Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2021/391 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/497 Esas
KARAR NO : 2021/391

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma bünyesinde bulunan …. Hotel ve … ile turizm sektöründe hizmet veren köklü firmalardan biri olduğunu, davalı ile müvekkil aralarındaki cari hesap borcu ve fautaların ödenmemesi üzerine davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, haksız bir şekilde borca ve takibe itiraz edildiğini, borcun hala ödenmediğini, borcun iki tarafın defterleriyle de sabit olduğunu, borcun faturalarla sabit olduğunu ve likit olduğunu, arabuluculuğa gidildiğini ve tutanağın dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete 17/08/2020 tarihinde usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, taraf teşkili sağlanmış, uyuşmazlık konuları belirlenerek, deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 54.666,27 TL asıl alacak ve 1.959,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.626,19 TL alacak üzerinden takibe geçildiği, davalı tarafın takibe itiraz ettiği, bunun üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalıya takibe konu bakiye alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için taraf defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2019 ve 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle 54.665,27 TL cari hesap alacağı olduğu kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmasına karşın yapılan ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini hazır etmediğinden bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Dosyaya sunulu bilirkişi raporunda e-arşiv fatura denilmişse de faturaların incelenmesinde e-temel fatura senaryosunda oldukları görülmüştür. Davacının alacağına dayanak faturaların e-fatura olarak TEMEL fatura senaryosunda düzenlendiği ve dolayısıyla davalının sistemine Online olarak düştüğü, e-faturaya sadece kayıtlı posta sistemi veya Noter vasıtası ile itiraz edildiği, ancak davacının alacağına dayanak faturalara itiraz edildiğine dair herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, ayrıca davalı yanın kısmi ödeme yapması nedeniyle mahkememizde kesin kanaat oluşmuştur.
Tüm dosya kapsamında faturaların e-fatura olduğu, söz konusu faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmadığı ve aksine bir delilinin de bulunmadığı, neticeten davacının cari hesaptan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 54.665,27 TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 54.665,27 TL açısından iptaline, takibin 54.665,27 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, davacının işlemiş faiz talebinin ise 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun Borçlunun Temerrüdü başlıklı 117’nci maddesine uygun olarak takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme ve belirli bir vade de olmadığından, takip tarihi itibariyle davacının işlemiş faiz alacağının bulunmadığından işlemiş faize ilişkin itirazın iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 54.665,27 TL alacak yönünden iptali ile takibin 54.665,27 TL alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla avans faizi uygulanmak suretiyle takimin DEVAMINA,
2-Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 10.933,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.734,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 683,91 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 283,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.767,14 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.906,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.960,92 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 683,91 TL peşin harç, 283,13 TL icra dosyasına yatırılan harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ödenen 750,00 TL bilirkişi ücreti, 51,00 TL posta gideri olmak üzere topal 801,00 TL yargılama giderinden red ve kabule göre hesaplanıp takdir olunan 773,26 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 01/04/2021 13:55:59

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza