Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/333 E. 2021/581 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/333 Esas
KARAR NO : 2021/581

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin bir takım gıda malzemesinin alışı konusunda davalı ile anlaştığını ve bu doğrultuda 50.100,00 TL lik mal bedelini havale yolu ile gönderdiğini, davalının anlaşma konusu ürünleri göndermediğini, noterlikten ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye karşı ihtar olarak ihtarname çekildiğini ve gönderilen tutarın geri iadesinin talep edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, havale tutarının ödenmesi için arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, havale olarak gönderilen tutarın işleyecek en yüksek faiz bedeli ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında şifai olarak alım satım sözleşmesi yapıldığını, buna göre davacı tarafından sipariş edilen ürünlerin müvekkil şirketçe üretildiğini, paketlenip teslime hazır hale getirildiğini, şifai sözleşme sırasında malların konacağı depo hazır olduğundan ürünleri kendi taraflarınca alacaklarını belirttiklerini fakat halen teslim alınmadığını, …. yazışmalarında belirtildiği gibi müvekkil şirket mallarının teslime hazır olmasına rağmen karşı tarafın malları almadığını, müvekkil şirket tarafından ihtarname çekildiğini, ihtarnameye rağmen ürünlerin alınmadığını, ürünlerin bozulması ihtimali de düşünülerek taraflarında Sulh Hukuk mahkemesinde dava açıldığını, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle red kararı verildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynaklı ödenen bedelin iadesine alacak davasıdır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …değişik iş dosyasının incelenmesinde davacısının dosyamız davalısı olup mahkemesince …. karar sayılı değişik iş talebinin yargılamayı gerektirmekle reddine karar verildiği, İstanbul …. BAM … esas ve … karar sayılı ilamıyla onandığı görülmektedir.
İncelenen tüm dosya kapsamına,tarafların iddia ve savunmalarına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacının verdiği siparişi davalının teslim edip etmediği, davacı yönünden alacaklı temerrüdü koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında, bir ticari ilişkinin olduğu, alacağının davacı tarafından bedelin ödendiği, davalı muhasebe kayıtlarına göre kabul edildiği, bu ödemenin davacı borçlu şirketin borcundan mahsup edildiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 97.maddesine göre; karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir. Mevcut durumda davacı tarafından çek vasıtasıyla ödeme yapılması önerilmiştir.
Alacaklının temerrüdünü düzenleyen TBK’nın 106.maddesinde yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur. Böyle bir durum karşısında borçlunun ne yapması gerektiği 107.maddede belirtilmiş olup, alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hakim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hakim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir. Diğer bir deyişle tevdi mahalli tayinini istemek temerrüde düşen alacaklıya karşı borçluyu koruyan ve onu borcundan kurtulmasını sağlayan bir hak olup ancak bu nedenle hakimden tediye/tevdi mahalli tayini isteyebilmektedir. Başka bir anlatımla borçlunun hakimden tediye mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır.
Somut olayda davalının davacıya siparişlerinin hazır olup 10 gün içerisinde alınmasını talep ettiği, ihtarname çektiği, davalının da bu ihtarnameye itiraz etmediği kabulünde olup davacı taraf bir ticaret şirketi olup, taciridir ve 6102 sayılı TTK’nun 18/3. maddesi uyarınca, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarların noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağı öngörülmüştür.
Eldeki dava dosyası kapsamı incelendiğinde davalı şirketin davalı şirkete sözleşmeye konu malların teslimini bildirmekle davalı şirketin edimini T.T.K madde 18 e yerine getirdiği bu haliyle davacı tarafın davaya konu siparişlerin alınması yönündeki edimini yerine getirdiği davacının bu nedenle bedelin iadesini istemesinin tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 855,59 TL harcın mahsubu ile kalan 796,29 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza