Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/306 E. 2022/1147 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/306 Esas
KARAR NO : 2022/1147 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2020
KARAR TARİHİ : 13/12/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket yetkilisinin aracından 11.01.2019 tarihinde bir takım çeklerin çalındığını, çalınan çeklerin üzerinde keşide tarihi, çek bedeli ve imza bulunmadığını, 15.01.2019 tarihinde çeklerin iptali için Bakırköy …. Atm …. esas sayılı dosya ile toplam 17 adet çekin iptali için dava açıldığını, bu davada davacı sıfatının …. İletişim Ltd. şti. yerine kendisinin davacı sıfatını taşıdığını, dava devam ederken … ve … nolu çeklerin bankaya ibraz edildiğini, bu çekler yönünden dosyalarının tefrik edildiğini ve huzurdaki menfi tespit davasının açıldığını, huzurdaki davaya konu … nolu çekin davalı …. tarafından …. Bankası …. şubesine ibraz edildiğini, çek lehtarının ise diğer davalı …. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, lehtar ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacı şirketin, … Bankası …. şubesi …. seri numaralı 38.365,00 TL miktarlı çek yönünden borçlu olmadığının tespitine ve davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin davaya konu çekte her ne Kadar lehtar olarak görünse de davacı şirketi ve diğer cirantaları tanımadığını, çekteki kaşe ve kaşe üzerindeki imzanın davalı şirkete ait olmadığını, davacı ve diğer cirantalarla fiili ve hukuki hiçbir irtibatı olmadığını açıklanan nedenlerle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davaya konu … Şb. …. nolu 38.365,00 ₺ bedelli 25.05.2019 keşide tarihli çeke istinaden alacak talepleri bulunmadığını, söz konusu çekin birkaç cirodan sonra … Ticaret- …. tarafından ciro edilerek kendilerine verildiğini, çekin ödenmemesi üzerine ciranta ….’den tahsilat yapılarak çekin kendisine teslim edildiğini ve davanın reddi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkememizin … tarihli duruşmasının … nolu ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve davacı ile davalı …. şirketine ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile yargılamaya konu çekin davacıdan herhangi bir yolla çıkıp çıkmadığı, davalının ticari kayıtlarına giriş yapıp yapmadığı ve yine davalının ticari kayıtlarından çıkış yapıp yapmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 22/05/2021 tarihli raporda; “1.Davacı şirkete ait 2019 yılına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı şirket tarafından 2018 yılı ticari defterlerin ibraz edilmediği, Davalı şirkete ait 2018-2019 yılına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olup olmadığı yönünde, 2019 yılı ticari defterlerinde yapılan incelemede davalı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ne ilişkin herhangi bir hesap kaydına rastlanmadığı, Davacı şirketin 2019 yılında şirket nam ve hesabına herhangi bir çek verdiğine ilişkin kayıt bulunmadığı, 2018 yılından devir eden toplam 122.185,79 TL tutarında tanzim edilen çeklerin ise detay bilgilerinin bulunmadığı, 2019 yılında 122.185,79 TL tutarın ortaklar hesabına alınmış olması ve açıklama bulunmadan ödemelerin yapılmış olması nedeniyle 2018 yılında davacı şirket tarafından keşide edilmiş olan çeklerin hangileri olduğu ve hangi şirketlere verildiği yönünde bir tespit yapılma imkanı bulunmadığı, 2019 yılına ilişkin olarak davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre uyuşmazlığa konu çeklerin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı, Davalı şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olup olmadığı yönünde 2018-2019 yılı ticari defterlerinde yapılan incelemede, davalı … Turizm Deri Gıda Otomotiv. San. Tic. Ltd. Şti. ne ilişkin herhangi bir hesap kaydına rastlanmadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 14/09/2021 tarihli duruşmasında bilirkişiden itirazları irdeler şekilde ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 15/11/2021 raporda; “Davacı şirkete ait 2018 yılına ait ticari defterlerinin TTK’ya göre, açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapıldığı, yevmiye defteri kapanış tasdikinin TTK Madde 69-70/son 72/3 ve V.U.K. madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ve belirli kanuni şartları taşıdığı, sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu kanaatine varılmış ise de Nihai Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,: Davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki olup olmadığı yönünde, 2018 yılı ticari defterlerinde yapılan incelemede davalı …. Taban Sanayi Ticaret Ltd. Şti. ne ilişkin herhangi bir hesap kaydına rastlanmadığı, Davacı şirketin 2018 yılı ticari defter ve kayıtlarına göre uyuşmazlığa konu çeklerin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu yönünde bir tespit yapılamadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri, taraf beyanları, bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, menfi tespit isteminden ibarettir.
Dava konusu, …. Bankası … Şubesi’ne ait … seri numaralı çekin çalıntı ve çekte kullanılan imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı taraf, çekte yer alan kendisine ait olduğu gözüken keşideci imzasının sahte olduğu iddiasında bulunmuştur.
Bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum çekteki diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller .
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.(Prof Dr. Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Ders kitabı )
Açıklanan durum karşında lehdar ve cirantaların iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup, bu def’inin adı geçenlere karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
Yargılamaya konu çekin incelenmesinde; çeki düzenleyenin (Keşidecinin) davacı olduğu, lehtarın … şirketi olduğu, 7 ciro işleminden sonra son cirantanın davalı … olduğu, miktarın 38.365,00-TL olduğu, keşide tarihinin 25/05/2019 olarak belirtildiği görülmüştür.
Davacı, çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmektedir. İddiasını, ispatla mükelleftir. Çek, davacı uhdesinde bulunmamaktadır. Çekin, hangi ciranta uhdesinde olduğunu belirlemek için dava dışı cirantalara müzekkereler yazılmışsa da, ancak … şirketinden sonrasına ulaşılamamıştır. Çekin, kimin uhdesinde olduğu mahkememizce belirlenememiştir. İspat yükünün davacı taraf üzerinde olması sebebiyle bu aşamada davacının imza sahteliği iddiasını ortaya çıkartacak imza incelemesi yapılmasını sağlaması gerekmektedir. Bu da, çek aslının üzerinde imza incelemesi yapılması ile ortaya çıkacaktır. Ancak, davacı tarafça çek aslı sunulamadığından, bu iddiasını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı ile davalı …. şirketi arasında ticari ilişki tespit edilememiş olsa da, davalı … Ayakkabı şirketinin de davacı ile aralarında ticari ilişki olmadığını beyan ettiği ve yine kendisinin de çek üzerindeki kendisine ait gözüken lehdar ismi ve imzasına yönelik de sahtecilik itirazı olduğu görülmüştür. Bu haliyle, ilk ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından çek aslı sunulamadığından ve üzerinde imza incelemesi yapılamadığından, dava konusu çek sebebiyle davalı … ayakkabı şirketinin sorumluluğu ve bağlantısı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Yine son ciranta olan davalı …’ in de sorumluluğuna hükmedebilmek için, çek üzerinde imza incelemesi yapılması gerektiğinden ve bu aşamada yapılamadığından, bu davalının da sorumluluğunun bulunmadığı kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 655,18-TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 574,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
4-Davalı … tarafından sarf edilen toplam 60,06-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Ayakkabı’ya VERİLMESİNE,
-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın İADESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılara VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır