Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/313 E. 2022/1076 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/313 Esas
KARAR NO : 2022/1076

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Alacak

DAVA TARİHİ : 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29.12.2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, davalı …. firması ile yaptığı bu anlaşmaya istinaden anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve dava dışı muhatap … Turizm ile “Grup Kontenjan Satış Sözleşmesi” akdetmiş olup, bu sözleşmeye istinaden … Turizm’e bu tarihe kadar 20.000,00-TL nakit ödemiş ve 480.000,00-TL vadeli çek verdiğini, davalı …. firması müvekkil şirket ile arasındaki anlaşma gereğince (e-mailler ile de sabit olduğu gibi) anlaşmanın 6. maddesinde düzenlenen 1. ön ödeme olarak müvekkil şirket lehine kaşeli ve imzalı bir mail order ilettiğini ve 15.000-EURO karşılığı 61.179-TL ödeme yaptığını, hal böyle iken, aynı anlaşmanın 6. maddesinde düzenlenen ve 17 Ekim 2017 tarihinde yapması gereken 2. ön ödemeyi (15.000-EURO) gerçekleştirmediğini, bunun yanı sıra, müvekkil şirkete iletmiş olduğu e-mailde; taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığını, 61.179-TL bedelli ön ödemenin sehven yapıldığını ve bu nedenle iade edilmesi gerektiği gibi akıl, mantık ve hukuk kurallarıyla bağdaşmayan beyan ve taleplerde bulunduğunu, yaşanan bu durum nedeniyle tarafımıza davalı yana ve dava dışı … Turizm’e Beyoğlu … Noterliği’nin 18.10.2017 T. ve … Yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek “i) muhatapların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam, eksiksiz, zamanında ve ayıptan ari olarak ifa etmesi, ii) yükümlülüklerden herhangi birinin gereği gibi ifa edilmemesi halinde müvekkil şirketin ilgili sözleşmeyi haklı nedenle fesih hakkı saklı kalmak kaydıyla, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücreti ilgili muhataba ait olmak üzere tarafımızca derhal yasal yollara başvurulacağı, iii) işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 (yedi) gün içinde muhatap … firmasının diğer muhatap … otelinde 14-18 Aralık tarihleri arasında yer ayırıp ayırtmadığı / ödeme yapıp yapmadığı / hususlarında tarafımıza ilgili belgeleri ile birlikte yazılı bilgi verilmesi, belirtilen süre içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi halinde söz konusu iddianın zımnen kabul edilmiş sayılacağı” ihtar ve ihbar edildiğini, davalı … firması Beyoğlu … Noterliği’nin 10.11.2017 T. ve …. yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, müvekkil şirket yetkililerine sözleşme konusu organizasyonu iptal ettiklerini bildirdiklerini, dolayısıyla müvekkil şirkete gönderilen 61.179-TL ön ödemenin herhangi bir hizmet olmaksızın gönderildiğini, bu nedenlerle bedelin kendilerine iade edilmesi gerektiğini iddia ve talep ettiğini, işbu cevabi ihtarnameden de anlaşılacağı üzere davalı yanın iddiaları kendi beyanlarıyla çeliştiğini, şöyle ki; ihtarlaşma sürecinden evvel müvekkil şirkete gönderilen e-mailde yazılı bir anlaşma olmadığı ve 61.179,00-TL bedelin sehven ödendiğini iddia etmişken, daha sonra gönderilen cevabi ihtarnamede ise bir yandan taraflar arasında yazılı bir anlaşma olmadığını, diğer yandan ise oranizasyonun iptal edildiği ve bu nedenle organizasyon için ödenen 61.179,00-TL’nin geri ödenmesi gerektiği ifade edildiğini, dolayısıyla davalı … aslında cevabi ihtarnamesi ile anlaşmayı ve organizasyonu iptal ettiğini (sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshettiğini), ön ödemeyi de bu organizasyon için yaptığını kabul ettiğini, davalı …ın mal varlığını kaçırmasının engellenmesi ve malvarlığının 3. kişilere satışının veya devrinin önlenmesi maksadıyla, Mahkememizce tespit edilecek mal varlıkları üzerine dava sonuna kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca haksız nedenle feshedildiğinin tespitini, davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olması hasebiyle, dava bedelini sonradan artırmak üzere, 6100 Sayılı Kanunun 107. maddesine göre müvekkil şirketin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar kaybı için şimdilik 10.000,00-TL’nin haksız fesih tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri, harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin kayıtlı adresi; “…Mah. … Cad. No:26 Başakşehir/İstanbul” olup, Bakırköy Adliyesi yargı alanı içerisinde kaldığını, bu sebeple huzurda görülen dava yetkisiz mahkemede açılmış olup, davanın yetkili Mahkeme olan “Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri”nin yetkisi kabul edilerek, usulden reddi gerektiğini, yetkisiz yerde açılan davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini, alacak rakamını hesaplayabilecek durumda olan davacının, buna rağmen “belirsiz alacak davası” olarak açtığı davanın usulden reddini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davalı şirkete 28/06/2017 tarihinde 61.179,00 TL ödeme yapıldığını, ödemenin taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle ilerleyen süreçte hizmet alınması amacıyla avans olarak verildiğini, davalı taraftan hizmet alınmadığını, yapılan ödemenin iade edilmesinin ihtarname ile talep edildiğini, davalının bedeli iade etmediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile davalı hakkında takip yapıldığını, davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında toplantı ve organizasyon yapılması amacıyla 10/05/2017 tarihli anlaşma yapıldığını, anlaşmaya istinaden dava dışı … Turizm ile Grup Kontenjan Satış Sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, anlaşmanın 6.maddesi uyarınca 1.ön ödeme olarak davacının müvekkiline 15.000,00 Euro karşılığı 61.179,00 TL ödeme yaptığını, 2.ön ödemenin davacı tarafça yapılmadığını, davacı tarafından yapılan ödemenin avans ödemesi olmadığını, taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden alındığını, davacının anlaşmayı haksız feshetmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, zararın tahsili için davacı aleyhine İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkilinin davacıdan alacaklı durumda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, dosyanın İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 04/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2017 ve 2018 yılı yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğunu, E-Deftere tabi olan 2017 ve 2018 yılı envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği tespit edildiğini, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğunu, E-Deftere tabi olan 2017 yılı envanter defterlerinin açtlış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, e-defter beratlarının ise yasal süresinde verildiği tespit edildiğini, taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça akdedildiği iddia edilen sözleşmenin davalı tarafça haksız nedenle fesh edilip edilmediği edilmiş ise davacı tarafın fesih nedeni ile uğradığı kar kaybının olup olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 2017 yılında yapıldığı iddia edildiğini, HMK. m. 200 uyarınca bir hakkın doğumu için yapılmış olan hukuki işlemin değerinin 2017 yılı itibariyle 2.590 TL’yi aşması durumunda senetle ispat edilmesinin gerektiğini, ancak HMK. m. 202 senetle isnat zorunluluğunun bulunduğu hallerde bir delil başlangıcının bulunması durumunda, söz konusu hukuki işlemin tanık ve diğer takdiri delillerle ispatına da olanak sağladığını, somut olayda, taraflar arasında kurulduğu iddia edilen sözleşmenin değeri 2.590 TL’nin üzerinde olduğunu, bu sebeple, söz konusu sözleşmenin varlığının kural olarak senetle ispat edilmesinin gerektiğini, bununla birlikte dosya muhtevasında hulunan taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarının delil başlangıcı olarak kabul edilebilmesi mümkün olduğunu, dosyadaki diğer hususlardan da taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğu sonucuna varılabiliyorsa, senede gerek olmadan taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin mevcut olduğunun söylenebileceğini, bu hususun değerlendirilmesinin Mahkememizin takdirinde olduğunu, sözleşme bedeli olarak kar kaybı bedeli 9.450-EUR + 4.800-EUR= 14.250-EUR karşılığı (14.250-EUR • 4,555,00-TL=) 64.908,75-TL olarak hesaplandığını, birleşen dava yönünden Mahkememizce bilirkişi heyetine görev verilmediğinden birleşen dosya yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığını mütalaa etmiştir.
Birleşen dosya yönünden de inceleme yapmak üzere dava dosyamız bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyetince 29.06.2022 havale kayıt tarihli ek rapor dosyamıza sunulmuştur.
Dava; Taraflar arasında akdedildiği iddia edilen sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı kar kaybı alacağı talebi ile birleşen dava ise; cari hesaptan kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda;
Ana dava bakımından; davacı tarafça, taraflar arasında Antalya İli, Belek İlçesi’nde bulunan bir otelde toplantı ve organizasyon yapılması hususunda bir anlaşma yapıldığı, davacı tarafça varılan anlaşmaya istinaden anlaşmadan doğan yükümlülüklerini yerine getirerek dava dışı şirket ile “Grup Kontenjan Satış Sözleşmesi” akdettiği ve yine bu sözleşmeye istinaden dava dışı şirkete ödemelerde bulunduğu, taraflar arasındaki anlaşma gereğince davalı tarafça anlaşmanın 6. maddesinde düzenlenen 1. ön ödeme olarak 15.000,00-EURO karşılığı 61.179,00-TL ödeme yaptığı; ancak aynı anlaşmanın 6. maddesinde düzenlenen ve 17.10.2017 tarihinde yapması gereken 2. ön ödemeyi gerçekleştirmediği iddia edierek taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca haksız nedenle feshedildiğinden bahisle davacı şirketin sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı kar kaybı için uğranılan zararın haksız fesih tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı yandan tahsilinin talep ve dava edildiği anlaşılmıştır.
Ana dava yönünden taraflar arasında sözleşmesel ilişki kurulduğu ve karşı tarafın haksız bir şekilde feshettiği iddiaları bakımından ispat yükü davacı üzerinde olup taraf delilleri bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığı, yalnızca davalı imzasının bulunduğu protokolün geçerli olmadığı iddia edilmişse de bu savunmaya mahkememizce itibar edilmemiştir. Şöyle ki taraflar arasında hukuki ilişki olduğu hususu tarafların kabulünde olup, uyuşmazlığın tek taraflı imzanın bulunduğu protokolden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti gerekmektedir. Dosya kapsamından tarafların birbirleri ile hem e posta yazışmalarının bulunduğu hem de davalı tarafça davacıya cevabi ihtarname yollandığı anlaşılmıştır.
Delil dilekçesinin ekinde bulunan E postaların incelenmesinde; taraflar arasında ön ödemelerin yapılacağına ilişkin yazışmaların bulunduğu, sonraki süreçte davalının ön ödeme şeklinde davacıya ödediği 15.000,00 EURO’nun iadesini talep ettiği, iadeye konu bedelin Haziran 2017 yılında davacıya ön ödeme olarak gönderildiği, protokolde ise ilk ön ödeme tarihi olarak yine Haziran ayı 2017 yılının belirtildiği, davalının kendisine çekilen ihtarnameye cevabi ihtarnamesinde gerçekleştirilmesi planlanan organizasyonun iptal edildiğinin, buna bağlı olarak hizmet alınmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüm bu e posta yazışmaları ile davalının cevabi ihtarnamesinde geçen organizasyon iptaline ilişkin beyanları bir arada değerlendirildiğinde her ne kadar davaya konu protokol tek taraflı olarak imza edilmişse de taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve yine uyuşmazlığın 10.05.2017 tarihli protokolden kaynaklandığı, haksız fesih olup olmadığının ve buna bağlı olarak davacı zararının olup olmadığının söz konusu protokole göre çözümlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların birbirlerine çektikleri ihtarnameler incelendiğinde davacının protokole göre ücret talep ettiği fakat davalının ise organizasyonun iptal edilmesi nedeniyle ödenen bedelin karşılıksız kaldığını beyan ettiği anlaşılmış, bu durumda davalı tarafça alınacak hizmetin neden iptal edildiğini haklılık durumunu ortaya koyacak şekilde gerekçelendirmesi gerekmektedir. Cevabi ihtarnamede iptale ilişkin bir gerekçe sunulmadığı anlaşılmakla davalının söz konusu protokolü haksız bir şekilde feshettiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının müspet zararı var ise karşılanması gerekmekte olup, konuya ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve alınan rapor neticesinde davacı zararı hesaplanmış, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli görüldüğünden, taraflar arasında uzlaşılan protokolün haksız bir şekilde feshi nedeniyle davacı zararlarının tazmin edilmesi gerektiği kanısına varıldığından ana dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Birleşen dava bakımından; davalıdan alınacak olan hizmetin verilmediği fakat hizmete karşılık gelen bedelin ön ödemesinin yapıldığı iddiası ile karşılıksız kaldığı iddia edilen ön ödeme bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere bu dava bakımından ise davacı alacaklı olduğunu iddia ettiğinden ispat yükü birleşen dosya davacısı üzerinde olup, iddia ve savunmalar bu muvacehe ölçüsünde değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın alacak iddiası yapılan ön ödemeye konu hizmetin alınmadığı ve davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına toplanmaktadır. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki ilişki 10.05.2017 tarihli protokole dayanmaktadır. Dosya kapsamından anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki protokole konu organizasyonun iptal olduğu, bu hizmetin verilmediği sabit olup, bu durumda davacı tarafça davalıya ödenen ön ödeme bedelinin karşılıksız kaldığı anlaşılmıştır. Ön ödemenin alındığı taraf kabulünde olup, yapılan defter incelemesinden de davacı tarafça davalıya ön ödemenin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda her ne kadar davacı tarafça protokol haksız bir şekilde feshedilmişse de ön ödemeye konu hizmetin davacıya verilmediği, davalının sebepsiz zenginleştiği, alacağın likit olduğu anlaşılmakla birleşen dava yönünden de aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ANA DAVANIN KABULÜNE
A) 64.908,75-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı – birleşen dosya davacısından tahsili ile DAVACI – BİRLEŞEN DOSYA DAVALISINA ÖDENMESİNE,
B)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.433,92- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.108,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.325,39-TL harcın davalı – birleşen dosya davacısından tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
C)Davacı- birleşen dosya davalısı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 10.385,40-TL ücreti vekaletin davalı – birleşen dosya davacısından tahsili ile DAVACI – BİRLEŞEN DOSYA DAVALISINA ÖDENMESİNE,
D)Davacı – birleşen dosya davalısı tarafından ödenen 31,40-TL başvurma harcı, 1.108,53-TL peşin harç, 2.512,60-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.652,53-TL yargılama giderinin davalı – birleşen dosya davacısından tahsili ile DAVACI – BİRLEŞEN DOSYA DAVALISINA ÖDENMESİNE,
2-MAHKEMEMİZ DAVA DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN DOSYASI YÖNÜNDEN;
A)BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davacı- birleşen dosya davalısı aleyhine yapılan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davacı – birleşen dosya davalısından alınarak DAVALI – BİRLEŞEN DOSYA DAVACISINA ÖDENMESİNE,
B)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.179,14- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.044,79-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.134,35-TL harcın davacı – birleşen dosya davalısından tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
C)Davalı -birleşen dosya davacısı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.788,64 -TL ücreti vekaletin davacı – birleşen dosya davalısından alınarak DAVALI – BİRLEŞEN DOSYA DAVACISINA ÖDENMESİNE,
D)Davalı – birleşen dosya davacısı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 1.044,79-TL peşin harç, 140,00-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.220,69-TL yargılama giderinin davacı – birleşen dosya davalısından alınarak DAVALI – BİRLEŞEN DOSYA DAVACISINA ÖDENMESİNE,
3)Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza