Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/447 E. 2020/1026 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/447 Esas
KARAR NO : 2020/1026

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …. dünyası ve …. Doğa Sporları isimli şirketlerde bir dönem insan kaynakları müdürü olarak çalıştığını, o dönem koşullarından dolayı kağıt üzerinde %1 ortak olarak göründüğünü, davalı şirketler hakkında Büyükçekmece CSB tarafından yapılan soruşturma kapsamında şirket sahipleriyle birlikte gözaltına alındığını ve serbest kaldığını, soruşturma sırasında paniğe kapılması sebebiyle %1 hissesini … isimli şahısa devrederek ortaklıktan ayrıldığını, cezaevinde 1 hafta kaldığını, tahliyeden sonra psikolojik bunalıma girdiğini ve tedavi gördüğünü, daha sonra psikolojik durumunun düzelmesi için … firmasına işe girdiğini, sigortasının halen davalı şirkette göründüğünü farkedince davalı şirket sahibiyle görüştüğünü, durumun gözden kaçtığının söylendiğini, derhal yapılacağını söyleyerek hem sigorta hem hisse çıkışının sağlandığını, aradan uzun süre geçtikten sonra tarafına ödeme emri geldiğini, vergi dairesine gittiğinde ödeme emirlerinin sehven gönderildiğinin anlaşıldığını, yaşadığı sorunlar nedeniyle işbu davayı açarak şirket ortaklığından ayrıldığının tespitini talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu sebeplerle şirket hisselerini …e devrederek ortaklıktan ayrıldığı halde o dönem şirket sahiplerinin tutuklanması nedeniyle ortaklıktan ayrılmasına dair işlemlerin tamamlanamaması, tescil ve ilanının yapılamaması nedeniyle bir süre daha resmiyette ortak olarak görünmekte olduğunu, bu süreçte doğabilecek herhangi bir adli idari hukuki ihtilaf ve sorumluluklardan dolayı sorumlu tutulmamasını, ortaklığın 16/12/2010 tarihinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının şirketlerinde 2 ortak zorunluluğundan dolayı kağıt üzerinde olan hisselerini …’ e devrederek ortaklıktan cıktığını, o dönem Büyükçekmece Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şirketlerinin tüm yetkililerinin ve muhasebecilerinin yaşadığı tutukluluk ve malvarlığına el koyma sebebiyle birçok işlerinin aksadığını ve şirket hisselerinin derine ilişkin kararların tescilinin de zamanında yapılamadığını, davacının fiilen şirket hisselerini devredip ayrıldığı tarih olan 16/12/2010 tarihi itibariyle tescil yapılmasını istediğinden dolayı müvekkil şirketlerin de davacının bu talebine yönelik geçmişe dönük tescil ettirme imkanı olmadığından huzurdaki davayı kabul ettiklerinii yargılama gideri ve ücreti vekaletin taraflarına yüklenmesini, kabul doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı şirketlerde ortak olmadığının tespitinin istemine ilişkindir. Davalılar, cevap dilekçesi ile davayı kabul etmişlerdir.
İddia, savunma ve dosya içeriği delillere göre; davacının bir dönem insan kaynakları müdürü olarak çalışmakta olduğu davalı … Dünyası ve … Doğa Sporları isimli şirketlerin, o dönemdeki mevzuat gereği en az iki ortak zorunluluğundan dolayı kağıt üzerinde usulen %1 ortağı olduğu fakat davalı şirketler hakkında Büyükçekmece CSB tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında şirket sahipleriyle birlikte 2010 yılının aralık ayında gözaltına alınıp serbest bırakıldığı, 16/12/2010 tarihinde davalı şirketlerdeki %1 hissesini şirket sahiplerinin gösterdiği … isimli şahsa devrederek şirket ve kağıt üzerindeki ortaklıktan ayrıldığından 16/12/2020 itibariyle ortak olmadığının tespitini istemiştir.
Davalıların cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiği, HMK’nın 311.maddesi gereğince kabulün davaya son veren taraf işlemi olduğu, davalı tarafından yapılan kabulün HMK’nın 309.maddesine uygun olduğu anlaşıldığından çeklerin davacıya iadesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABUL NEDENİYLE KABULÜNE, davacının davalı … Ve … Şirketlerinden 16/12/2010 tarihinden itibaren ortak olmadığının tespitine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu ilam ve karar harcının peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç, 95,00-TL tebligat ve 17,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 220,8-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/12/2020

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza