Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/34 E. 2022/264 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/34 Esas
KARAR NO : 2022/264

DAVA : Maddi – Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi – Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının 17.07.2017-03.12.2018 arasında davacı şirkette satış ve Pazarlama bölümünde çalıştığını, istifa ile işten ayrıldığını, daha sonra davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren ….. San. Tic. A.Ş. isimli şirkette ihracat satış temsilcisi olarak çalışmaya başladığını ve halen çalışmaya devam ettiğini, davalının işten ayrılmadan önce davacı şirket bilgisayarından bir takım verileri, ticari sır ve müşteri sırrı kapsamındaki bilgi ve verileri kendi kişisel mailine gönderdiğini, davalı işçi ile 17.07.2017 tarihinde Rekabet Yasağı ve Gizlilik Sözleşmesi imzalandığını, davalının işten ayrıldıktan sonra davacı şirket ile aynı alanda faaliyet gösterdiği iş alanında ve Marmara ve Ege Bölgelerinde rakibi olan veya olacak olan firma ve/veya kişilerle, doğrudan veya dolaylı olarak rakip bir şirkette ücretli veya ücretsiz çalışamayacağını, kabul beyan ve taahhüt etmesine karşın bu sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalının ….. San. Tic. A.Ş. isimli şirkette çalışırken davacı şirketin müşterisi olan …. isimli şirket ile 10.01.2019 tarihinde iletişime geçtiğini ve 31.01.2019 tarihinde bu firmaya fiyat teklifi verdiğini tespit ettiklerini, davalıya bu eylemlerini sonlandırması için Beyoğlu …. Noterliğinin 18.01.2019 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davalının ise bu eylemlerine devam ettiğini, davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal etmesinden dolayı, sözleşmenin 8. maddesi gereğince işten ayrıldığı tarihteki ücreti üzerinden 24 aylık brüt ücreti tutarında cezai şartın şimdilik 1.000,00 TL sini, ticari itibarı sarsılan davacı şirket lehine manevi zararı için 10.000,00 TL ve maddi zararın tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL nin; ihtarnamenin tebliğinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiğini…” talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkette 17.07.2017 tarihinde ihracat destek personeli olarak çalışmaya başladığını, daha sonra ihracat uzmanı olarak çalışmaya devam ettiğini, 03.12.2018 tarihinde iş akdini fesih ettiğini, fesih tarihinde davacı şirket tarafından “rekabet sözleşmesi” kapsamındaki belgenin, özgür iradesiyle okuyup değerlendirme imkanı tanınmadan hızlıca imzalatıldığını, rekabet sözleşmesi kapsamında iş akdini fesih ettikten sonra Marmara bölgesinden gelen iş tekliflerini kabul etmediğini, ….. firmasının ise Güney Doğu Anadolu bölgesinde kurulu olduğunu ve faaliyet gösterdiğini, bu nedenle bu firmada çalışmayı kabul ettiğini, … şirketinin ….. ile aralarında ticarete dönmemiş iletişim geçmişi bulunduğunu, …. Ambalajın müşteri portföyünde bulunan bir şirket olduğu için görüşme yaptığını, davacı şirketten müşteri taşımadığını, açıklanan nedenlerle davacının maddi tazminat, manevi tazminat ve cezai şart talebinin reddi gerektiğini” savunmuştur.
Mahkememizin 15/10/2021 tarihli ara kararı ile davacı tarafın dava dilekçesindeki rekabet yasağına dayalı 24 aylık brüt maaş tutarındaki ceza- i şarta yönelik şimdilik 1.000,00 TL lik davasının tefrikine karar verilmiş ve mahkememizin aşırı esası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
İş bu yargılama, dava dilekçesindeki maddi ve manevi tazminat talepleri üzerinden yürütülmüştür.
-Mahkememizin 19/01/2021 tarihli duruşmasında tanıklar dinlenilmiş olup;
DAVACI TANIĞI …. beyanında; Ben davalı şirket bünyesinde çalışmaktayım, 2012 Mayıs ayında çalışmaya başladım, halen çalışmaktayım, ben ihracat müdürü olarak çalışmaktayım, davacı şirket plastik ambalaj üreticisidir, ben işe girdiğimde davalı iş yerinde çalışmıyordu, yaklaşık olarak 1.5 2 yıl birlikte çalıştık, 2018 yılının Kasım sonu Aralık başı davalının iş yerinden ayrıldığını bilmekteyim, iş yerinden kendisi ayrıldı, davalı ihracat satış uzmanıydı, benim alt bünyemde çalışmaktaydı, iş yerinde çalışanlarda rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesine ilişkin sözleşme imzalatılmaktaydı, davalı yapmış olduğu işin niteliği ve vasfı davacı şirketin gizli bilgileri ve sırlarına vakıftır, iş yerinde davalı müşterilere ve müşterilere sunulan fiyatlara vakıftı, bu şirketin gizli bilgileri idi. Davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra bizim müşterimiz olan başka bir kişiye fiyat teklifinde bulunmuş, bu kişi yanlışlıkla …’dan gelen maili bana ek yaparak göndermiş, bizden de fiyat teklifinde bulunmamızı istedi, ben bu sırada …..’ın kendisine vermiş olduğu fiyat teklifini de bu mailin ekinde gördüm, bizimle aynı fiyatı vermişti, davalının çalışmaya başladığı firma eski bir firma değildir, yeni kurulmuştu, bu sebeple bizim müşterimiz olan ve bana mail atan kişinin daha önceden bu şirketin müşterisi olma ihtimali bulunmamaktadır, müşteri olarak davalı …..’ın onu oraya çektiğini düşünmekteyim, benim çalışmış olduğum davacı firma ile davalı …..’ın daha sonradan çalışmış olduğu firma aynı işi yapmaktadır, piyasada bize rakip bir firmadır, şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI …. beyanında; Ben davalı şirket bünyesinde çalışmaktayım, 2017 Kasım ayında çalışmaya başladım, halen çalışmaktayım, ben satış destek ve lojistik elamına olarak çalışmaktayım, davacı şirket plastik ambalaj üreticisidir, ben işe girdiğimde davalı iş yerinde çalışıyordu, yaklaşık olarak 1 1.5 yıl birlikte çalıştık,ne zaman işten ayrıldığını hatırlamıyorum, davalının iş yerinden kendisinin ayrılıp ayrılmadığına yönelik bilgim yoktur, davalı ihracat satış uzmanıydı, benim üst bünyemde çalışmaktaydı, iş yerinde çalışanlarda rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesine ilişkin sözleşme imzalatılmaktaydı, davalının yapmış olduğu işin niteliği ve vasfı sebebiyle davacı şirketin gizli bilgileri ve sırlarına vakıftır, iş yerinde davalı müşterilere ve müşterilere sunulan fiyatlara vakıftı, bu şirketin gizli bilgileri idi. Davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra bizim rakibimiz olan başka bir firmaya geçti, ben davalının ayrıldıktan sonra müşterilerimize atmış olduğu 2 adet maile vakıf oldum, birinde fiyat teklifinde bulunmuştu diğerinde tasarım çalışması idi, bu iki kişi de bizim müşterimizdi, bu müşterilere davalının atmış olduğu maillerde imzası yer almaktaydı, davalının müşteri firmaya vermiş olduğu fiyat bizim vermiş olduğumuz fiyat ile aynıydı, davalı ….. bizim firmamızda çalışmasaydı bizim müşteriye vermiş olduğumuz fiyatın aynısını veremezdi, tasarım çalışmasının içeriğine ilişkin şu an bilgiye vakıf değilim, davalıın çalışmış olduğu firmanın çok yeni bir firma olduğunu düşünmüyorum, tahminimce 10 15 yıllık bir firmadır, bizim müşterilerimiz ile davalının çalışmış olduğu şirketin müşterilerinin daha öncesinde yani davalının çalışmaya başlamasından önce de aynı olup olmadığına yönelik bilgiye sahip değilim, davacı firma ile davalının çalışmış olduğu firma aynı işi yapmaktadır, şeklinde beyanda bulunmuştur.
DAVACI TANIĞI ….. beyanında; Ben davalı şirket bünyesinde çalışmaktayım, 2018 yılının Haziran ayında çalışmaya başladım, halen çalışmaktayım, ben ihracat satış uzmanı olarak çalışmaktayım, davacı şirket plastik ambalaj üreticisidir, ben işe girdiğimde davalı iş yerinde çalışıyordu, yaklaşık olarak 6 ay kadar birlikte çalıştık, davalı 2018 yılının Aralık ayıın başında işten ayrıldı, davalı iş yerinden kendisi ayrılmıştır, aynı vasıfta çalışıyorduk, davalı ihracat satış uzmanıydı, iş yerinde çalışanlarda rekabet yasağı ve gizlilik sözleşmesine ilişkin sözleşme imzalatılmaktaydı, davalının yapmış olduğu işin niteliği ve vasfı sebebiyle davacı şirketin gizli bilgileri ve sırlarına vakıftır, iş yerinde davalı müşterilere ve müşterilere sunulan fiyatlara vakıftı, bu şirketin gizli bilgileri idi, sadece satışta çalışan kişilerin bilmesi gerekirdi, şirkette çalışan başkaları bilmezdi. Davalı iş yerinden ayrıldıktan sonra bizim rakibimiz olan başka bir firmaya geçti, bana mail ile müşterimden yapılmış bir tasarım geldi, ben maili incelediğimde tasarımın yanında davalının çalışmış olduğu firma yazıyordu, bu firma davalının bizim bünyemizde de çalışmış olduğu firmanın aynısıydı, bu firma bana mail atarak bizden de fiyat almak istedi, bu mailde davalının çalışmış olduğu firmanın fiyat teklifi gözükmüyordu ancak başka bir gelen mailde yine bizim müşterimize davalının fiyat verdiği gözüküyordu, bu müşteri de bizim bünyemizde davalı çalışırken kendisinin müşterisi idi, bu müşteriye verilen fiyat ile bizim fiyatımız aynıydı, birebirdi, davalı bizim firmamızda çalışmasa müşteriye sunulan fiyatı teklif edemezdi, yani bizimkiyle aynı olamazdı, bu fiyatı belirleyemezdi, şu an davalının çalışmış olduğu ….. firması piyasada çok yeni bir firma değil, bizden sonra kurulduğunu düşünmekteyim, ancak bu kesin bilgiye dayalı değil tahminidir, bizim müşterilerimizin daha öncesinde de davalının çalıştığı ….. firmasıyla da çalışıp çalışmadığına vakıf değilim ancak tarafımıza gelen bu 2 mail daha önce hiç yaşanmamıştı davalı rakip firmaya geçtikten sonra bu şekliyle 2 mail geldi, bir mailin içerisinde davalının imzası yer almaktaydı, tasarım olanda davalının direk imzası yoktu, fiyat teklifi yapılan mailde davalının imzası vardı, davacı firma ile davalının çalışmış olduğu firma aynı işi yapmaktaydı, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda; Davacı şirkete ait 2018-2019-2020 yılı ticari defterlerinin E-defter olarak tutulduğu ve ilgili tebliğe uygun olarak Ocak ve Aralık ayı beratlarının süresinde verildiği ve belirli kanuni şartları taşıdığı2018-2019-2020 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varıldığı, davacı şirket 2018 yılında dava dışı şirkete (….) toplam 973.378,42 TL tutarında KDV dahil fatura düzenlendiği, 2019 yılında KDV dahil 1.084.655,84 TL tutarında fatura düzenlendiği, 2020 yılında ise KDV Dahil 1.073.016,65 TL tutarında fatura düzenlendiği, Davacı şirket dava dışı …. şirketi ile olan ticari ilişkisinde zarara uğrayıp uğramadığı yönünde salt davacı şirket ticari defterleri ile tespit yapılamamış olduğu, Sayın Mahkemenizde davacı şirket yönünden cezai şarta hak kazanıldığı yönünde kanaat oluşması ihtimaline binaen, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde sözleşme hükümlerine aykırı davranılması ve ihlal edilmesi halinde işten ayrıldığı tarihteki ücreti üzerinden 24 aylık brüt ücreti tutarında cezai şart ödeyeceğini kabul beyan ve taahhüt ettiği de nazara alınarak davalı işçinin iş akdinin sonlandığı 03.12.2018 tarihindeki brüt ücreti olan 3.837,15 TL x 24 ay = 92.091,60 TL cezai şart hesaplanmış olup hak kazanma koşullarının Nihai Takdir ve Hukuki Değerlendirmesinin Sayın Mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İhbar olunan ….. şirketine defter ve belgelerini sunması için süre verilmiş olup, ihbar olunan şirket tarafından defterlerin sunulmayacağı beyan edilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf-tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, Haksız rekabet ve rekabet yasağına aykırılıktan kaynaklı maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusunun; davalı tarafın eylemlerinin haksız rekabet ve rekabet yasağına aykırılık teşkil eden eylemler olduğu iddiasından kaynaklı olarak, davacı şirketin ticari faaliyetleri ve ekonomik menfaatlerinin zarar gördüğü iddiasından kaynaklı davalıdan maddi – manevi tazminat istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK ‘nın 54 mad.de aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek 55.mad de başlıca haksız rekabet hallerine yer verilmiş olup 56.mad de ise hukuki sorumluluk ve haksız rekabet halinde açılabilecek dava ve taleplere yer verilmiştir.
Davalının, davacıya yönelik 6102 sayılı TTK’ nın 54-55 ve 56. Maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturacak herhangi bir eyleminin iddia ile sınırlı olarak tespit edilemediği, davacı tarafın bu iddiasını ispat edemediği, tanıkların beyanının haksız rekabet oluşturacak nitelikte ve yoğunlukta bir eylemin olduğunu belirleyemediği; yine davacının salt ticari defter ve kayıtları ile davacının zarara uğradığının ispat edilemediği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetildiğinde, davacının davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin sübut bulmadığından REDDİNE,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 204,93 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 124,23 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,

3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza