Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/216 E. 2021/977 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/216 Esas
KARAR NO : 2021/977

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.04.2019 tarihli, … Esas sayılı kararı ile … ticaret sicil numarasına kayıtlı … vergi nolu … Elektrikli Ev Aletleri Halı Mobilya ve Ticaret Limited Şirketinin iflasına karar verildiğini, akabinde, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası ile iflas masası kurulduğunu, müvekkilinin müflis şirketin alacaklılarından olduğunu, müvekkilinin … Elektrikli Ev Aletleri Halı Mobilya ve Ticaret Limited Şirketinden (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 257.383,73 -TL alacağı mevcut olduğunu, iş bu alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … iflas sayılı dosyasına, 25.06.2019 tarihinde alacak kaydı için başvuru yapıldığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün, müflis şirket yetkilisinin beyanı ile 257.388,72 -TL’lik alacağımızın, 117.005,72 -TL’sinin reddettiğine dair kararı 20.02.2020 tarihinde tarafımıza tebliğ edildiğini, ancak müflis şirket müvekkiline hiçbir ödeme yapmamış olmasına rağmen, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün, müflis şirket yetkilisinin beyanı ve sözde sunmuş olduğu dekontlar ile 257.388,72 -TL’lik alacağımızın, 117.005,72 -TL’sinin reddetmesi kanuna ve hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkili alacağının tamamının sıra cetveline kabulüne ve kaydına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK’nun 235. maddesi uyarınca davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına yönelik istem bulunduğundan mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığın, davacının kayıt kabul talebine konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nun 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği, incelenmesinde; Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi 11/04/2019 tarih ve … Es. sayılı kararı ile … ticaret sicil nosunda kayıtlı … vergi nolu, … Mah. … Cad. No:… …/…. adresinde faaliyet gösteren müflis … Elektrikli Ev Aletleri Halı Mobilya ve Ticaret Limited Şirketi 11/04/2019 günü saat 14:44 itibarı ile iflasına karar verilmiş olduğu, tasfiye işlemlerinin … iflas sayılı dosyasında yürütüldüğünü, iflas kararının henüz kesinleşmediği, davacının müracaat dilekçesinin gönderildiği, iflas masasınca verilen ret kararının gönderildiği, müflisin sorgulama tutanağının gönderildiği, sıra cetvelinin 19/002/2020 tarihinde …. Gazetesinde yayınlandığını, 26/02/2020 tarihinde davacı vekili Av. ….’a e-tebligat olarak gönderildiği ve davacı tebliğ masrafını ödediğini, iflas kararı kesinleşmediğinden henüz 2. Alacaklılar toplantısı için bir tarih belirlenmediğinin ve dosya Dairece Re’sen yürütüldüğünü, İflas idare memurlarının bulunmadığının bildirildiği görüldü.
Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı şahıs … … – (TC…)’ın konkordato talebinin reddine, bu davacı/borçlu yönünden 11/01/2019 tarihli duruşma ara kararlarında verilen tüm ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, bu davacı/borçlu yönünden konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunmasına, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ HALI MOBİLYA VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin reddi ile borca batık olması sebebiyle iflasına ve İflasın 11/04/2019 günü saat:14:44 saati itibariyle açılmasına karar verilmiş olduğu, tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine hükmün 15/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı müflis şirketin iflas müdürlüğünde bulunan ticari defter kayıt ve belgeleriyle dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak müflis şirket defterlerinde davacının talep ettiği asıl alacak miktarlarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, buna ilişkin hesabın yapılması hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M. …’nin 05/05/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı müflis şirkete ait defterlerin iflas müdürlüğünde olmaması ve taraflara yapılan ihtarata rağmen inceleme esnasında taraflarca ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle tarafların ticari defterlerini incelemenin bu aşamada mümkün olmadığı, 25.06.2019 tarihli alacak kaydına beyan yazısından taraflar arasında alacak tutarı açısından bir farkın bulunmadığı, taraflar arasındaki farkın bu alacak tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin davacının kabulünde olmamasından kaynaklandığı, bu nedenle davalı müflis şirket tarafından söz konusu ödemelerin davacı tarafından alacak kaydına dayanak olarak sunulan takiplere ve çeklere ilişkin yapıldığını ispatlaması gerektiği, ancak yapılan incelemelerde ödeme belgelerine rastlanılmadığından bu aşamada davalının iddiasını ispat edemediği, mahkemece davacının talebinin kabulü halinde kaydedilecek tutarın 257.388,72- TL olabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporu, Bakırköy … ATM dosyası ,iflas müdürlüğünden gönderilen yazı cevabı ve ekleri ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü müflis defterlerinde tasarruf yetkisi bulunan iflas idaresi müflise ait defterleri dosyaya sunmamıştır. Davacının tacir olmaması ve buna bağlı olarak ticari defterlerinin bulunmadığı göz önüne alınarak davacı yönünden defter incelemesi yapılamamıştır.
Davacı tarafından defter sunulamadığı fakat davalı defterlerine dayandığı göz önüne alındığında bu konuda ispat yükü artık davalıya geçmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. ” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda davacının davalının defterlerine dayanmış olması fakat kabul edilebilir bir mazeret olmamasına rağmen davalının incelemeye esas olacak şekilde müflis defterlerini sunmaması dikkate alındığında davacı tarafından alacağın varlığı olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği, aksine davalının ödeme yaptığının ispat etmesi gerektiği buna dair delil dosyaya sunamadığı ve iddiasını ispatlayamadığı kabul edilerek açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
A)Kayıt kabule konu 117.005,72-TL alacağın Bakırköy … İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis … ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ HALI MOBİLYA VE TİCARET LTD. ŞTİ’nin iflas masasına davacı alacağı olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 59,30-TL ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL harcın mahsubuna, bakiye 4,90-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00- TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından sarfedilen 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 835,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 944,30-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza