Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/438 E. 2021/1236 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/438 Esas
KARAR NO : 2021/1236

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin icra takibine ilişkin olarak yaptığı itirazda davalı şirketin İzmir ilinde bulunduğu gerekçesi ile İzmir icra dairelerinin yetkili olduğu iddiasında bulunduğunu, ancak takibe konu alacak cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı olduğunu, alacağın konusunun para alacağı olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinde düzenlendiği üzere “Para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir.” hükmü gereğince takip konusu borç bakımından müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Cad. …. Sit. … Sok. No:…. Zeytinburnu/İSTANBUL olduğundan yetkili icra müdürlüğünün Bakırköy icra müdürlükleri olduğunu, takibin yetkili İcra Müdürlüklerinde açılmış olduğunu, davalı tarafından takibe ilişkin yapılan yetki itirazının müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik iddiadan ibaret olduğunu, yetki itirazının reddi gerektiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında süregelen bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirketin davalı şirkete ürün satışları olduğunu ve fatura tanzim edildiğini, davalının taraflarının süregelen ticari ilişkisi içerisinde, kısmi ödemeler yapmışsa da cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcunu ödemediğini, cari hesaptan kaynaklanan bakiye borcun ödenmesinin davalıdan defalarca talep edilmiş ise de borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili üzerine düşen edimini ifa ettiği halde, davalı taraf cari hesaptan kaynaklanan borçlarını ödemediğini ve haksız yere icra takibine borç yönünden itiraz ettiğini, davalının, borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibinde, borca dair yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; yetki itirazının reddine, delillerin celbine, davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra takibinin 104.565,95-tl üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin, davacı şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, dilekçe ekinde sunulan faturadan da açıkça görüleceği üzere müvekkilinin, davalı şirkete bir kısım ürünleri iade ettiğini ve bu ürünlere ilişkin iade faturası kesildiğini, diğer ürün bedellerine ilişkin de müvekkili şirket tarafından ödemelerinin yapıldığını ve ödemelerin firma hesabına geçtiğini, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 104.565,95-TL toplam ve asıl fatura alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %19,5 avans faizi, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …’ün 13/07/2021 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasındaki ihtilafın, davacı yanın Bakırköy .. İcra Müdürlüğü nün … E. Sayılı İcra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği iddiası üzerine çıkmış bulunduğu, davacının 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği, davalının 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde ve usulüne uygun tasdik ettirildiği, davacı şirketin kendi ticari defterler incelenmesi neticesinde, davacının davalı şirketten takip tarihi olan 22.11 2019 tarihi itibariyle 159.972,90 -TL asıl alacak olduğu, davalı şirketin kendi ticari defterler incelenmesi neticesinde, davacının davalı şirketten takip tarihi olan 22.11.2019 tarihi itibariyle 105.565,95-TL asıl alacak olduğu, davacı şirketin takip tarihi olan 22.11.2019 tarihi itibariyle taleple bağlı kalarak davalı şirketten 105.565,95 -TL alacaklı olduğunun tespit ve hesap edildiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp değerlendirilmiştir.
Tarafların tacir olması nedeniyle taraf defterleri incelenmiş, yapılan inceleme neticesinde her iki taraf defterinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davalıdan akip tarihi olan 22.11 2019 tarihi itibariyle 159.972,90 -TL asıl alacak olduğu, davalı şirketin kendi ticari defterler incelenmesi neticesinde, davacının davalı şirketten takip tarihi olan 22.11.2019 tarihi itibariyle 105.565,95-TL asıl alacak olduğu anlaşılmış, takip tarihi itibariyle davalı defterlerinde davacıya görünen borç miktarının takibe konu asıl alacaktan bile fazla olduğu, bir nevi borcun kendi kabulünde olduğu, gelinen aşamada davalının söz konusu borcu ödediğini ispat etmesi gerektiği, konuya dair ispat için yeterli delil sunamadığı anlaşılmakla davacının davasında haklı olduğu ve alacağın da likit olduğu kanaatine varıalrak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 7.142,90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.260,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.882,17-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 13.883,77-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 1.260,73-TL peşin harç, 867,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.182,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2021
Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza