Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/225 E. 2020/592 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/225 Esas
KARAR NO : 2020/592

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/02/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım sözleşmesinden kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … plaka sayılı …. motor nolu …. şasi numaralı araca ilişkin olarak 600.000,00 TL bedel mukabilinde araç satışı ile ilgili olarak 17/08/2015 tarihli harici satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre 400.000,00 TL si ….A.Ş. ünvanlı firmadaki hisselerinin %10’unun devrine karşılık sayıldığını, kalan tutarın ise 2 eşit takside bölünerek 100.000,00 TL si 15/12/2015 tarihinde, 100.000,00 TL si ise 15/02/2016 tarihinde …’e nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, satışa konu edilen aracın … Peynircilik Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti adına kayıtlı iken davacının sahibi olduğu …. Gıda Teks. Tur. Taş. Plast. San.Tic Ltd Şti’ye olan borcuna/cari hesabına mahsuben alındığını ve …. Peynircilik Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından davacının talebi üzerine doğrudan davalı …’na Bakırköy … Noterliğinin 13/08/2015 tarihli …. yevmiye numaralı sözleşmesi ile satışı ve devri gerçekleştirildiğini, resmi satış ve devir işlemlerinden 4 gün sonra 17/08/2015 tarihinde davacı ile davalı arasında protokol akdedildiğini, protokol uyarınca davalının davacıya olan 200.000,00 TL borcunu ödediğini, bu nedenle işbu davayı açtıklarını, konu ile ilgili olarak Büyükçekmece Arabuluculuk bürosuna müracaat edildiğini, tarafların anlaşmaya varamadığını ve anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, bu nedenlerle şimdilik 10.000,00 TL’nin 15/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun hisse devrinden kaynaklı alacak davası olması nedeniyle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davacının dava dilekçesindeki iddialarının yersiz olduğunu, bu nedenle öncelikle davanın görevsizlik kararı verilerek Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini ve haksız davanın reddini talep etmiştir.
Küçükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasında 19/12/2019 tarihi itibari ile görevsizliğine karar verilerek mahkememizin …. Esas sayılı esasına kaydedildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, görevsizlik kararı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda davalının tacir olmadığı ve davacının bilanço esasına göre defter tutmadığı, her ikisinin de İTO kaydının bulunmadığı ve yine davanın mahiyetinin ticari işletmenin hisse devri olmadığı, satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın ödenmemesi olduğu görülmüş olup, davanın da mutlak ticari dava niteliğinde bulunmaması nedeniyle mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
HÜKÜM:
1-Dava dilekçesinin, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK nın 20/1. maddesi 1. cümlesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde, dosyanın ve eklerinin yetkili ve görevli mahkeme olan KÜÇÜKÇEKMECE …. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının karşı görevsizlik olması sebebiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesine görevli mahkemenin belirlenmesi için GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza