Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/244 E. 2023/102 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/244 Esas
KARAR NO : 2023/102 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin deri sektöründe faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, davalı şirketin de deri sektöründe faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin davalı firmaya bir takım mal sattığını, satılan mal neticesinde müvekkilinin alacaklarının doğduğunu ancak davalının müvekkilinin faturaya konu cari hesaptan kaynaklanan alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin davalıdan olan alacağının tahsili zımnında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazda bulunduğunu, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz üzerine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında arabulucuya müracaat edildiğini, … Arabuluculuk, … büro dosya numaralı dosyasıyla arabuluculuk faaliyeti yapıldığını, davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin dava konusu alacağının fatura, ticari defter ve her türlü delille sabit olduğunu iddia ederek; davanın kabulü ile itirazın iptaline, 273.039,31-TL alacak üzerinden takibin ticari avans faiziyle birlikte devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takip durmuş olduğundan alacağın %20’sinden az olmayacak şekilde davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili UYAP Bilişim Sistemi üzerinden dosyaya göndermiş olduğu dilekçesinde; her ne kadar dava dilekçesinde icra dosya numarası ve dairesi yazılırken Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası yazılmış ise de bu hatanın sehven yapıldığını, davalının icra takibine yapmış olduğu yetki itirazı üzerine icra takip dosyasının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün .. Esas numarasını aldığını; taleplerinin Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline yönelik olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya kapsamındaki itirazlar doğrultusunda itirazın iptali davası açtığını, ancak anılan icra takibine taraflarınca 23.12.2016 tarihinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini, taraflarınca yapılmış olan yetki itirazı neticesinde ise davacının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, anılan takibe 06.01.2017 tarihinde itiraz edildiğini, davacının iş bu dava konusu icra takibini Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden açtığını, ilgili icra dairesi yetkisiz yer olduğundan ortada geçerli ve yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın süresinde açılmadığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yetki ve borca itiraz etmeleri neticesinde davacının anılan itirazdan sonra yapmış olduğu son işlem tarihinin 03/01/2017 olup dava açma süresinin 03/01/2018 tarihinde sona erdiğini, huzurdaki davanın 18/03/2020 tarihinde açılmakla davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden davacıya borcu bulunmadığını, davacının iddia ettiği cari hesap alacağının doğruyu yansıtmadığını, 2015 yılında davacı şirketin 15.01.2015 tarihli … sıra ve A seri nolu fatura ve 15/01/2015 tarihli … sıra ve A seri nolu sevk irsaliyesi içeriği malları müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin de 11/02/2015 tarih … sıra no ve A seri iade faturası ve … sıra no A seri sevk irsaliye faturası ile taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince malları davacı şirkete iade ettiğini, ayrıca müvekkili şirketin davacıdan almış olduğu bir kısımı mallarla ilgili olarak 31/07/2016 vade tarihli 20.000,00 TL çek ve 31/07/2016 vade tarihli 15.400,00 TL senet ile toplam 35.400,00 TL ‘yi davacıya ödediğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde haklılıklarının ispatlanmış olacağını, müvekkili şirketin 2016 yılında da davacı şirkete, taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince davacının mallarını iade ettiğini ve bir kısım mallarla ilgili olarak ise toplam 30.000,00 TL ödeme yaptığını, davacı tarafça icra takibinin açıldığı tarihte müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir şekilde borcunun bulunmadığını savunarak; davacının iş bu dava konusu icra takibini Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden açmış ise de ilgili icra dairesi yetkisiz yer olduğundan ortada geçerli ve yetkili yer icra müdürlüğünde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından iş bu davanın reddine, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, davacının tüm talepleri haksız ve mesnetsiz olmakla davanın esastan reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkümiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas takip sayılı dosyasındaki takibe konu alacak miktarının ne olduğu, ödeme olup olmadığı, alacağa ilişkin temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği, tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu, itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı hakkında cari hesap alacağından kaynaklı 273.039,31-TL asıl alacak ve 27.412,40-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 300.451,71-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 05/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 06/01/2017 havale tarihli dilekçe ile davalı borçlu vekili tarafından borca, faize ve tüm ferilere yapılan itiraz üzerine aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Çorlu … Noterliğinden; 22/12/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname tebliğ şerhinin onaylı bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, davacının iddiaları, davalı taraf savunması, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamındaki belgeler ve Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına göre taraf şirketlerin defterleri incelenerek; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, defter kayıtlarının birbirini doğrulayıp doğrulamadığı, tarafların ticari ilişkiyi hangi hesaplarla izlediği, defterler arasında fark bulunması halinde farkın sebebi hususları ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı hususlarında hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
29/04/2021 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla oluşan cari alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davalının 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 228.739,31 TL borçlu olduğu, davacının ödeme emri ekine koymuş olduğu cari hesap ekstresine göre takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki cari hesap farkının 44.300,00-TL olduğu, mezkur farkın sebeplerinin ise (davacının takip talebi ekine koymuş olduğu cari hesap ekstresine göre) davacı kayıtlarındaki 4.300,00 TL tutarlı senet iade işlemi ile davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı cari hesap ekstresinde kayıtlı olmayan 10.06.2015 tarihli 20.000,00 TL tutarlı çek ve 10.02.2016 tarihli 20.000,00-TL tutarlı çek işlemlerinden (4.300+20.000+20.000=44.300) kaynaklı olduğu, davacı cari hesap ekstresinde kayıtlı olan 4.300,00 TL tutarlı senet iade işlemine ilişkin talimat ile incelenecek davacı ticari defterlerine dayanak kayıtların temin edilmesi ile netlik kazanabileceği, mevcut durumda ispata muhtaç olarak hesaplama dışı bırakılmasının uygun olacağı, davalıda kayıtlı olan 20.000 TL’lik 2 adet mezkur çekin davacıya teslimine ilişkin davalı taraftan evrak istenilmiş olmakla birlikte davalı tarafından taraflarına mezkur ödemelere ilişkin evrak ibraz edilemeyeceğinin belirtildiği, bu itibarla toplamda 40.000,00 TL tutarlı işlemin davalı ispatına muhtaç olduğu, davalı ticari defterlerine kayıtlı olan; (takip tarihinden sonra dava tarihinden önce) 20.02.2016 tarihinde davalının davacıya vermiş olduğu 10.000,00 TL senede ilişkin de taraflarına herhangi bir evrak sunulmadığından takip sonrası kayıtlı işlemin davalı ispatına muhtaç olduğu, davalının davacıya düzenlemiş olduğu 13.12.2016 tarihli … no.lu 218,739,13 TL tutarlı faturaya dayanak olarak sunulan sevk irsaliyesinde davacının fatura içeriğindeki ürünleri teslim aldığına ilişkin isim/kaşe/imzasının bulunmadığı (sadece davalının kendi kaşe ve imzalarının bulunduğu), dolayısıyla mezkur faturanın ve içeriğindeki ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir evrak bulunmadığından davalının iade faturasının ispata muhtaç olduğu, neticeten; davalının ticaret defterlerinden hareketle ispata muhtaç hesap hareketlerinin (ödeme ve iade faturasının) ispata muhtaç olduğunun kabulüne göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya (228,739,31 TL + 40.000,00 TL) 268.739,31 TL borçlu olduğunun kabulünün gerekeceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
29/09/2021 tarihli celse ara kararı ile; Mahkememiz dosyası iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, dosya kapsamı belgeler ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın miktarı hususlarında SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacının 2014, 2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının davalıdan alacaklı olduğu, faturalara konu bedellerin ödenmediği, yasal defterlerde bakiyenin mevcut olduğu, yapılan tüm tespit ve değerlendirmeler neticesinde davacının 14/12/2016 takip tarihi itibariyle davalıdan 243.039,31-TL alacağı olduğu, davalının dosyaya sunduğu C/H hülasasında davacının C/H hülasasında ve kayıtlarında yer alan 4.300,00-TL çek bedelinin 01/10/2016 tarih …-31.03.2017 vadeli 10.000,00-TL senedin bulunmadığı, dosyaya sunulu bulunan davalının davacıya düzenlemiş olduğu 13.12.2016 tarihli …. nolu 218.739,13-TL fatura ile müstenit olarak sunulan sevk irsaliyesinde davacının fatura kapsamındaki ürünleri teslim aldığına ilişkin isim/kaşe/imza bulunmadığı gibi davacının kayıtlarında buna ilişkin bir işleme de rastlanmadığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
09/02/2022 tarihli celse ara kararı gereğince, taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları mukayese yapılmak (16/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu) ve davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmek suretiyle tüm dosya kapsamına göre ek rapor düzenlenmesi için dosyanın kök raporu düzenleyen SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
05/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle;”… Taraf ticari defterlerindeki cari hesap farkının (243.039,31-TL – 218.739,31-TL) 24.300,00-TL olduğu, mezkur farkın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 4.300,00-TL tutarlı senet iade işlemi ile davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 10/06/2015 tarihli 20.000,00-TL tutarlı çek işlemlerinden kaynaklı olduğunun anlaşıldığı, taraf ticari defterlerindeki cari hesap farklarından 4.300,00-TL tutarlı senet iade kaydına ilişkin olarak kök raporda “Davacı cari hesap ekstresinde kayıtlı olan 4.300,00-TL tutarlı senet iade işlemine ilişkin talimat ile incelenecek davacı ticari defterlerine dayanak kayıtların temin edilmesi ile netlik kazanabileceğinden mevcut durumda ispata muhtaç olarak hesaplama dışı bırakılmasının uygun olacağı” denilmiş olmakla birlikte, mezkur senet iade işlemine ilişkin dosyaya sunulu talimat raporunda bir değerlendirme bulunmadığından bu husustaki kanaatin değişmediği, taraf ticari defterlerindeki cari hesap farklarından 10/06/2015 tarihli 20.000,00-TL tutarlı çek kaydına ilişkin olarak kök raporda ” davalıda kayıtlı olan 20.000 TL’lik mezkur çekin davacıya teslimine ilişkin davalı taraftan evrak istenilmiş olmakla birlikte davalı tarafından taraflarına mezkur ödemelere ilişkin evrak ibraz edilemeyeceğinin belirtildiği, bu itibarla mezkur çek kaydının davalı ispatına muhtaç olduğu denilmiş olmakla birlikte, kök rapordaki kanaati değiştirecek herhangi bir husus bulunmadığı, neticeten; takip tarihi itibariyle davalının davacıya (218.739,31-TL cari hesap bakiye + 20.000,00-TL ispata muhtaç çek ) 238.739,31-TL borçlu olduğunun kabulünün gerekeceği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi ek raporuna karşı beyan ve itirazlarını içerir dilekçeler sunulmuştur.
İstanbul ve Çorlu Ticaret Sicili Müdürlüklerinden; taraf şirketlerin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davacı vekiline, dava dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 4.300,00-TL tutarlı senet yönünden; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davacı vekilinin 07/12/2022 tarihli duruşmadaki beyanı ile yemin deliline dayanmadığı görülmüş; davalı vekiline, cevap dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 20.000,00-TL bedelli çek ve 218.739,31-TL tutarlı iade faturası yönünden; yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davalı vekilinin yemin deliline dayanmadığı görülmüştür.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyası, 29/04/2021 havale tarihli kök bilirkişi raporu, 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporu, 05/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen deri ürünleri alım satımından kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 16/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacının 14/12/2016 takip tarihi itibariyle davalıdan 243.039,31-TL alacağı olduğu, davalının dosyaya sunduğu C/H hülasasında davacının C/H hülasasında ve kayıtlarında yer alan 4.300,00-TL çek bedelinin 01/10/2016 tarih ….-31.03.2017 vadeli 10.000,00-TL senedin bulunmadığı, dosyaya sunulu bulunan davalının davacıya düzenlemiş olduğu 13.12.2016 tarihli …. nolu 218.739,13-TL fatura ile müstenit olarak sunulan sevk irsaliyesinde davacının fatura kapsamındaki ürünleri teslim aldığına ilişkin isim/kaşe/imza bulunmadığı gibi davacının kayıtlarında buna ilişkin bir işleme de rastlanmadığı; 29/04/2021 havale tarihli bilirkişi kök ve 05/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporlarına göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 228.739,31 TL borçlu olduğu, davalının davacıya düzenlemiş olduğu 13.12.2016 tarihli …. no.lu 218,739,13 TL tutarlı faturaya dayanak olarak sunulan sevk irsaliyesinde davacının fatura içeriğindeki ürünleri teslim aldığına ilişkin isim/kaşe/imzasının bulunmadığı (sadece davalının kendi kaşe ve imzalarının bulunduğu), dolayısıyla mezkur faturanın ve içeriğindeki ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin herhangi bir evrak bulunmadığından davalının iade faturasının ispata muhtaç olduğu, taraf ticari defterlerindeki cari hesap farkının (243.039,31-TL – 218.739,31-TL) 24.300,00-TL olduğu, mezkur farkın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 4.300,00-TL tutarlı senet iade işlemi ile davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 10/06/2015 tarihli 20.000,00-TL tutarlı çek işlemlerinden kaynaklı olduğu, bu işlemlerin taraf ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davalının davacıya (218.739,31-TL cari hesap bakiye + 20.000,00-TL ispata muhtaç çek ) 238.739,31-TL borçlu olduğu hususlarının tespit edildiği, davacı tarafça düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu değerlendirilerek, kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; davacı şirket defterlerinde kayıtlı olup davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ve davacı tarafça ispata muhtaç bulunan 4.300,00-TL tutarlı senet iade iddiasının ancak açıkça dava dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davacı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacı vekilinin 07/12/2022 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunmadıklarına dair beyanda bulunduğu, yine davalı ticari defterlerinde kayıtlı olup davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 10/06/2015 tarihli 20.000,00-TL bedelli çek ve 218.739,31-TL tutarlı iade faturası yönünden ancak açıkça cevap dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek davalı vekiline yemin teklif etme hakkı hatırlatılmış, davalı vekilince bu delile dayanılmadığı görülmüş, bu durumda tarafların ticari defter kayıtları ile 238.739,31-TL alacağın varlığının ispatlandığı anlaşıldığından, yukarıda özetlenen denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alınarak, davanın kısmen kabulü ile, davalının Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 238.739,31-TL asıl alacak yönünden kısmen iptaline, takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 238.739,31-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Davalının şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 16.308,28-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 3.160,57-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 1.502,26-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.645,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 1.148,40-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA, bakiye 171,60-TL’sinin davacıdan tahsili hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafça başlangıçta sarf edilen 54,40-TL başvurma harcı, 3.160,57-TL peşin harç ve 1.502,26-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 277,40-TL posta masrafı, 1.750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.027,40-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.772,71-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 85,00-TL posta giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanıp takdir olunan 11,05-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 36.423,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e duruşma sistemi ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2023

Katip ….
¸

Hakim ….
¸