Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/486 E. 2020/759 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/486 Esas
KARAR NO : 2020/759

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin 2014 yılında kapandığını, ancak şirket üzerine kayıtlı …. plakalı kasa kamyonun satışını yapmak için davayı açtıklarını, … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket üzerine kayıtlı …. plakalı aracın satış ve devir işlemlerinin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; 6102 sayılı TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin olunan anonim şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edilmiş olması nedeniyle adı geçen şirketin …. plakalı aracın satış ve devir işlemlerinin sonuçlandırılması için TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca ihyası şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
İhyası istenilen şirketin … internet sitesinden çıkartılan sicil kaydının incelenmesinde; … sicil nosunda kayıtlı …. İnşaat Turizm Pazarlama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin …. Mahallesi …. Sokak No:…. …. …/… adresinde sicilde kayıtlı olduğu, 07/07/2014 tarihinde re’sen terkin edildiği anlaşılmıştır.
İhyası istenilen şirketin adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı ve mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit olunmuştur.
Ek tasfiye kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile getirilen ve yukarıda izah etmiş bulunduğumuz ihya ile benzerlik gösteren hatta ihyanın kanuna dökülmüş hali de diyebileceğimiz bir kurumdur. Ek tasfiye, kanunun 547. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 30.06.2012 tarihli ve 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 26.06.2012 tarihli ve 6335 sayılı Kanun’un 38’inci maddesi ile “geçici madde 7” eklenmiş olup, söz konusu madde ile münfesih olmasına veya sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler (AŞ ve LŞ) ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsama alınan anonim ve limited şirketler ile kooperaitiflerin sicil kayıtları ticaret sicili müdürlüklerince gerekli ihtar ve ilanlar yapılmak suretiyle terkin edilmiştir.
Yargıtay yerleşik kararlarında da açıklandığı üzere; “6102 Sayılı TTK’nun yürürlük tarihinden önce veya 01/07/2015 tarihine kadar şirketlerin veya kooperatiflerin münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, 6103 sayılı kanunun 20/1 ve tebliğin 7.maddesi kapsamında 14/02/2014 tarihine kadar sermayesini asgari tutara yükseltmeyerek münfesih duruma düşülmesi, TTK’nun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle şirketler veya kooperatifler re’sen terkin edilebilirler. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere veya kooperatiflere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler veya kooperatifler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin veya kooperatiflerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler veya kooperatifler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar diğer haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
Somut uyuşmazlıkta; davacı kurumun ihyası istenilen şirketin, sicil müdürlüğünce ticaret sicilden TTK.nun geçici 7.maddesi uyarınca re’sen 07/07/2014 tarihinde terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu kabul edilmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile; …. sicil nosunda kayıtlı …. İnşaat Turizm Pazarlama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin … plakalı aracın satış ve devir işlemlerine münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak davacı şirket yetkilisi …. ‘ün atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul …nde … sicil nosunda kayıtlı … İNŞAAT TURİZM PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin … plakalı aracın satış ve devir işlemlerine münhasır olmak üzere TTK 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak davacı şirket yetkilisi ….ün atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸