Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/404 E. 2020/446 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/404 Esas
KARAR NO : 2020/446

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 13/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2020

Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin 25/06/2019 tarihli … Esas … karar sayılı kararı üzerine mahkememizin yukarıdaki esas numarasına kaydı yapılan kayıt kabul davasının dava şartları bakımından HMK’nun 114.madde ve 115.maddeleri uyarınca görev bakımından dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden 01/06/2017 tarihinden geçerli olmak üzere iflasına karar verilen müflis …. San. Ve Tic. A.Ş. hakkındaki iflas tasfiye işlemleri Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürlüğü … İflas sayılı dosyası ile yürütülmektedir. İflas dosyasından gönderilen talimat neticesinde müflis şirkete ait ; …. ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain …. parsel …. nolu bağımsız bölüm, …. ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel … nolu bağımsız bölüm, … ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel …. nolu bağımsız bölüm, … ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel … nolu bağımsız bölüm, … ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel …. nolu bağımsız bölüm, … ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel …. nolu bağımsız bölüm, … ili, …. ilçesi, …. mahallesinde kain … parsel … nolu bağımsız bölüm, sayılı taşınmazların satışlarına esas teşkil edecek kıymet takdirleri Küçükçekmece … İcra Dairesi … Talimat sayılı dosyasından yapıldığını, rapora konu taşınmazların piyasadaki rayiç bedelleri ile civarındaki emsallerin rayiç bedellerine hiç değinilmemiş ve civardaki aynı veya benzer özelliklere sahip taşınmazların piyasa rayiç değerleri incelenmeksizin ve bahse konu taşınmaz ile emsal taşınmazlar arasında herhangi bir kıyaslama yapılmaksızın, detaylı olmayan bir inceleme sonucunda taşınmazın değerleri çok düşük olarak tespit edildiğini belirterek itirazları doğrultusunda, aralarında konusunda uzman inşaat mühendisi, fen bilirkişisi, gayrimenkul değerleme uzmanı ve mimar gibi, ehil bilirkişilerin yer aldığı yeni bir bilirkişi heyetinden taşınmazların kıymet taktiri hususunda yeni bir rapor alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava: kayıt kabul istemine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Yargılama tarihi itibari ile HMK. 114. maddesi çerçevesinde aranan dava şartlarından birisi ise mahkemenin görevli olmasıdır. HMK. 115/1 maddesi uyarınca dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında mahkeme kendiliğinden araştırır. Bu dava şartı noksanlığını mahkeme tespit eder ise HMK .115/2 maddesine göre usulden ret kararı verir. Nitekim dava dilekçesinin içeriğinden, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği açıkça anlaşılan hallerde bu kararın verilmesine engel hal bulunmadığı Yargıtay’ın ilgili dairesinin onama kararları ile de açıkça belirlidir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Bilindiği üzere ticari iş ve ticari dava ayrı hukuki kavramlardır. Ticari iş kabul edilen bir husustan kaynaklanan her uyuşmazlık ticari dava olarak kabul edilmemiştir. Ticaret mahkemeleri ticari davalara bakmakla görevlidir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Diğer bir anlatımla bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu durumda eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olması zorunludur. (Yargıtay 3. H.D.sinin 04.12.2017 gün ve 2016/9128 E- 2017/17010 K. sayılı kararı)
Somut uyuşmazlıkta, Küçükçekmece İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25/06/2019 tarihli …. E. … K. sayılı kararı ile vermiş olduğu görevsizlik kararı neticesinde, işbu dosya daha önce de mahkememize tevzi edilmiş olup, mahkememizin …. esasına kaydedilmiş, 24/03/2020 tarihinde mahkememizin …. E. …. K. sayılı kararı ile HMK m. 20 uyarınca görevsizlik kararının kesin olmadığı ve dosyanın usul hükümlerine aykırı olarak mahkememize gönderildiği anlaşıldığından usuli işlemlerin ikmali için mahkemesine iadesine kesin olarak karar verilmiştir. Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 01/07/2020 tarihli Kesinleşme Şerhi uyarınca karar “Tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine” kesinleşmiş, kesinleşme işleminin ikmal neticesinde dosya yeniden mahkememize tevzi olmuş ve yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
İşbu dava yukarıda açıklanan kapsamda bir ticari dava olmayıp, kıymet takdirine itiraza ilişkindir. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyasından iflasına karar verilen müflis …. San. Ve Tic. A.Ş. Hakkındaki iflas tasfiye işlemleri esnasında Bakırköy …. İcra ve İflas Müdürülüğü’nün … İflas dosyasından gönderilen talimat neticesinde Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Talimat dosyasında müflis şirkete ait taşınmazlar üzerinde kıymet takdiri yapılmıştır. Yapılan kıymet takdirinin piyasa değerinin çok altında olduğu iddiası ile davacı huzurdaki davayı ikame etmiş olup, İİK 128/a maddesi uyarınca ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine şikayette bulunabilirler.
Anılan gerekçelerle, görevli mahkeme icra hukuk mahkemesi olup icra hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen dikkate alınması gerektiğinden HMK 138 maddesindeki düzenleme de gözetilerek HMK’nın 114-1-c ve 115/2.maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev dava şartı yönünden REDDİNE, MAHKEMEMİZİN KARŞI GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE,
2-Dosyada daha önce İcra Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden 6100 sayılı HMK’nın 21/c Maddeleri uyarınca kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde HMK’nın 22. Maddeleri uyarınca dosyanın yargı yeri belirlenmek üzere İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine,
3-6100 sayılı HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine, HMK 331/2 maddesi gereğince 2 haftalık süre içerisinde dosya gönderilmezse dosya resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK.nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.13/07/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸