Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/264 E. 2020/299 K. 03.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/264 Esas
KARAR NO : 2020/299

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/03/2020
KARAR TARİHİ : 03/04/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … A.Ş. İle dava dışı …. Bankası A.Ş. arasında kredi sözleşmesi düzenlenmiş ve bu sözleşme kapsamında taşınmaz ipotek şerhi verildiğini, …. Bankası A.Ş. bu sözleşmeden doğan alacağı için müvekkil ….A.Ş aleyhine; İstanbul …. İcra Müdürlüğünde “haciz yoluyla ilamsız takip” ( …. Esas) ve İstanbul … İcra Müdürlüğünde “rehnin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip” (…. Esas) olmak üzere iki ayrı takip başlattığını, müvekkilince yapılan ödemelerde “dosya borcuna mahsuben” şeklinde alacaklının imzası bulunan açıklama mevcuttur. Burada ödemenin faizden ya da ferilerden mahsup edileceğine dair ihtirazı kayıt bulunmadığını belirterek iptal olan İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına mahsuben yapılan ödemelerin, İstanbul … İcra Müdürlüğün …. Esas sayılı dosyasından mahsubu ile İstanbul …. İcra Müdürlüğün … Esas sayılı dosyasında 873.703,16 TL ve 14.943,28 EURO asıl alacağa ve bunların ferilerine yönelik borçsuzluğunun tespitin karar verilmesini talep ve dava etmişir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava şartları bakımının HMK 114.ve 115.maddeler bakımından resen yapılan inceleme sonucunda;
Davanın açılış tarihi itibariyle ve mahiyeti gereği dava içinde aynı zamanda bir alacak talebine karşı borçlu olmadığı istemini barındırdığı dikkate alınarak özel dava şartı bakımından konuyu düzenleyen yasa maddesine göre 7155 Sayılı Kanunla TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir.6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:
6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.)
“(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ticari davalar TTK m.4’te düzenlenmiştir:
“1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,…denilerek söz konusu talep TTK 553.madde kapsamından kaynaklı iş bu dava TTK’da düznenlendiğinden mutlak ticari davadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış olup, mahkeme tarafından resen gözetilir.
HUAK m. 18/A (2) hükmünde dava şartı arabuluculuğa mutlaka dava açmadan önce başvurulması zorunlu tutulmuştur.
Mahkemenin dava açmadan önce dava şartı arabuluculuğa başvurulmadığını tespit etmesi halinde davayı dava şartı yokluğundan usulden reddeder.
6235 sayılı HUAK m. 18/A (2) hükmünün kesin anlatımı nedeniyle tarafların dava şartı arabuluculuğa başvurmaları için HMK m.115’te öngörülen bir haftalık kesin süre veremez. Dava şartı arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığına dava tarihi itibariyle bakılır.
HM 114/2 ye göre 2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır. denilerek özel kanunlarla da özel dava şartı getirildiğinden resen inceleme yapılacağı sabittir.
Davacı tarafından yukarıda anılan mevzuat uyarınca dava tarihi itibariyle arabuluculuğa başvurduğundan bahsetmediği gibi buna ilişkin tutanağının sunulmadığı da görülmüştür. Söz konu dava şartı davanın başında olması gereken ve tamamlanabilir bir dava şartı da değildir.
6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılmayacağından ve davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olup davanın esas bir paranın ödenmesine dair alacak olup menfi tespit şeklinde borçlu olduğu iddia edilen kişi tarafından açılması durumunda da ara buluculuğa tabi olacağı şüphesizdir. Nitekim İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ….. HUKUK DAİRESİ …. esas …. karar sayılı kararı da bu yönde olup menfi tespit istemlerinin arabuluculuğa tabi olduğu kanun koyucunun da iradesinin bu yönde olduğu ve söz konusu düzenleme amaçsal yoruma göre de menfi tespit talepleri davlar arabuluculuğa tabi olduğundan bu aşamada herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/04/2020

Başkan …
¸
Üye … ¸
Üye …
¸
Katip …
¸