Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/302 E. 2021/1238 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/302 Esas
KARAR NO : 2021/1238

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirket, Belediye Kanunu’nun 26. maddesi hükmüne göre kurulan ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olan ….Belediyesi’ne ait özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirket olduğunu, Davalı Borçlunun … halk otobüsü işleticisi olduğunu, işletmekte olduğu araçlarına akaryakıt ikmallerini Müvekkili Şirket’in işletmekte olduğu akaryakıt istasyonlarından taşıt tanıma sistemi ile sağlandığını, bu kapsamda taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğunu, bu ticari ilişki kapsamında Müvekkili Şirketin tüm edimlerini yerine getirdiğini ve sağlamış olduğu akaryakıt ikmallerine yönelik de faturaların keşide ettiğini, taraflar arasında bir ticari faaliyet yapılması dolayısıyla kesilen faturalara itiraz edilmediği gibi Müvekkil Şirketin, Davalı Borçlu’dan akaryakıt fatura bedellerinin ödemesini de alamadığını, süregelen ticari ilişki içerisinde davalı Borçlunun ödemesi gereken akaryakıt bedellerini ödemekte temerrüde düştüğünü, bunun üzerine Müvekkili Şirketçe Davalı’ya Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası faturalara dayalı cari hesap alacağı için 210.668,51-TL Asıl Alacak + 17.670,18-TL İşlemiş Faiz olmak üzere; 228.338,69-TL üzerinden takibe geçildiğini, bu takibe karşı Davalı Borçlunun borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı Borçlu’nun itirazlarının haksız olduğunu ve aynı zamanda kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhinde %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin müvekkiline gönderilen dava dilekçesi, tensip zaptı usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkilinin davadan e-devlete giriş yaptığı 30.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı gün tarafca dosyadan haberdar olabilmek için vekalet sunulduğunu, bu nedenle ıttıla tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacı tarafın ikame ettiği iş bu davanın haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 210.668,51- TL asıl alacak ve 17.670,18 -TL işlemiş faiz olmak üzere TOPLAM 228.338,69-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %19,5 avans faizi, icra masrafı, vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir ….’ın 21/10/2021 tarihli raporunda özetle;
Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 say. TTK. M. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. M. 220-226, 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. Md. 222 gereğinde mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı tarafça ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediğini, davacı şirketin, davalıdan cari hesap ilişkisine dayalı olarak 02/12/2019 icra takibi itibariyle 210.668,51-TL ana para alacağı olduğunun tespit edildiğini, davacının 02/12/2019 tarihinde Bakırköy …. İcra Dairesinin …. esas sayılı icra dosyasında asıl alacak artı faiz talep edildiği, derdest davanın konusu davacının, başlattığı icra takibinde cari hesap ekstresine dayandığı, ancak taraflar arasında TTK mad. 89/1 anlamında ve yazılı surette düzenlenmiş bir ” cari hesap sözleşmesinin” mevcut olmadığı, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair gönderilen ihtarname olmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılmadığını, infaz tarihinden sonra değerlendirilmek üzere icra takip tarihi olan 02/12/2019 dan sonra davalının 10/07/2020 tarihinde 25.672,77-TL havale ve 07/07/2021 tarihinde 150.000-TL çek ile davacı şirkete ödeme yaptığının tespit edildiği, davacının alacağının kabulü halinde 02/12/2019 takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık faiz talep ettiği 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu değişen oranlarda uygulanması gerektiğine dair görüş ve kanaate varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davalının 29.12.2020 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiği, HMK’nın 311.maddesi gereğince kabulün davaya son veren taraf işlemi olduğu, davalı tarafından yapılan kabulün HMK’nın 309.maddesine uygun olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafından her ne kadar daha sonra bu kabul beyanından vazgeçildiğine ilişkin beyanda bulunulmuşsa da kabul davaya son veren taraf işlemlerinden olup, davalının bu beyanından dönebilmesi ancak iradesini sakata uğratan bir işlemin bulunması ve bu hususu da ispat etmesi gerekmektedir. Davalı tarafından iradesinin sakata uğradığı hususu ispat edilemediğinden kabul beyanına mahkememizce itibar edilmiş ve dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABUL NEDENİYLE KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca ön inceleme duruşmasından önce kabul beyanı olması nedeniyle alınması gerekli 5.199,27-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.757,77-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.441,5-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ön inceleme duruşmasından önce kabul beyanı olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 12.216,86 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 2.757,77-TL peşin harç, 942,50-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.754,67-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza