Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2020/306 K. 22.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2020/306

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 19/04/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan kıymetli evrak iptali (çek iptali (hasımsız)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin dava dilekçesinde bildirdiği çekleri kaybettiğini, tüm aramalara rağmen bulunamadığını, herhangi bir hak kaybına mahal verilmemesi amacıyla söz konusu çekler üzerine ödeme yasağı konularak çeklerin zayi nedeniyle iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; TTK’nın 818/1-s maddesi atfıyla aynı yasanın 757 ve takip eden maddelerine göre açılan zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği çeklerin iptallerini talep etmiş ise de; dava dilekçesi ve dilekçe ekinde sunulan belgelerden açıkça anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen çeklerin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu anlaşıldığı, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir dava açamayacağı anlaşılmakla davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine tensiben karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı hesap sahibi-keşideci konumunda olduğundan dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2)Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3)Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4)HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince davacının talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸