Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/197 E. 2020/240 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/197
KARAR NO : 2020/240

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/02/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin plastik ve geri dönüşüm işi yaptığını, temin ettiği veya ürettiği hammaddelerin üretimini yaptığını, davalılar ile davacı şirketin üretimde kullanacağı makinalar konusunda ön görüşmeler yapıldığını, teknik detayların netleşmediği, üretime başlanmadığı, davacı şirketin genel müdürünün iyiniyetli olarak 50.000-TL avans ve onarılması gereken milkovan diye tabir edilen parçayı gönderdiğini, ancak davalının üretime dair çalışma ve paylaşım yapmadığını, görüşmelerde olumsuz dil kullandığını, bu nedenle gönderilen 50.000-TL avans ve 30.000-TL bedelli milkovan nedeniyle davacı şirketin zarara uğradığını, davacı şirketin alacakları için başlatılan Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini, davalıların itirazlarında haksız olduklarını, yapılan ödemenin avans olduğunun açıkca belirtildiğini bildirerek, davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın sözleşmeye istinaden yazılan hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, sözleşme yapıldıktan sonra %40’ını başlangıçta, %40’ını ortasında kalan %20’nin ise makinanın devreye alındıktan sonra yapılacağını, kendilerine 260.000-TL ödeme yapılması gerekirken sadece 50.000-TL ödeme yapıldığını, kendilerinin davacı şirketin sözüne istinaden imalata devam ettiklerini, üçüncü firmalara makinalardan dolayı 300.000-TL borçlandıklarını, imalatın yarısına geldiklerine davacı firmadan ödeme talep ettiklerini, ancak davacı şirketin kendilerini oyaladıklarını, telefonlara cevap vermediklerini, bu sırada esnafa olan borçlarını ödemek için kendi araçlarını sattıklarını, davacının talep ettiği 50.000-TL’nin haksız olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmemesinden dolayı 300.000-TL maddi zararlarının bulunduğunu, gönderilen mil kovanınn arızasının mümkün olmadığını kendilerine bildirdiklerini, davacı tarafın arızası giderilemiyorsa hurda olarak kalmasını söylediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava şartları bakımının HMK.nın 114 ve 115. maddeler bakımından re’sen yapılan inceleme sonucunda;
7155 Sayılı Kanunla 6102 sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesine göre; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
Aynı yasa ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesine göre ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. …. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.”
Somut olayda uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, tarafların tacir olmaları nedeniyle davanın TTK’nın 4. maddesi uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu açıktır. Yukarıda belirtildiği üzere ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. İşbu davanın arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olup, davanın esası bir paranın ödenmesine ilişkin olmakla, arabuluculuğa tabi olacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla arabulucuya başvurulmaksızın açıldığı sabit olan davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6102 sayılı TTK.nın 5/A maddesi ve HMK.nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 966,20 TL harçtan mahusubu ile bakiye 911,80-TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.04/03/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸