur. Ancak, davalı şirketin bu sözleşme kapsamında ya da başka bir türlü davacı şirkete herhangi bir garantörlük sorumluluğu bulunmamaktadır.
– Davalı şirket, hiçbir zaman doğrudan davacı şirkete ödeme yapmamış olup, hep dava dışı aracı firma olan ….. şirketine ödeme yapmış ve akabinde de dava dışı ….. şirketi de davacıya ödeme yapmıştır. Bu ödeme yöntemi tarafların kabulünde bu şekilde yürütülmüştür.
– Dava konusu yapılan alacak miktarı da, davalı şirket tarafından dava dışı ….. şirketine ödenmiştir. Dava dışı ….. şirketi tarafından da, davacı şirkete bu ödeme çek yoluyla yapılmıştır. Ancak, dava dışı ….. şirketinin çekle yapmış olduğu ödeme, çekin karşılıksız çıkması sebebiyle gerçekleşmemiştir.
– Bu haliyle davacının 47.430,35 TL alacağı bulunmaktadır. Ancak, yukarıdaki belirtilen ve tarafların kabulünde olan ticari alışveriş ve ödeme yöntemi kapsamında, bu alacağın borçlusu davalı şirket olmayıp, dava dışı ….. şirketidir. Bu şirketin, davacı ile aralarında yapmış oldukları sözleşme kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda, davacı tarafın iddiasını davalı şirket yönünden ispat edemediği ve davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığı anlaşılmış olup, açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının, dosya kapsamında kötüniyeti ispat edilemediğinden, yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının REDDİNE,
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 572,85 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 492,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
– Davalı tarafça yapılan 800,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.965,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza