Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2023/210 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2023/210 Karar

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Davacı tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili davacı şirket …. Sigorta A.Ş. tarafından …. poliçe numarası ile Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … Mağazacılık A.Ş.’nin … şubesinde 23.11.2018 tarihinde kamera kayıt cihazlarının hasarlandığını, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan işyerinin “sigortalı işyerinde bulunan 3 adet …. marka ve 1 adet …. marka olmak üzere 4 adet DVRkamera kayıt cihazının ve cihazlara ait 4 adet 2 TB hard diskinin, voltaj dalgalanmasından dolayı elektriksel nedenlerle hasarlanmış oldukları anlaşılmıştır” tespiti yapılarak söz konusu hasardan dolayı davalı şirket …. ın sorumlu olduğu iddia edildiğini, dava dışı sigortalının işyerinde 4.287,60-TL hasar meydana geldiği, bu miktarın sigortalıya ödendiği, meydana gelen hasarlardan dolayı davalı şirketin sorumlu olduğu iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak belirsiz alacak davası kapsamında yapılacak yargılama neticesinde artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama masrafları ve karşı yan vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Belirsiz alacak davası olarak dava açılmasını kabul etmediklerini, Gerek davacı tarafın gerekse sigortalının süresi içerisinde müracaatının bulunmadığını, Hasarın müvekkili şirket dağıtım şebekesinden kaynaklandığının ispatının gerektiğini, zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu doğuracak illiyet bağının mevcut olmadığını, kusur sorumluluğunda illiyet bağının kesileceğini, hasarın mülkiyeti ve sorumluluğu dava dışı tüketiciye ait tesisatta meydana geldiğini, tazminat talebinin fahiş olduğunu, tek taraflı düzenlenen ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 29/06/2021 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı uyarınca Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler incelenmek sureti ile davacı şirketin dava dışı iş yerinde gerçekleşen zarardan kaynaklı olarak sigorta poliçesi kapsamında zararın giderilmesi neticesinde halefiyet ilkesine dayalı olarak gerçekleşen zarara hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise miktarının ne olduğunun tespiti ve alacağın varlığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı vekilince talep edilen alacak bedeli, Dava dışı sigortalı …. Mağazacılık A.Ş. tarafından ticari faaliyet yürütülen … AVM adresindeki mağazada meydana gelen elektriksel gerilim dalgalanmalarına bağlı sigortalı işyerinde bulunan kamera sistemine ait kayıt cihazı ve hard disklerde meydana gelen hasar bedelidir. Yukarıda detaylı olarak açıklanan nedenlerle, Dava konusu hasara sebep elektriksel gerilim dalgalanmanın davalı …. sorumluluk bölgesinde meydana geldiğine ilişkin davalı kuruma kusur atfedilebilecek yeter delil bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır. Sayın Mahkemenin davalının kusur ve sorumluluğuna hükmetmesi durumunda davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen 4.287,60 TL tazminat tutarından kusur ve sorumluluk oranında ödediği tazminatı rücuen talep edebileceği, Sayın Mahkeme tarafından davalının kusur ve sorumluluğu olmadığına hükmetmesi durumunda rücu şartlarının oluşmayacağı, “görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizin 21/12/2021 tarihli duruşmasında itirazlar kapsamında bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.

Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/01/2023 tarihli ek raporda; “Gerek uyap portal üzerinde gerekse dosya kapsamında yapmış olduğumuz incelemeler dahilinde, … a sayın Mahkemenizce yazılan yukarıda detayı verilen 07/06/2022 tarihli müzekkerenize cevap verilmediği anlaşılmaktadır. Davalı kurumun geçmiş yazı cevapları incelendiğinde, Sigortalı şirket ile … arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. … tarafından AVM yönetimine Orta Gerilim primer bağlantılı enerji verilmektedir. Kök raporumuzda belirttiğimiz üzere şayet davalı dağıtım şirketi kaynaklı bir voltaj dalgalanması mevzu bahis olsa tüm mağazalar genelindeki elektronik cihazların hasar görmesi beklenirdi ayrıca grup priz öncesi kaynaklı (sigortalı iç tesisatı veya AVM yönetimi) bir voltaj dalgalanmasının grup priz üzerinden elektronik cihazları etkilemesi olağandır. Grup priz kaynaklı bir arızanın da hasara sebebiyet vermesi olağandır. Sigortalı işletme içerisinde sadece grup prize takılı elektrik/elektronik cihazların hasara uğraması dikkat çekicidir. Açıklanan nedenler ve kök raporumuz sonrasında yeni belge sunulmamış olması hususu da gözetilerek hasar tazminatından davalı dağıtım şirketinin sorumlu tutulamayacağı, Kök raporumuzda detaylı olarak açıklanan nedenlerle, Dava konusu hasara sebep elektriksel gerilim dalgalanmasının davalı … sorumluluk bölgesinde meydana geldiğine ilişkin davalı kuruma kusur atfedilebilecek yeter delil bulunmadığı,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;

Dava, alacak isteminden ibarettir.
Dava konusu, davacı şirketin dava dışı sigortalı iş yerinde gerçekleşen 23.11.2018 tarihli zarardan kaynaklı olarak sigorta poliçesi kapsamında zararın giderilmesi akabinde halefiyet ilkesine dayalı olarak zararı gerçekleştirdiği iddia ettiği davalıdan tahsiline yönelik alacak davası görülmüştür.
Dava konusu miktar 100,00.-TL’ dir.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça talep edilen rücuen tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalının hasarın meydana gelmesinde iddia edildiği şekilde kusurunun bulunup bulunmadığı, davalının talep edilen alacaktan sorumlu olup olmadığı olduğu görülmüştür.
Davacı ve dava dışı şirket arasındaki sigorta sözleşmesini içerir elektronik cihaz sigorta poliçesinin var olduğu, poliçenin 08.08.2018 – 30.06.2019 tarihleri arasında geçerli olduğu, iş yerinde oluşan zararın poliçe kapsamında olduğu, zararın ise 23.11.2018 tarihinde gerçekleştiği, dava konusu zararın sigorta sözleşmesi kapsamında kaldığı ve sigortalıya ödenen 4.287,60 TL tazminatın teminat limitleri dahilinde olduğu sigorta poliçesi kapsamından anlaşılmıştır.
Zararın ve kusurun tespiti açısından bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 13/10/2021 tarihli hukuka uygun rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak talep edebileceği miktarın 4.287,60-TL olduğu belirtilmiştir. Rapor içerisindeki belirlenen bu miktarın kadri maruf olduğu, dosya kapsamındaki deliller ve bilirkişi raporu kapsamında mahkememizce de kabul edilmiştir.
Ancak, zararın oluşmasında davalının kusuru olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davalı tarafça tespit edilebilen ve sunulabilen OSOS kayıtlarından, sigortalı iş yerindeki voltaj değerlerinin dava konusu hasara sebebiyet veremeyecek değer aralığında olduğu; yine davalı dağıtım şirketi kaynaklı bir voltaj dalgalanması mevzu bahis olması halinde, tüm mağazalar genelindeki elektronik cihazların hasar görmesinin gerektiği, ancak görmediği; hasara uğrayan elektronik cihazların grup prize takılı cihazlar olduğu, grup prizlerin patladığı; grup prizlerin patlamasından kaynaklı zarardan davalının sorumluluğunun dosya kapsamından tespit edilemediği, bu haliyle bu sorumluluğun dava dışı sigortalıda olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Bu haliyle davacının davasını ispat edemediği, davalıya yüklenebilecek herhangi bir kusur olmadığı anlaşılmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının sübut bulmadığından REDDİNE,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 54,40-TL peşin hartan mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
3-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
4-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
5-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır