Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/481 E. 2021/697 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/481 Esas
KARAR NO : 2021/697

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü … Esas sayısı ile davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan bonolar, yasanın aradığı şartlardan yoksun olduğunu, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu, bono lehtarının kendisinden sonra gelen cirantaya başvuramayacağını, bonoda tahrifat yapıldığını, bononun zamanaşımına uğradığını, takibe süresi içinde itiraz edilmiş olup; ayrıca menfi tespit davası açılmasında hukuki yararlarının bulunduğunu, Dava konusu yapılan icra takibi ve dayanak bonolar hakkında Beş Günlük yasal itiraz süresi içinde Gaziosmanpaşa … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayısı ile itirazlarımız ileri sürülmüş olup işbu mahkeme tarafından tensiple beraber Takibin Tedbiren Durdurulmasına karar verilmiştir. Davacının icra takibi alacaklısı davalı firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı tacir olup yasa gereği defter ve belge tutma zorunluluğu bulunduğunu, davalının defter ve belgeleri incelendiğinde müvekkilinin davalı firmaya herhangi bir borcunun olmadığı görüleceğini, müvekkilinin Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü … Es sayılı dosyasından ve dayanak 03.01.2017 vadeli 57.500,00 TL bedelli, 01/01/2017 vadeli 57.500,00 TL bedelli ve 01/01/2017 vadeli 57.900,00 TL bedelli bonolardan dolayı Borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötüniyetli icra takibi başlatan davalı alacaklının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı …, davalı şirketin ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Nalburiye ve İnşaat Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin vermiş olduğu bonoya kefil olduğunu, dolayısıyla davacı, bonoda ciranta olmayıp kefil olduğunu, davacının, senedi düzenleyen …. Nalburiye ve İnşaat Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, Bu nedenle …. Nalburiye ve İnşaat Yapı Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti., davacının kefil olduğu senetlere ilişkin Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının borcunu ödeyerek dosyayı infaz ettiğini, davacının kefil olduğu senetlerin bedeli ödendiğini, bu nedenle davanın reddine, davacının %20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasınnı incelenmesinde; alacaklı … San. Ve Demir Çelik Tic. A.Ş.tarafından borçlular …. Nalburiye ve İnşaat Yapı malzemeleri. San ve Tic. Ltd. Şti., … ve … aleyhine 260.697,25 TL alacağın tahsiline yönelik olarak takip başlatıldığıGaziosmanpaşa …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas, … Karar sayılı kararıyla takibin durduğu görülmüştür.
Gaziosmanpaşa … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı, … karar sayılı dosyasında zamanaşımı şikayetinin kabulü ile davacı yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, gerekçeli kararın ve kesinleşme şerhinin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Davacı vekili, yargılama sırasında taleplerinin konusuz kaldığını ve talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından ve bu icra dosyasındaki bonolardan kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu görüldü.
Dosya içerisine celp edilen Gaziosmanpaşa … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı dosyasında, iş bu davaya konu 3 tane bonoya dayalı takipten kaynaklı alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile şikayetinin kabulü ile davacı yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür.
Yine davalı tarafça sunulan cevap dilekçesine ek ibraname başlıklı belge içeriğinde de, Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyadaki borçlu kefil davacı …’ in ibra edildiği görülmüştür.
Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 681. maddesi gereğince kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yolu ile mümkündür. Aynı Kanun’un 686. maddesi gereğince, bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla tevsik etmesi gerekir. Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunludur. Ciroların birbirine bağlı olması, her şeyden önce, ilk cironun lehtar tarafından yapılmasıyla mümkündür. İlk ciro lehtara ait değilse, ciro zinciri düzensiz demektir. Ancak lehtarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar.
Bono arkasına atılan imza ciro hükmündedir.
Davaya konu 3 senedin yapılan incelemesinde; senedin arka yüzünde herhangi bir aval ya da kefalet şerhini içermeyen tek başına davacının adı soyadı ve imzasının yer aldığı görülmüştür. Senedin lehtarı davalı tarafından yapılan herhangi bir ciro da bulunmamaktadır.
Bu haliyle senetlerden kaynaklı davacının kefillik sıfatının bulunduğu davalı tarafça ispatlanamamıştır. Bu sebeple ve davalı lehtar tarafından kendisinden sonra gelen cirantaya da başvurulması mümkün olmadığından, davacının icra takibinden ve davayı konu senetlerden kaynaklı davalıya borçlu olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin, talebinin konusuz kaldığını ve dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi talebi olduğu görülerek, taleple bağlı kalınarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.452,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.392,76 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya İADESİNE,
– Davacı tarafça harç olarak harcanan 121,50 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 26.698,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen toplam 32,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza