Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2023/24 K. 09.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354 Esas
KARAR NO : 2023/24

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin işyeri adresine hırsız girdiğini, hırsızlık olayı sonucu çalınan boş çek yapraklarından , iş bu dava konusu … … şubesi … hesap numaralı, … seri numaralı çekin üçüncü kişiler tarafından doldurularak sahte imza ile kullanıldığını, bu nedenle çekin icraya konup ödenmesini engeller mahiyette e olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin zararlarının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çeke ilişkin davalılara herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Hayvancılık Üretim Nak. San.ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalılardan … ile arasında gerçekleşen ticaret ilişkisi sonucunda çeki aldığını, çekin hırsızlık sonucu çalınmış olduğu ve sahte imza sonucu düzenlendiğine ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını, çekin sahte olduğu iddiasının müvekkilinin alacağını talep etmesine engel olmadığını belirterek davacı tarafın ihtiyati tedbire ilişkin talebinin reddini ve davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Diğer davalıların cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve dosyamız arasına alınan belge asılları ile çek aslı üzerinde … bilirkişi nezdinde inceleme yapılarak davacıya ait iş yerinde hırsızlık olduğu iddiası ile … şubesine ait … hesap numaralı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi … ‘ın 23/08/2022 tarihli raporunda özetle; davacı şirket yetkilisi …’ın referans imzaları ile aralarında genel biçimlendirme, imza yolu ve karşılaştırmalı incelemelerde esas alınan diğer kriterler itibariyle aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerlik saptanmadığından; inceleme konusu,… Şubesine ait, “… — 30/04/2019” keşide yer ve tarihli, “…” numara ve “150.000/Yüzellibin TL” meblağlı, “…. ” emrine yazılı çek aslında “… Ticaret Ltd.Şti.” adına atfen atılmış olan keşideci imzasının, davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava; Davacıya ait iş yerinde hırsızlık olduğu iddiası ile …. şubesine ait …. hesap numaralı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çekin boş olduğu ve 3.kişiler tarafından sahte imza ile doldurulduğu buna bağlı olarak imzanın kendisine ait olmadığından bahisle davalılara borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da uyuşmazlık eğer kambiyo senedinden kaynaklanıyor ise bu halde ispat yükü uyuşmazlık konusu kambiyo senedinden ötürü borçlu olmadığını iddia eden davacı üzerinde olur. Nitekim olayımızda da ispat yükü ödeme iddiası bulunması nedeniyle davacı üzerindedir. Tafların delilleri bu muvacehe ölçüsünde toplanıp yargılama sonuçlandırılmıştır.
Davacı davaya konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiş, iddia üzerine davacı tarafa ait imza örnekleri toplanmış ve çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı araştırılmıştır.
Bilindiği üzere kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olarak görünen kişilerin alacaklı olarak görünenlere karşı defii savunmaları vardır. Bunlara mutlak ve nisbi olarak ikiye ayrılır. Keşideci tarafından sahte imza ile çekin imzalandığı defii mutlak defi niteliğinde olup herkese karşı ileri sürülebilir. Somut olayımızda davacı tarafça imza itirazında bulunulmuş yapılan inceleme neticesinde; … Şubesine ait, “…” 30/04/2019” keşide yer ve tarihli, “…” numara ve “150.000/Yüzellibin TL” meblağlı, “… ” emrine yazılı çek aslında “… Ticaret Ltd.Şti.” adına atfen atılmış olan keşideci imzasının, davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının kendi el ürünü olmayan imza ile tedavüle konulmuş çekten ötürü borçlu olamayacağı kanaatine varılmış ve dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)… Bankası … şubesine ait … hesap numaralı, … seri numaralı, 150.000-TL bedelli çekten ötürü davacının davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 10.246,50-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.561,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,87-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 23.500,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 2.561,63-TL peşin harç, 1.958,10-TL tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 4.564,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı şirket yetkilisinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza