Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2022/715 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/448 Esas
KARAR NO : 2022/715 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. (Eski Esas …) esas sayılı dosyası ile 21/05/2014 tanzim, 21/05/2016 vade tarihli ve 70.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak 71.080,21 TL tutar üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile bono lehdarı … tarafından takip başlatıldığını, takip dayanağı bono üzerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmayan sahte bir imza olduğunu, takip dayanağı bono üzerindeki keşideci imzasının müvekkiline ait olmayan sahte bir imza olduğu hususunun gerek dilekçe ekinde sundukları imza örnekleri gerekse bildirecekleri ve Mahkemece celp edilecek tatbike elverişli başkaca imza örnekleri ve gerekse de müvekkilinden alınacak imza örnekleri ile takibin dayandırıldığı bono aslı üzerindeki imzanın grafolojik tekniklerle mukayese edilmesiyle kesin ve bilimsel olarak anlaşılacağını, bono üzerindeki imzanın sahteliğinin incelendiğinde görüleceği üzere çıplak gözle dahi anlaşılabilecek kesinlikte olduğunu, müvekkili tarafından bugüne kadar kendisine ait olmayan sahte imzalı bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine, takip dayanağı bonoya ve borca karşı eşinin ileri derecede kanser hastası oluşu ve gördüğü yoğun tedavi süreçleri nedeniyle itiraz ve sair yasal başvuruların yapılamadığını, takip alacaklısının, takip dayanağı bononun lehdarı olması nedeniyle, bono üzerindeki imzanın müvekkilince atılıp atılmadığını bilebilecek konumda olduğunu, bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmayan sahte imza olduğunun tespiti halinde takibin haksız ve kötü niyetli başlatılmış olduğunun sabit olduğunu, bu itibarla takip yapmakta haksız ve kötü niyetli davalı tarafın İİK 72/5. maddesi hükmüne göre borcun %20’sinden az olmamak ve takip kapsamında yapılan cebri satış nedeniyle mal varlığı eksilen müvekkilinin somut maddi zarara uğraması nedeniyle müvekkilinin haksız takip nedeniyle uğradığı zararı karşılayacak bir oranda tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini bildirerek, dava konusu Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının HMK 209/1 hükmü gereğince tedbiren teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulmasına, mahkeme aksi kanaate olduğu takdirde dava konusu takip dosyasındaki satış işlemlerinin müvekkilinin takip nedeniyle daha fazla ve ilave bir zarara uğramaması bakımından tedbiren durdurulmasına, bu isteminde kabul görmemesi halinde dava konusu Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında icra veznesine yatırılacak olan paranın alacaklı tarafa ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, müvekkili …’nın takip dayanağı bono ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin ve bononun iptaline, icranın eski hale iadesine, davalılar hakkında İİK 72/5 maddesi gereğince menfi tespit kararına konu borç miktarının %20’sinden az olmamak ve haksız takip nedeniyle uğranılan somut zararı karşılayacak oranda müştereken ve müteselsilen tazminata hükmedilmesine, yargılama masrafları ile kanuni vekalet ücretinin ayrı ayrı ve müşterek ve müteselsilen davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça icra dosyasında görüleceği üzere borcun bir kısmının icra-i satış yolu ile ödendiğini ve ödenmiş olan kısım üzerinden menfi tespit davası değil istirdat davası açılması gerektiğini, istirdat davasının da ancak 1 yıl içinde açılabileceğini, bu sebeple davacının ancak kalan kısım için menfi tespit davası açabileceğini, bu davanın da 1 yıllık zaman aşımına tabi olup zaman aşımı sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, davanın arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadan açıldığından reddi gerektiğini, menfi tespit davasında hukuki yararın dava şartı olduğunu, davacının kendisine tanınan yasal sürelerin hiçbirinde bu haklarını kullanmadığını, davalının hiçbir itirazda bulunmadığını, imza inkarında bulunmadığını, dava açmadığını ve hiçbir aşamada itiraz etmediğini, bu sebeple davacının hukuki yararı olmadığını ve davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davacı borçlunun kötü niyetli kanunun dolanmasına sebebiyet vererek ve hile ile iş bu davayı ikame ettiğini, amacının müvekkillerinin alacağını sürüncemede bırakmak olduğunu, davacının neredeyse 5 yıl sonra bu davayı açmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iş bu davada davacı borçlu … ve senette kefil olan …’in müvekkillerinin babası ve eşi lehtar …’ın hemşehrileri ve köylüsü olduklarını, …’ın ticaretle uğraşan, kasaplık mesleğini yürüten ve herkes tarafından bilinen ve herkese yardımcı olan biri olduğunu, bu yardımseverliğinin çevredeki tüm esnaflar tarafından da bilindiğini, davacı borçlu … ve …’in kardeş olduklarını, bu kişilerin müvekkillerinin babasından iş kuracaklarını, kendilerinin kredi çekmelerinin mümkün olmadığını, bankaya borçlarının olduğunu belirterek para yardımı istediklerini, alacaklı lehtar müteveffa …’ın ticaretle uğraştığı için nakit para veremeyeceğini ancak alacağını garanti altına almak için senet verirlerse kendilerine bankadan kredi çekeceğini belirttiğini, aradan belli bir zaman geçtikten sonra borçlu … ve senette kefil olarak yer alan …’in 21/05/2014 tanzim tarihli ve 21/05/2016 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli senet ve davacı/borçlu …’nın kendi adına kayıtlı Ordu İli, … İlçesi, … Mah, … ada, …parsel de taşınmaz evin tapusunu lehtar …’a tanıklar huzurunda verdiğini, bunun üzerine …’ın 2015 yılında davacı borçlunun verdiği tapu ile …bank …. Şubesine gittiğini ve davacı borçlunun vermiş olduğu tapunun üzerine eksper tarafından değer biçilerek 140.000 TL bedelli ipotek konulduğunu ve senet miktarı kadar 70.000,00 TL kredi çekildiğini ve kredi bedelinin davacı borçluya verildiğini, lehtar … tarafından krediler ödendikten sonra ipoteğin kaldırıldığını, senet bedelleri ödenmeyince lehdar … tarafından bankaya ibraz edilerek protesto yapıldığını, lehtar … ile davacı borçlu … ve …. arasındaki hukuki ilişkiye bir çok kişinin tanık olduğunu, müteveffanın borçlulara güven duyarak ve sadece yardım etmek için kredi çektiğini ve vade tarihinden 2 yıl sonra senedin ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, lehtar müteveffa tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz işlemi yapıldığını, 20/06/2016 tarihinde Ordu İli, … İlçesi … mah, … Ada, … Parsel sayılı taşınmaza haciz uygulandığını ve Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile 23 /06/2016 tarihinde icra takibine geçildiğini, borçluya ödeme emrinin usulüne uygun yapıldığını, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini ve dosyanın hiçbir aşamasında tekbir itiraz edilmediğini, borçlu adına kayıtlı olan Ordu İli, … İlçesi … mah,… Ada,… Parsel sayılı taşınmazın icra yolu ile satıldığını ve müvekkilinin borcuna mahsuben bu gayrimenkulü aldığını, kalan dosya borcunun devam ettiğini, amacın kötü niyetle alacağı sürüncemede bırakmak olduğunu, icra takibinin devamında borçlu …’nın hissedarı olduğu Ünye Atatürk Mahallesinde bulunan arsasına haciz konulduğunu, icra dosyasında borçlu davacının kanunen kendisine tanınan yasal süre içerisinde haklarını kullanmadığını bildirerek, müvekkilleri aleyhine doğabilecek herhangi bir zarar sonucu açacakları fazlaya ilişkin her türlü dava, tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla; usuli itirazlarının kabulü ile davanın reddine, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine, davacının kendisine tanınan yasal süreler içinde haklarını kullanmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddini, davacı borçlu tarafından haksız ve kötü niyetle ve müvekkillerinin alacağını sürüncemede bırakmak için açılan davanın reddine, davacı borçlunun haksız ve kötü niyetli tedbir talebinin reddine, davacı borçlunun haksız ve kötü niyetli tazminat talebinin reddine, mahkeme tarafından resen alınacak sebeplerle güncel faiz ve masraflarla alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına ve yine bu miktar üzerinden %20 para cezasına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekaletin davacı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, imza inkarı sebebi ile İİK’nın 72. maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. (eski …) Sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının …, borçluların … ve … olduğu, 21/05/2014 düzenleme; 21/05/2016 ödeme tarihli lehtarı …, düzenleyeni …, kefili … olan 70.000,00-TL bedelli senede istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin UYAP sistemi üzerinden celp edilen .. D.İş Sayılı dosyasının incelenmesinde; ihtiyati haciz isteyenin …, karşı tarafın … ve … olduğu, 21/05/2014 düzenleme; 21/05/2016 ödeme tarihli lehtarı …, düzenleyeni …, kefili … olan 70.000,00-TL bedelli senet aslı dayanak gösterilerek ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, istemin kabulüne karar verilerek; (70.000,00-TL) alacak yönünden %15 teminat mukabilinde İİK’nun 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine karar verildiği anlaşılmıştır.
Fatsa …. Asliye Hukuk Mahkemesinin UYAP sistemi üzerinden celp edilen .. Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının …, davalıların …, …, … ve … olduğu, yolsuz tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil terditli olarak tazminat talebine ilişkin dava olduğu, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.

Mahkememizce davacının imza örnekleri talimat Mahkemesi aracılığıyla celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava ve takibe konu senet aslı Bakırköy …. İcra Müdürlüğünden celp edilerek …. numarasına kayıtla Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Ünye …. Noterliği ve Ünye Tapu Müdürlüğünden davacının imzalarının bulunduğu belge asılları imza incelemesine esas olmak üzere celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Dava konusu edilen 21/05/2014 düzenleme; 21/05/2016 ödeme tarihli 70.000,00-TL bedelli senet üzerindeki davacıya atfen atılan imzalar ile davacının toplanan emsal imzaları ve Mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri mukayese edilerek davacının eli ürünü olup olmadığı hususlarında dava konusu senet esas alınmak suretiyle rapor hazırlanması için dosyanın imza incelemesi konusunda uzman üçlü grafolog bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 02/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;” …İnceleme konusu 21/05/2014 tanzim, 21/05/2016 vade tarihli, 70.000,00-TL’lik senedin ön yüzünde davacıya atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’nın eli ürünü olmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.

Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalılar vekili tarafından rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
…bank A.Ş.’den; davalılar murisi … tarafından banka nezdinde kullandırılan kredi nedeniyle düzenlenen 22/05/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ipotek işlemine ilişkin belgeler celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Fatsa Tapu Müdürlüğünden; Ordu İli … İlçesi … Mahallesi … Ada … parsel 9 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı ile 22/05/2014 tarih … yevmiye numaralı resmi senet ve ipoteğe ilişkin tüm belgeler celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesi).
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir.
İddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. (eski …) Sayılı takip dosyası, 02/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davanın, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. (eski …) Sayılı dosyasında takibe konu 21/05/2014 düzenleme; 21/05/2016 ödeme tarihli 70.000,00-TL bedelli senedin keşidecisi görünen davacının imzanın kendisine ait olmadığından bahisle açmış olduğu menfi tespit davası olduğu, davacıya ait imza incelemesine esas davacının imzasının bulunduğu belge asıllarının dosyaya getirtildiği, davacıya ait imza örnekleri ile dosyanın üçlü grafolog bilirkişi heyetine sevk edildiği, belge asılları üzerinden yapılan teknik inceleme sonucunda hüküm kurmaya elverişli 02/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporuna göre senet üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, her ne kadar davalı tarafça davalılar murisinin davacıya kredi çekerek borç para verdiği ve borcun ödenmediği iddia edilmiş ise de davacının bahsedilen borç için taşınmazını ipotek ettirdiği, kredi borcu ödendiğinde ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmakla; 02/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının davalılara dava konusu senet nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak; davanın kabulüne, davacının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. (eski …) Esas sayılı takip dosyasından ve icra takip dosyasının dayanağı olan 21/05/2014 tanzim, 21/05/2016 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, takibin durdurulmasına, İİK.72/5 Md. Uyarınca alacağın %20 si oranındaki (14.216,04 TL) tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. (eski …) Esas sayılı takip dosyasından ve icra takip dosyasının dayanağı olan 21/05/2014 tanzim, 21/05/2016 vade tarihli 70.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalılara BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE, takibin DURDURULMASINA,
2-İİK.72/5 Md. Uyarınca alacağın %20 si oranındaki (14.216,04 TL) tazminatın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.855,48-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.213,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.641,60-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.213,88-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 317,50-TL posta gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.385,78-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 10.040,43-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸