Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/361 E. 2020/1025 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/361 Esas
KARAR NO : 2020/1025

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2017 tarihinde esenyurtta davalının yaptığı kazı çalışmaları esnasında kablonun koparılması ve kırılması nedeniyle dava açma zorunluluğu oluştuğunu, bu sebeple müvekkil şirketin hasar tazmini için Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğünce icra takibi başlattığını, söz konusu hasarlar nedeniyle müvekkil şirket çalışanı tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, hasar sebebiyle müvekkilin zarara uğradığını ve verdiği hizmetlerin aksamaması adına onarım gerçekleştirildiğini, davalının icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini, zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini ve anlaşmanın sağlanamadığını, bu sebeplerle davanın kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın reddine, icra takibinin devamına, asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyet verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı telekominikasyon şirketine ait kablolara davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verilmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça, yapmış oldukları yazışmalar ve görüşmeler neticesinde söz konusu yerde kendileri veya müteahhitleri tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, bu sebeple meydana gelen zararda idarelerinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı savunulmuştur.
Taraflarca gösterilen tüm deliller toplanmıştır.
Davacı şirket tarafından hasar sonrası hasar tespit tutanağı tutulmuş ve söz konusu zararların … İnşaat firmasına giderildiği ve buna ilişkin tutanak ve belgelerin dava dilekçesine eklendiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapmış oldukları yerinde inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları bilikişi raporunda özetle; Olayın gerçekleştiği tarihten uzun zaman geçtiği dolayısıyla şu anda inceleme ve keşif imkanının bulunmadığını, davalılardan İSKİ meydana gelen hasarın kendileri tarafıdan değil, İSKİ adına çalışan yüklenicilerce yapılmış olabileceği bu nedenle dava tarihi itibariyle konusunda bir tespit yapamayacağını bildirmiştir.
Söz konusu hasar tespit tutanağını tutan şahıs olduğu anlaşılan ve davacı tarafça tanık olarak bildirilen ..”in yeminli beyanına başvurulmuştur.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacıya ait kabloların ve kablo hattının davalı idare tarafından yapılan kazı çalışması sırasında hasar gördüğünün dinlenen yeminli tanık anlatımı, dosyaya sunulan fotoğraflardan ve bilirkişiler tarafından yerinde inceleme sonucunda düzenlenen rapor içerinden anlaşıldığı, bu hasarın davacı tarafça 3.şahıs bir firmaya ücreti mukabilinde gidertildiği, ödenen ücretin o günkü piyasa koşulları için makul olduğu, her ne kadar alt yapı çalışması yapıldığı inkar edilmiş ise de gerek fotoğraf ve bilirkişi incelemesinden ve gerekse davalı tarafça yapılan diğer bir çok çalışma sonucunda uğranılan zarralardan dolayı bir çok dava görülmesi nedeni ile davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, aynı yerde alt yapısı bulunan davacı firma ve diğer kuruluşlara bilgi verilmeden ve önlem alınmadan kazı çalışması yapılmasından ve bu çalışma esnasında davacının zarar görmesinden dolayı illiyet bağının ve davalının kusurunun bulunduğu, bu doğrultuda davacının tazminat isteminde haklı olduğu, her iki tarafın da tacir olması sıfatını haiz olması ve meydana gelen zararın davacının ticari alanı çerçevesinde meydana gelmesi nedeni ile ticari faiz talebinin yerinde olduğu, yine haksız fiil hukukunun genel ilkeleri doğrultusunda haksız fiil tarihinden itibaren faiz istenebileceği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Büyükçekmece … İcra müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
Dava konusu alacak yargılama ile belirlenmekle icra inkar tazminatının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 192,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 138,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 2.816,60 vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 650,00 TL bilirkişi ücreti, 114,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 872,80 TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 09/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza