Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/259 E. 2020/301 K. 07.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/259 Esas
KARAR NO : 2020/301

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 07/04/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 10/09/2019 tarihinde araç kiraladığını, …. isimli kişinin … marka bir aracı müvekkilinin olduğu yere getirdiğini ve müvekkiline bir araç kiralama sözleşmesi imzalattığını, müvekkilinin bunun karşılığında davalı şirket yetkilisi ….’a 2.200,00 TL peşin ödeme yaptığını, aracın randımansız ve sorunlu çalıştığını fark ettiğini, bunun üzerine ….’ı arayarak aracın sıkıntılı olduğunu ve başka araç verilip verilmeyeceğini sorduğunu, ….’ın yeni araç vermediğini, müvekkilinin aynı günün gecesi Erzincan’a gittiğini, Erzincan’a 40 km kala aracın yağ lambasının yandığını, aracı oto tamircisine götürdüklerini, müvekkilinin bunları ….’a bildirdiğini, aracı inceleyen oto tamircinin aracın yağ karterinin daha önceden darbeli olduğunu söyleyerek bu darbenin yeni olmadığını, paslanmış olduğunu belirttiğini, oto tamircisinin 600,00 TL tamir bedeli çıkartması üzerine ….’ın bu ücreti ödemeyerek müvekkiline hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, müvekkilinin bu ücreti kendi cebinden ödediğini, bu olaydan 4 ay sonra davalı şirket tarafından Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin icra takibindeki senedi gördükten sonra araç kiraladığı gün araç kiralama sözleşmesi ile birlikte kendisine sözleşmeye ekli olan boş bir senet imzalatıldığını anladığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, davalının müvekkilinden habersiz bir şekilde sözleşmeye ekli olarak imzalattığı senedin dayanağının taşıt kira bedeli olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir aracın 20 günlük kira bedelinin 16.500,00 TL tutarında olması hayatın olağan akışına aykırılık teşkil edeceğini, bir araç satın alımı durumunda söz konusu olabilecek bu tutarın davalı şirket yetkilisinin kötü niyetli davranışlarını tek başına ortaya koyduğunu, müvekkilinin açığa attığı imzayı kötüniyetli olarak icra takibine konu eden davalı şirket yetkilileri hakkında Küçükçekmece C.Başsavcılığı’nın …. soruşturma numaralı dosyasıyla şikayette bulunduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava şartları bakımının HMK.nın 114 ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
7155 Sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
Aynı yasa ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesine göre ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. …. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.”
Somut olayda uyuşmazlık kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, kambiyo senetlerinin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği, bu tür davaların TTK’nın 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu hususları açıktır. Yukarıda belirtildiği üzere ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. İşbu davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olup, davanın esası bir paranın ödenmesine ilişkin olmakla, menfi tespit şeklinde borçlu olduğu iddia edilen kişi tarafından açılması durumunda da arabuluculuğa tabi olacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı TTK.nın 5/A maddesi ve HMK.nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 281,78 TL harçtan mahusubu ile bakiye 227,38-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.07/04/2020

Katip … Hakim …
¸e-imza ¸e-imza