Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/394 E. 2021/575 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/394 Esas
KARAR NO : 2021/575

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 17/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracın maliki olduğunu, müvekkilinin aracının 02/03/2019 günü sürücüsü ….’ün sevk ve idaresinde … Caddesi, …. istikametinde seyir halindeyken meydana gelen trafik kazası sebebiyle hasar gördüğünü, trafik kazasının … plakalı aracın sürücüsü olan …’in kusurlu eylemi sebebiyle meydana geldiğini, kazaya neden olan … plaka sayılı otomobilin maliki olan davalılardan …’a ait olduğunu, aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortasıyla sigortalandığını, kazadaki kusur durumunun kazaya karışan araçlardan davacının maliki olduğu … plakalı aracın sürücüsü … ile davalı …’un maliki olduğu otomobilin sürücüsü …’in imzasıyla düzenlenen kaza tespit tutanağında taraflarca tespit edildiğini, kaza sebebiyle müvekkiline ait aracın tamir ve onarımı için harcanan yedek parça ve işçilik bedelinin davalı tarafın aracının mali mesuliyet sigortasıcısı tarafından karşılandığını, değer kaybı bedeli olan 5.000,00-TL alacağın tahsili için Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız şekilde takibe itiraz ederek takibi durdurduklarını, bu nedenlerle davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu kaza ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, araçta ne tür bir hasar oluştuğunun, hasarın niteliğinin ve değer kaybının olup olmadığı hususlarının belirsiz olduğunu, değer kaybını sigorta şirketine başvuru yaparak aracının değer kaybını diğer davalı … şirketinden tahsil etmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirerek aracını sigortalattığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini karar verilmesini savunmuştur.
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesince …. esas ve … karar numaralı 19/03/2020 tarihinde verdiği görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi olmuştur.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava şartları bakımının HMK.nın 114 ve 115. maddeler bakımından re’sen her aşamada incelenebilir, davanın 17/05/2019 tarihinde açıldığı davacının arabuluculuk yoluna mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine başvurduğu, 7155 sayılı Kanunun 23. maddesi ile eklenen 6325 sy. m.18/A-2 maddesinde, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceği düzenlendiği, dava açılmadan önce arabuluculuk başvuru yapılmadığı davacı tarafında kabulünde olup, bu halde dava şartı eksikliğinin giderilmesi için Mahkemece süre verilmesi yasal olarak mümkün olmadığı açıktır.( istanbul 43. BAM 2020/1837 esas ve 2020/252 karar sayılı ailmı da bu yöndedir.)
7155 Sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
Aynı yasa ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesine göre ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. …. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.”
Ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. İş bu davanın 17/05/2019 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulmaksızın dava açıldığı sabittir. Bu itibarla arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın 6102 sayılı TTK.nın 5/A maddesi ve HMK.nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 85,39 TL harcın mahsubu ile kalan 26,09 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak ödenmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza