Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/328 E. 2021/475 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/328 Esas
KARAR NO : 2021/475

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/06/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeni ile cari hesap alacakları bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturalarda malların davalıya teslim edildiği yönünde imza bulunmadığını, faturaları kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı şirkete olan borçlarını 22/07/2016 tarihli … numaralı 25.000,00 TL bedelli çek ve 22/07/2016 tarihli … numaralı 25.000,00 TL bedelli çek ile ödediklerini, gerçekte davalının davacıdan alacaklı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddi ve davacının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı … aleyhine 22.240,16 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
İstanbul Esenler Vergi Dairesi tarafından …’ın 2016 yılı BA – BS formları mahkememize gönderilmiştir.
İstanbul Güneşli Vergi Dairesi tarafından … dış Tic. A.Ş.’nın 2016 yılı BA – BS formları mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizin 08/12/2020 tarihli duruşmasında, Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının icra takibi tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacağının varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 22/01/2021 havale tarihli raporda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre 31/12/2016 dönem sonu itibari ile davalı şirketin toplam borç bakiyesinin 18.972,20 TL olduğu tespit edilmiş ise de davalı şirkete teslimi belgelenemeyen 30/04/2016 tarihli 302,35 TL tutarlı fatura ile 07/05/2016 tarihli 2.397,60 TL tutarlı faturanın dışlanması halinde teslim alan kısmında imza bulunan fatura toplamı 16.272,25 TL olduğu ve davacı tarafın davalı şirketten 16.272,25 TL alacaklı olacağı, davalı şirket tarafından davacı tarafa banka havalesi ve çek karşılığı ödemeler yaptığı fakat bu ödemelerin cari hesaptan mahsup edilmediği, davalı şirketin cevap dilekçesinde 50.000 TL’nin cari hesaba mahsuben yapıldığını belirttiği, dosyaya celp edilen ve davacı tarafa düzenlenmiş olan ve davacı tarafından tahsil edildiği anlaşılan çeklerin davalı şirketin cari hesap borcuna karşılık ödenmiş olduğu yönünde mahkemece kanaat oluşması halinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi 27/03/2019 itibari ile cari hesap bakiyesi alacağı bulunmayacağı, somut olay bakımından faizin davacının davalı şirketi temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir belgenin dosya kapsamına bulunmadığından takip öncesi faiz hesaplaması yapılmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olması nedeni ile miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere davacı şirketin talebi gibi alacağa takip tarihi olan 27/03/2019 tarihinden itibaren değişen ve değişecek oranlarda avans faiz işletilmesinin uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından 17/03/2021 tarihli dilekçesi ile yemin metnine dayanmış ve mahkememizin 20/04/2021 tarihli duruşmasında davalı şirket yetkilisinin yemini alınmış olup;
Davalı şirket yetkilisi yemin beyanında: davacı ile aramızda ticari ilişki mevcuttu, yemek alım satımına ilişkin bir ticari ilişki mevcuttu, belli bir dönem bu ilişki devam etti, ancak gönderilen yemeklerin içeriği daha sonradan sevilmedi, yemek içeriği bozuldu, tarafımca belirtilen dilekçe içeriğindeki faturalara karşı hizmet alındı, buna karşılık da iki tane 25.000 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL ödeme yapıldı, bu çekler hatır çeki değildir, benim kendilerinden alacağım vardır dedi.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, gelen müzekkere cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, verilen hizmete karşılık cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava konusu yapılan 18.972,20 TL asıl alacak takip tarihinden itibaren faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının defter ve belgelerinin incelenmesinde;
– Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve defter kayıtlardan anlaşılmaktadır.
– Davacının ödemelerini yaptığı ve davalının davacıdan bakiye alacağının olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Davalı tarafından yapılan toplam 50.000,00 TL’ lik ödemenin, davacıya olan borç yönünden yapıldığı, ancak davacı tarafından cari hesaptan mahsup yapılmadığı görülmüştür.
Davacı tarafın yemin deliline dayanması üzerine, davalı şirket yetkilisi yemin icra etmiş olup, ödemelerinin yapıldığı ve hatta davacıdan alacağının olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Bu haliyle artık davacı tarafın iddiasını ispat edemediği anlaşılmış olup, açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalının herhangi bir borcu olmamasına rağmen ve ödeme yapılmasına rağmen icra takibi başlatıldığı anlaşıldığından, davacı tarafın kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve davalı lehine kötü niyet tazminatına karar vrelmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
-Davalının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’si olan 3.794,44 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 324,00 TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 264,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
– Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
– Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
4- Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza