Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/202 E. 2021/873 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/202 Esas
KARAR NO : 2021/873

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2019

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2019/383 ESAS, 2019/652 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 28/05/2019

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2019/482 ESAS, 2019/804 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
GEREKÇE YAZIM TARİH : 23/09/2021
Mahkememizden verilen 16/07/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına asıl ve birleşen dosyalar davacı vekilinin istinaf talebinin talebinin kabulüne karar verildiği, asıl ve birleşen dosyalar davacı vekilinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas , … Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının İstinaf sonrası yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili … Tarım Ürn. Yağ Yem ve Yan San. Tic. Ltd. Şti.’nin Ege Bölgesinde faaliyet gösteren en köklü ve en eski bitkisel yağ firmalarından biri olduğunu, uzun yıllardır çalıştığı bankalardan …bank ve … Bankası müvekkili ile 27/05/2019 tarihinde irtibat kurarak içinde davaya konu olan 17/04/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı, 01/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı çeklerin sahte kaşe ve imza ile 1 numaralı davalı ….. Tüketim Malları Tic. ve San. Ltd. ŞTi. tarafından ticari kredi ilişkisine istinaden 2 numaralı davalı bankaya kullanıldığı tespit edildiğini, konu çekler üzerindeki lehdar (ciranta) imzasının müvekkili şirketler yetkililerine ait olmadığnı, müvekkilinin sahte imza ile borç altına sokulmaya çalışıldığını, çıplak gözle bakıldığında dahi çekteki ciranta imzasının müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılacak nitelikte olduğunu, her iki davalı için de ayrıca % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı talep ettiklerini, çek incelendiğinde , müvekkilin sahte imzalı çek nedeniyle icra takibi riski altında olduğu görüleceğini, aynı zamanda müvekkilinin birçok bankadan milyonlarca TL’lik uzun vadeli krediler kullanmış durumda olduğunu, bununla birlikte icra işlemleri neticesinde müvekkilinin kredibilitesinin ortadan kalkacağını ve telafi edilemez zararı doğacağını, bu durumda bankalar ve finans kurumlarının müvekkilini taksitli olarak geri ödemesi planlanan kredilerini peşin ödemek üzere geri çağıracaklarını ve bu durumun müvekkilinin iflasına neden olacağını belirterek takdiren teminatsız olarak davaya konu çeklerin ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteme zarureti doğduğunu, 17/04/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı, 01/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı çekler için ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava neticesinde lehdar ( ciranta ) imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadığımızın tespitini, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2019/383 Esas sayılı dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ….. Tarım Ürn. Yağ Yem ve Yan San. Tic. Ltd. Şti.’nin Ege Bölgesinde faaliyet gösteren en köklü ve en eski bitkisel yağ firmalarından biri olduğunu, uzun yıllardır çalıştığı bankalardan …bank ve … Bankası müvekkili ile 27/05/2019 tarihinde irtibat kurarak içinde davaya konu olan 29/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı çekin sahte kaşe ve imza ile 1 numaralı davalı ….. tüketim malları tic. ve san. ltd. şti. tarafından ticari kredi ilişkisine istinaden 2 numaralı davalı bankaya kullanıldığı tespit edildiğini, konu çek üzerindeki lehdar (ciranta) imzasının müvekkili şirketler yetkililerine ait olmadığnı, müvekkilinin sahte imza ile borç altına sokulmaya çalışıldığını, çıplak gözle bakıldığında dahi çekteki ciranta imzasının müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılacak nitelikte olduğunu, her iki davalı için de ayrıca % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı talep ettiklerini, çek incelendiğinde , müvekkilin sahte imzalı çek nedeniyle icra takibi riski altında olduğu görüleceğini, aynı zamanda müvekkilinin birçok bankadan milyonlarca TL’lik uzun vadeli krediler kullanmış durumda olduğunu, bununla birlikte icra işlemleri neticesinde müvekkilinin kredibilitesinin ortadan kalkacağını ve telafi edilemez zararı doğacağını, bu durumda bankalar ve finans kurumlarının müvekkilini taksitli olarak geri ödemesi planlanan kredilerini peşin ödemek üzere geri çağıracaklarını ve bu durumun müvekkilinin iflasına neden olacağını belirterek takdiren teminatsız olarak davaya konu çeklerin ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteme zarureti doğduğunu, 29/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı çek için ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava neticesinde lehdar ( ciranta ) imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadığımızın tespitini, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2019/482 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu 06/07/2019 vadeli 250.000 TL bedelli … seri numaralı çek için takdiren teminatsız olarak HMK 209/1 uyarınca ibrazı halinde ödenmemesi, ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi de dahil olmak üzere hiçbir işleme esas alınmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, eğer mahkeme aksi kanaate ise İ.İ.K 72/1 uyarınca ibrazı halinde ödenmemesi, ihtiyati hacze ve icra takibine konu edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, …bank … Şubesi ve davalı …. Bankası Genel Müdürlüğü’ne bu hususta müzekkere yazılmasını, dava neticesinde keşideci imzası müvekkile ait olmadığından anılan çek için borçlu olmadıklarının tespitini, davalı banka aleyhine % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Tüketim Malları Ticaret Ve Sanayi Ltd Şti. cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava şartı olan zorunlu Arabuluculuk başvurusunun yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı şirket ve …. Geri Dönüşüm Yağ Sanayi ve Ticaret A.Ş. aile şirketleri olup iç içe geçmiş şirketler olduklarını, müvekkil ile davacı ve diğer davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacını dava konusu çekleri ödememek amacıyla böyle bir yola başvurduğunu, davacının uzun yıllardır çalıştığı …. Bankası’nın araması ve dava konusu çekleri ödeyip ödemeyeceğinin sorulması ile bu çeklerden haberdar olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddianın hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, davacının farklı çeklere ilişkin olarak müvekkile karşı ikame ettiği davalar da bulunduğunu, davacının banka kanalıyla çeklerden haberdar olmasının ardından, oğlunun şirketinde bu çeklerin boş ve imzasız olarak saklanmakta iken, devir işlemleri sırasında çeklerin elinden çıktığını ve oğlunun şirketi olan …. Geri Dönüşüm Yağ San ve Tic A.Ş.’nin tüm hisselerini devralan …’in eline geçtiğini ve sahte olarak düzenlediğini anladığını beyan ettiğini, söz konusu hisse devrine ilişkin kararlar 07.05.2019 tarihinde alınmış ve 31.05.2019 tarihinde tasdik edildiğini, davacının Yine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında bankalar tarafından arandığını ve çeklerden haberdar olduğunu beyan ettiğini iddia ettiği tarihte henüz şirket …..’e devredilmediğini, tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde davacının iddialarının gerçek dışı olduğu, davacının iddialarına dayanak yapmak amacıyla gerçek olmayan, “kurgusal” olaylar ileri sürdüğü , davacının çekin keşidecisi olmasına rağmen, çekleri ödememek amacı ile bu yola başvurmuş olup, davacının iddiaları gerçek dışı olduğunu, bu nedenle haksız davanın reddini ve davacının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı …. Bankası A.Ş.vekili cevap dilekçesinde; davacının hukuki yararı bulunmadığını, müvekkili bankanın dava konusu çeklere dair işlemleri eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirdiğini, müvekilinin kusursuz olduğunu, İspat Yükü Üzerinde Olan Davacının Müvekkili Banka Aleyhinde İleri Sürdüğü İddiaları İspat Edemediğini, davacının açmış olduğu davanın hakkın kötüye kullamının açık bir örneğini teşkil ettiğini, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen davacının bu tutumuna rağmen; açtığı davasının iyiniyet iddiasından söz edilemeyeceği için; ileri sürdüğü mesnetsiz haklarının Hukuk Düzenince kabul görmemesi gerektiğini, bütün bu hususlar değerlendirildiğinde haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak açılan iş bu davanın reddi gerektiğini belirterek haksız olduğu iddia edilen işlem bakımından sorumluluğun kimde olduğu tespit edilmeden müvekkili bankaya takip açılması usul ve yasaya aykırı olup müvekkili tarafından tesis edilen bir işlem bulunmadığından husumet itirazımızın kabulü ile davanın husumet yönünden reddine. hukuki yarar bulunmadığından ve, dava şartı olan Arabuluculuk faaliyeti yerine getirilmediğinden usulen reddine; davacı tarafından açılan davanın açıkça hukuki dayanaktan yoksun olması ; müvekkili bankanın kusurunun olmaması davacının kötü niyetli olması sebebi ile davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Asıl ve Birleşen Dava; İİK’nun 72.maddesi uyarınca kambiyo senedinden kaynaklı açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Asıl Ve Birleşen Dosyalar Yönünden; taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl ve birleşen davalara konu çeklerden dolayı davacı adına atfen atılan imzaların davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı senedin bedelsiz olup olmadığı iddiaları kapsamında davacının davaya konu senetten dolayı menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, birleşen dosya davalısı … Geri Dönüşüm Yağ Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ‘nin ünvanının …. Yağ Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi olarak değişiği, sicilde kayıtlı adresinin … Mahallesi … Sokak …. İşhanı Apt. No:… …/… olduğu, tescil tarihinin 10/06/2019 tarihi olduğu, şirketin faal olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 16/07/2019 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile, asıl ve birleşen davaların (…, ….) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan HMK 115.madde uyarınca usulden reddine karar verilmiş, asıl ve birleşen davaların davacı vekilinin istinaf talebi üzerinde, İstanbul BAM .. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2020 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararı ile 1-Asıl ve birleşen davaların davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarih, … esas, … karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen davaya konu çek asılları celp edilmiş, dava konusu edilen 17/04/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı ve 01/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı ve birleşen dosyalarda dava konusu edilen 29/05/2019 vadeli 400.000 TL bedelli ….. seri numaralı , 06/07/2019 vadeli 250.000 TL bedelli … seri numaralı çeklerdeki davacı şirket yetkilisine atfen atılan imzaların davacı şirket yetkilisinin toplanan emsal imzaları ile huzurda alınan imza örnekleri mukayese edilerek davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı hususlarında asıl ve birleşen dosyalardaki dava konusu çekler esas alınmak suretiyle rapor hazırlanması için dosyanın imza incelemesi konusunda uzman grafolog bilirkişi tevdii ile rapor alınmasına karar verilmiş, 21/06/2021 tarihli raporda; inceleme konusu …, … ve …. seri nolu çeklerdeki 1.cirantacı imzaları ile …’nun karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, söz konusu çeklerdeki imzaların, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, ….’nun eli ürünü olmadığı, inceleme konusu …. seri nolu çekteki keşideci imzası ile …’nun karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan uyumluluk ve benzerlikler nedeni ile, söz konusu çekteki imzanın …’nun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, sicil kaydı, cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü takip alacaklısına aittir. Bu konuda istisnai nitelikte iddiada bulunan davalının bu iddiasını ispatlayacak yazılı belgeleri öncelikle HMK 288 ve devamı maddeleri gereği ortaya koyması gerekir.
İspat hukuku şekli hukukun içinde yer alsa da , ispat yükü maddi hukuk tarafından belirlenir. Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıalarının, iddialarının doğru olduğu veya karşı tarafın iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlamak amacı ile çekişmeli vakıalar ile ilgili deliller sunarak gerçekleştirdikleri bir hukuki faaliyettir. Delil ikame yükü ise, ispat yükü kuralları çerçevesinde hakimin aleyhte karar verme tehlikesini ortadan kaldırmak amacı ile tarafların delil ikamesi faaliyeti ile kendi vakıa iddialarının doğruluğu veya karşı taraf iddialarının yerinde olmadığı yolunda hakimde kanaat oluşturmasıdır. (Bilge Umar, İspat Yükü Kavramı ve Bununla İlgili Bazı Kavramlar, İÜHFM, 1962, Cilt: 3, Sayfa: 4, 64)
Davacı taraf, birleşen dosya da dahil çeklerdek, yer alan keşideci imzanın yetkiliye ait olmadığı sahte olduğu iddiasında bulunmuştur.
Kural olarak bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller .
Esasen çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğindedir. Bu def’inin niteliği ve imzanın sahte olmasına dayanılmış olması, bu def’in herkese karşı ileri sürülmesinin mümkün kılan bir def’idir. Nitekim doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edilmektedir.(Prof Dr. Oğuz İmregün, Kara Ticaret Hukuku Ders kitabı )
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup, bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
Somut olay bakımından asıl dava yönünden İncelenen çeklere göre davacı şirket yetkilisi 1.ciranta konumundadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda çekin arka yüzünde davacı adına atılan ciro imzasının davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. İmza sahteliği mutlak def’ilerden olup herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür. Dava konusu çekteki birinci ciranta konumunda olan davacı ciro imzasının sahteliği tespit edildiğinden davacının çekten dolayı borçlu olmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı, davalıdan kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, çekteki ciro silsilesine göre davacı ile davalı şirket arasında bir banka ile iki ciranta bulunmaktadır. Davalıların bu balkımdan davacı imzasının sahte olduğunu bilmesi mümkün değildir. Davalının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddi gerekmiştir
Birleşen dosya yönünden ise her ne kadar davacı …’nun eli ürünü olmadığı, inceleme konusu … seri nolu çekteki keşideci imzası ile …’nun karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan uyumluluk ve benzerlikler nedeni ile, söz konusu çekteki imzanın …’nun eli ürünü olduğu tespit edildiği gibi mahkememizce incelenenbelgelerdeki imza ve çekteki imza karşılaştırıldığında da benzerlik olduğu anlaşıldığından davacı imzasının sahteliğini ispat edemediğinden birleşen dosya yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; asıl ve birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyaları yönünden davanın kabulü ile ; davacının ‘…bank …/… şubesine ait keşide yeri İzmir olan ve keşide tarihi 17/04/2019 Tarihli 400.000,00-TL bedelli …. numaralı ve …bank …/… şubesine ait keşide yeri İzmir olan ve keşide tarihi 01/05/2019 Tarihli 400.000,00-TL bedelli … numaralı …bank … Şubesine ait 29/05/2019 tarih 400.000,00 TL bedelli … seri numaralı çekten dolayı davacının asıl ve mahkememiz dosyası ile birleşen davalılarına borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmaması sebebiyle davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, mahkememizin birleşen 2019/482 Esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, şartları oluşmaması sebebiyle davalıların kötü niyet tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL (… ESAS) VE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/383 Esas sayılı dosyaları yönünden davanın KABULÜ ile ;
Davacının …BANK …/… şubesine ait keşide yeri İZMİR olan ve keşide tarihi 17/04/2019 Tarihli 400.000,00-TL bedelli … numaralı ve …BANK …/… şubesine ait keşide yeri İZMİR olan ve keşide tarihi 01/05/2019 Tarihli 400.000,00-TL bedelli … numaralı, ..bank … Şubesine ait 29/05/2019 tarih 400.000,00 TL bedelli … seri numaralı çekten dolayı davacının asıl ve mahkememiz dosyası ile birleşen davalılarına BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Şartları oluşmaması sebebiyle davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Mahkememizin birleşen 2019/482 Esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE,
-Şartları oluşmaması sebebiyle davalıların kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
4-ASIL (… ESAS) VE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/383 Esas sayılı dosyaları yönünden YARGILAMA GİDERLERİ;
4.1-)-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 81.972,00 -TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 13.662,00 TL (… Esas sayılı dosyaya) peşin harcın, 6.831,00 TL (…. Esas sayılı dosyaya) peşin harcın mahsubuna, bakiye 61.479,00 TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir KAYDINA,
4.2-)-Davacı tarafından … Esas sayılı dosyaya yatırılan; 44,40 TL başvurma harcı, 13.662,00 TL peşin harcın, … Esas sayılı dosyaya yatırılan; 44,40 TL başvurma harcı, 6.831,00 TL peşin harcın davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4.3-)- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına tayin ve takdir olunan 74.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4.4-)-Davacı tarafından sarfedilen 712,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.712,10 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4.5-)-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
4.6-)-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
5-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/482 Esas sayılı dosyası yönünden YARGILAMA GİDERLERİ;
5.1-)-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 -TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 4.269,38 TL peşin harcın mahsubuna, artan 4.210,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
5.2-)-Davacı tarafından yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5.3-)- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalılar …Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi ile … Bankası A.Ş. yararına tayin ve takdir olunan 25.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … Ticaret Ve Sanayi Limited Şirketi ile … Bankası A.Ş.’ne VERİLMESİNE,
5.4-)-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
5.5-)-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza