Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/39 E. 2021/995 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/39 Esas
KARAR NO : 2021/995

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 01/01/2018 – 01/01/2019 tarihleri arasında ticari ilişkiden doğan borcun 53.106,34-TL’si davalı şirketçe ödendiğini, müvekkilinin, davalı şirket ile görüşmeler yaptığını ancak sonuç alamayınca bahse konu alacağın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından icra takibine konulduğunu, davalı şirketin iş bu sefer de haksız ve kötü niyetle borca itiraz etmek sureti ile takibi durdurduğunu, ancak borca itirazın haksız ve kötü niyetle yapıldığı, sırf zaman kazanarak alacağın tahsilini geciktirmeyi amaçladığı açıkça ortada olduğunu, bu nedenlerle her türlü haklar ve fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla alacağa konu faturaların düzenlenme tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte tahakkuk edilmesine ve başlatılan takibe yapılan; itirazın iptali ile alacağın tahsiline, borçlunun kötü niyetle itiraz etmiş bulunduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalıdan 27.09.2018 tarih … nolu, 04.10.2018 tarih … nolu ve … nolu faturalar ile fermuar alındığını, bu fermuarların nihai ürünün üretiminde kullanıldığını, nihai tekstil ürünü de Londra – İngiltere adresli … şirketine ihraç edildiğini, nihai ürüne ilişkin test raporu … Hizmetleri A.Ş. Tarafından yapıldığını ve rapor müvekkile 24 Ekim 2018’de müvekkiline mail ile gönderildiğini, raporda davacıdan alınan fermuarların gizli ayıplı olduğu ve kanserojen olduğu tespit edildiğini, bu raporun aynı gün 24.Ekim 2018’de davacı şirketin info@…..com mail adresine gönderildiğini, ayrıca davacı şirket yetkilisinin de aranarak bilgi verildiğini, böylelikle müvekkilin gizli ayıbı TTK madde 23/C ve Borçlar Kanunu 223 maddesi gereği öğrenir öğrenmez satıcıya bildirimde bulunduğunu, TTK 18 maddesi ayıp ihbarını kapsamadığı için herhangi bir şekil şartına tabi olmasızın ayıp ihbarı e-mail ve görüşme – telefon ile bildirildiğini, ticari defterlerde müvekkilinin davacıdan 14.318,88 TL alacaklı olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi nedeniyle davacının alacağının %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine 53.106,34-TL asıl alacak, 8.440,63 -TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 61.546,97-TL ile takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M … ile Tekstil Mühendisi …’in 02/08/2021 tarihli raporunda özetle; Usul yönünden incelenen davacı şirket 2018 ve 2019 dönemi yasal defterlerinin fiziki olarak tutulduğu, defterin açılış noter tasdiklerinin, yevmiye defteri kapanış tasdikinin, usulüne uygun ve zamanında yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun kaydedildiği anlaşıldığı, usul yönünden incelenen davalı şirket 2018-2019 dönemi defter-i kebir ve yevmiye defterinin elektronik olarak tutulduğu, Envanter defterinin de fiziki olarak tutulduğu, e-defter olarak tutulan defter-i kebir ve yevmiye defterinin, beratlarının usulüne uygun olarak zamanında alındığı, fiziki olarak tutulan envanter defterinin açılış noter tasdikinin, zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun olarak tutulduğunun anlaşıldığı, dosya kapsamının taraf yasal defter kayıt ve belgeleri genel olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalı aleyhine, 01.10.2019 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde takibe konu borcun sebebine muhtelif faturalar yazıldığı, taraflar arasında 2018 ve 2019 dönemi içerisinde bir ticari ilişki mevcut olduğu, taraf yasal defterleri arasındaki farkın; davalı tarafından davacıya düzenlenen 19.01.2019 tarih … seri sıra no.lu 67.425,16.TL tutarındaki reklamasyon faturasından kaynaklandığı, davacı yasal defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi neticesinde davalı hesabının, takip talebi tarihinde (01.10.2019) 53.106,28.TL tutarında borçlu olduğu ve takip talebinde belirtilen tutar (53.106,34.TL) ile (0,06.TL) farkla uyumlu olduğunun anlaşıldığı, ihtilafa konu, davalı tarafından davacıya düzenlenen 19.01.2019 tarih … seri sıra nolu 67.425,16.TL tutarındaki Reklamasyon Faturasının, davacı yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı, ilgili dönem BA beyannamesi ile beyan edilmediği, faturanın tebliğ alındığına ilişkin herhangi bir bilginin olmadığının tespit edildiği, davalı yasal defter kayıt ve belgelerinin incelenmesi neticesinde davacı hesabının, takip talebi tarihinde (01.10.2019) 14.318,88.TL tutarında borçlu olduğu anlaşıldığı, ihtilafa konu, davalı tarafından davacıya düzenlenen 19.01.2019 tarih … seri sıra no.lu 67.425,16.TL tutarındaki Reklamasyon Faturasının, davalı yasal defterlerinde kayıtlı olduğu, ilgili dönem BS beyannamesi ile beyan edildiği, faturanın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilginin dosya içerisinde mevcut olmadığı tespit edildiği, davacının 27.09.2018 tarihli … nolu ve 04.10.2018 tarihli … no.lu faturalar ile davalıya satmış olduğu 23.737 adet “…” fermuarın, insan sağlığına zararlı toplam kurşun içeriği yönünden ayıplı olduğu, kurşun içeriği ayıbının test yapılarak anlaşılabilecek bir ayıp olduğu, davalının yurt dışı müşterisinin fermuarlardaki kurşun içeriği ayıbı nedeniyle %5 indirim talep ettiği, ancak davacının fermuarlarındaki kurşun içeriği ayıbı nedeniyle davalının Müşterisinin davalıya alacağından herhangi bir kesinti veya indirim yaptığını ispatlayacak debit note veya herhangi bir belge sunulmadığından, davacının fermuarlarındaki ayıp nedeniyle davalının gerçekte zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramışsa ne kadar zararının oluştuğunun ispata muhtaç olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, ayıp iddiası ve ayıptan kaynaklı zarar iddiası noktasında ise davalı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu bu alacağın icra takibine konu miktar ile uyumlu olduğu tespit edilmiş fakat davalı defterlerine göre ayıptan kaynaklı reklamasyon faturası nedeniyle davacının 14.318,88.TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve bu ilişki neticesinde davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu tartışmasız olup, davalının satın alınan ürünlerle alakalı zararının olup olmadığı, var ise davacı alacağından mahsup şartlarının oluşup oluşmadığının çözümlenmesi gerekmektedir.
Davalı tarafından ayıba dair her ne kadar davacıya ihbarda bulunulmuşsa da, bahsettiği zarara dair defterlerinin incelenmesi neticesinde bir tespit yapılamadığı gibi, konuya ilişkin denetlenebilir somut veriler de dosyaya sunamamıştır. Sırf reklamasyon faturasının kesilmiş olması zararın varlığı hususunda yeterli delil olmayıp, davalının bundan kaynaklı kesintilerinin olduğu hususunu ispatlaması gerekmektedir. Gelinen aşamada davacının alacak iddiasını ispatladığı, davalının ise zarar iddiasını ispatlayamadığı, ayrıca alacağın likit olduğu dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 3.627,69-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 599,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.028,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.703,82-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 599,20-TL peşin harç, 1.668,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.322,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza