Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2020/938 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/248 Esas
KARAR NO : 2020/938

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu … Yatırım Emlak İnşaaat Otomotiv Ticaret Limited Şirketi’ndeki hisselerini 07.11.2019 tarihli protokol kapsamında davalı …’a Bakırköy …. Noterliği’nin 08.11.2019 tarih ve … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile devrettiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmede devir bedeli olarak 1.200.000-TL belirlenmiş olup, bu bedelinin ödenmesine ilişkin sözleşmenin 2. Maddesinin b bendi kapsamında ilk 500.000-TL lik ödemenin 3. Dubleks daire satışından elde edilecek gelirle yapılacağı belirlendiğini, ilk ödemeye esas 3. dubleks daire davalılar tarafından 31.12.2019 tarihinde satılmasına rağmen sadece 100.000-TL ödendiğini, icra takibine konu bakiye 400.000-TL ödenmediğini, muaccel hale gelen ödemenin yapılmaması üzerine Bakırköy …. Noterliği’nin 24.01.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile söz konusu ödemenin yapılması davalılara ihtar edilmiş ancak bu ihtara rağmen söz konusu bedel ödenmediğini, ilk ödemenin yapılmaması üzerine tarafımızdan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile söz konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılmış olup, davalılar tarafından vekilleri aracılığıyla söz konusu takibe borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, itiraz üzerine 24.02.2020 tarihinde Bakırköy Arabuluculuk Bürosu … dosya numarası ile arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak süreç anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının itirazı kötüniyetli olup ödemenin geciktirilmesini amaçladığını, müvekkilinin davalıdan olan alacağı gerçek ve likit olduğunu, bu nedenle itirazhaksız ve kötü niyetli olduğundan %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirtere davanın kabulü ile, borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki borca itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın ikame ettiği dava haksız nitelikte olup Medeni Kanunun 2. Maddesine aykırı bir dava olduğunu, davacı tarafın İcra takibine esas tutulan ipotek resmi senedinde görüleceği üzere ipoteğin paraya çevrilmesi için bir takım şartlar öngörüldüğünü, davalara konu şirketin müvekkillerimden gizlenen ve Bakırköy …. Noterliğinin 29.09.2017 tarih ve … yevmiye nolu sözleşmeye dayalı dolarak yaptığı inşaattaki eksiklikler geç teslim ve proje dışı imalatlar sebebe ile Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası , Bakırköy … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası , Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası tazminat ve alacak davaları ikame edilmiş ve bu sebeple bu davaların davacılarına tazminat ve kira bedelleri ödendiğini, halen Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile alacak ve tazminat istemli dava ikame edildiğini ve bu davanın derdest olduğunu belirterek davanın reddine savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 67.madde ve devamı uyarınca sözleşmeden kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; şirket devir sözleşmesi nedeniyle bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
07/11/2019 tarihli şirket devir sözleşmesi protokolü, Bakırköy .. Noterliğinin 08/11/2019 tarihli … yevmiye sayılı satış sözleşmesi, Bakırköy … Noterliğinin 24/01/2020 tarihli … yevmiye sayılı ihtarname ile bu ihtarnamenin tebliğ şerhli tebligat mazbataları, ipotek belgesi, 08/11/2019 tarihli … yevmiye sayılı resmi senet suretlerinin dava dilekçesi ekinde mübrez olduğu görülmüştür.
Dava tarihinden sonra 28/07/2020 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 7251 sayılı Yasanın 58.maddesi ile HMK ve bazı kanunlarda yapılan parasal sınırlardaki değişiklikler dikkate alınarak 6102 Sayılı Yasanın 4/2.maddesi dikkate alınarak dava basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.

Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının celp edilmiş, incelenmesinde; davalı-alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 400.000,00 TL asıl alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlulara ayrı ayrı 14/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların vekilleri vasıtasıyla tek bir dilekçe ile yasal süresi içerisinde takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ettikleri, itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu itirazın iptali davasının da 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davcılar …, …, … tarafından davalı … Yatırım Emlak İnşaat Otomotiv Ticaret Limited Şirketi aleyhine 13/11/2019 tarihinhde itirazın iptali istemi ile dava açıldığı, yapılan yargılama sırasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraflarca istinaf edilmemesi üzerine hükmün 01/07/2020 tarihinde kesinleştiği tasdik edilmiştir.
Bakırköy .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar …, …., ….,…, …., …. tarafından davalı … Yatırım Emlak İnşaat Otomotiv Ticaret Limited Şirketi aleyhine 13/11/2019 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraflarca istinaf edilmemesi üzerine hükmün 10/03/2020 tarihinde kesinleştiği tasdik edilmiştir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar …., …, … tarafından davalı … Yatırım Emlak İnşaat Otomotiv Ticaret Limited Şirketi aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalılar Bakırköy Nüfus Müdürlüğü ve Nüfus Ve Vatandaşlık İl Müdürlüğü aleyhine nüfus (diğer kayıtların düzeltilmesi istemli) davanın 11/03/2020 tarihinde açıldığı, duruşmasının 03/12/2020 tarihine talik edildiği, dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
Bakırköy Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verilmiş, İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada, …. parselde… nolu bağımsız bölüme ait güncel takyidatlı tapu kaydı ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin tesisine yönelik resmi senet ve işlemde kullanılan vekalet örnekleri ile … ili, … Mahallesi … ada, … parselde kayıtlı 23 nolu bağımsız bölümün aktif-pasif tapu kayıtları ve akit tablosu yazıların eklerinde gönderilmiştir.
Bakırköy … Noterliğinden 24/01/2020 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamenin ve tebliğ şerhlerinin fotokopisi celp edilmiştir.
Davalı vekili 04/11/2020 tarihli dilekçesi ile ödenen çek bedellerine ilişkin ödeme belgeleri ile sözleşmenin 2-c maddesi gereği yapı denetim firmasına yapılan ödemelere ilişkin fatura ve ödeme belgelerini ibraz etmiş, davacı vekili 16/11/2020 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile, davalı vekilince sunulan makbuzlara karşı beyanlarını bildirmiş, davalı vekilince ibraz edilen ödemelerden bir kısmının sözleşmenin 2-c maddesi kapsamında gerçekleştirilmiş olup bu ödemelerin yargılama konusu ile bir ilgisi bulunmadığını, sözleşmenin 2.maddesinin c ve d bendindeki ödemelerinde yasal şartları oluşmuş olup bu konudaki takip ve dava haklarının baki olduğunu, davalılara dosyada ibraz Bakırköy … Noterliğinin 24.01.2020 tarih ve … yevmiye numaralı 28.01.2020 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesinde de 500.000 TL ödemeleri gerekmesine rağmen müvekkili adına ödenen 100.000 TL nin mahsup edilerek 400.000 TL nin ödenmesi ihtar edilmiş ise de bu tutara itiraz edilmediğini açıklamıştır.

Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen mahkeme dosyaları, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın; şirket devir sözleşmesi nedeniyle bakiye alacağın bulunup bulunmadığı, davalıların takibe itirazda haklı olup olmadıkları, itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı ödeme savunmasında da bulunmuş olup Bağlantılı bileşik ikrar, vasıflı ikrara benzemektedir. Çünkü, her ikisinde de ikrar edenin ikrarına eklediği vakıa ile asıl (ikrar edilen) vakıa arasında bir bağlantı vardır. Yalnız, vasıflı ikrara eklenen vakıa asıl vakıa ile aynı andaki veya ondan önceki bir vakıa olduğu halde, bileşik ikrara eklenen vakıa asıl vakıadan sonra tarihte doğmuş (ortaya çıkmış) olan bir vakıadır. Bu benzerlik nedeniyle de, vasıflı ikrar gibi, bağlantılı bileşik ikrarın da bölünememesi gerekir. Bağlantısız bileşik ikrarda, ikrara eklenen vakıa, ikrar edilen vakıa olmadan da mevcuttur. Bu nedenle, ispat yükü ikrar edene geçer. (Bkz: Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt 2, 2001, İstanbul, Sh 2061 vd.) O halde davalı ödeme yaptığını savunmakla bu ikrarı bölünemez ve ispat yükü davalı tarafa geçer. Bir başka deyişle davalı ödeme savunmasını ispat yükü altındadır. Ne var ki ödeme konusu miktar karşısında davalı HMK m.200 uyarınca bu savunmasını ispatlayıcı senet, delil başlangıcı niteliğinde deliller sunmalıdır.
6100 sayılı HMK.m.200 uyarınca davacının doğan hakkının düşürülmesi, itfası amacıyla ödeme yapıldığı yönündeki savunması hukuki işlem olup bu hukuki işlemin davalı tarafından senetle ispatı gerekir.
Davalının ödeme savunmasına konu olan tüm ödemelerin dayanakları, kime, ne zaman, ne şekilde yapıldığı muhatap bankalardan ayrıntılı olarak araştırılmış, dayanak çek suretleri celbedilmiş, ödemeye esas olan belgelerdeki miktarların kim tarafından kime ne şekilde yapıldığı ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Ödemeye dair celbedilen tüm belge içerikleri ve ödemeye ilişkin tüm savunmalarla davacı vekili ödenmeyen bakiye 400.000,00 TL için takip yaptıklarını bu miktarın ödenmediğini beyan etmiştir.
HMK. 219. maddesine (HUMK. 326) göre her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
Dava itirazın iptali davasıdır.Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali davası; alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66.maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlayan bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süre içinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması halinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkar tazminatına da hükmedilebilir.(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu , ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187 ,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddede “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13/07/2011 tarihli kararında “Hemen belirtmelidir ki, satılanın tesliminin “hukuki işlem” niteliğinde olup, buna ilişkin savunmanın hangi delillerle kanıtlanabileceğinin belirlenmesinde, hukuki işlemlerin varlığının kanıtlanmasına ilişkin genel usul hukuku kurallarının (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 288 ve devamındaki hükümler) göz önünde tutulması gerekir.Bunun sonucu olarak ta; herhangi bir hukuki işlem gibi, teslim de anılan hükümdeki senetle (yazılı delille) ispat kuralı çerçevesinde, ilişkin bulunduğu malın miktar ve değerine göre belirlenmelidir. (Kuru Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 1990 5.basım,C:2,S:1534, S:1603, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/11/2002 gün 2002/13-875 E., 2002/885 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.).
Davacı yan icra takibinde ödenmediğini iddia ettiği toplam 400.000,00 TL tutarındaki alacak için takibe girişmiştir.Taraflar arasında yazılı bir akit olduğu yazılı olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Davalı yan ise ödemede bulunduklarını belirtmiştir. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır.
Yukarıdaki ilke ve kurallar bağlamanda somut olayda davacı taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi ve eki olan sözleşme uyarınca hisse devri bedelinin hisselerin devredilmesi rağmen ilk ödemesinin eksik yapıldığı bakiyesinin yapılmadığından bahisle takip yapmış olup hisse devir sözleşmesinin eki devir protokolüne bakıldığında şirket üzerinde birtakım borçların ve ödemelerin ayrıntıları ile bildiği görülmekle bu borçların çek, senet gibi sair ödenmesi bile protokol kapsamına alınmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekirse şirket devir protokolü adeta tarafların bir nevi uymak zorunda oldukları esas sözleşmeleri olup bu protokolde tarafların hak ve sorumluluklarının düzenlendiği görülmüştür.
Dava dosyasına ibraz edilen Şirket Devir protokolü kademeli ödeme planına göre protokolün 2.maddesinin (b),(c) ve (d) bölümlerinde üç ayrı ödeme ve şartları belirlendiği görülmüştür.
Mahkemeniz dosyasında yargılamaya konu miktar protokolün 2/b maddesinde yapılması gereken ilk 500.000 TL kısmın borçlularca ödenmemesi konusunda olduğu dikkate alındığında taraflar 100.000 TL tutarındaki ödemelerde mutabık kalmakla bakiye 400.000-TL kısım için takip ve dava açıldığı dikkate alındığında davalı taraf ödeme savunması nedenle mahkememizce verilen süre sonunda dilekçe ekinde bir takım ödeme belgeleri ibraz edilmiş ise de bu ödemelerden bir kısmı kendi dilekçelerinde de açıkça belirtildiği üzere sözleşmenin 2-c maddesi kapsamında gerçekleştirilmiş olup bu ödemelerin çek ödemelerine istinaden yapıldığı havale açıklaması ile yapılmış olup yargılama konusu ile bir ilgisi bulunmadığı anlaşılmış olup özleşmenin 2.maddesinin c ve d bendindeki ödemelerle ilgili olduğu görülmüştür. Öte yandan Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E., ve Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyaları Mahkemeniz dava dosyası kapsamına alınmıştır.Dilekçede kendilerinden gizlendiği iddia edilen inşaattaki eksiklikler ve geç teslim nedeniyle açılan davalardan bahsedilmekte ise de bu husus protokolde şart koşulmadığı gibi geçen süreye rağmen rağmen bu yönde davacılara ihtar ya da her hangi bir başvuru olmadığı da dikkate alındığında davalıların ödeme savunması yerinde görülememiş olup ayrıca davacının yerine getirmesi gereken bir kısım ödemeler bakımından da zaten dosya kapsamında davalının da bu konuda bir itirazı bulunmadığı da görülmüştür.6098 Sayılı TBK’nun 97. maddesi uyarınca; ” karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın sözleşmenin koşullarına özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olmalıdır.” hükmüne göre değerlendirildiğinde davacının edimini yerine getirmediği konusunda davalı tarafça da ileri sürülmediği anlaşıldığından davalının bakiye hisse devir bedelini ödemekle sorumlu olduğu kanaatine varılmış olup tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 400.0000,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda yıllık yasal faizi uygulanmasına, alacak sözleşmeye dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın %20’si tutarı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın KABULÜNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin 400.0000,00 TL asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
2- Hüküm altına alınan asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranından başlamak ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda yıllık yasal faizi uygulanmasına,
3-Alacak sözleşmeye dayalı olup likit bulunduğundan haksız itiraz nedeniyle hükmolunan miktarın %20’si tutarı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 27.324,00 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 4.831,00 TL harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 2.000,00 TL harcın mahsubuna, bakiye 20.493,00-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 36.450,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 54,40-TL başvurma harcı, 4.831,00 TL peşin harç, 2.000,00 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harç, 124,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, olmak üzere toplam 7.009,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2020

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸