Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2020/1065 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2020/1065

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme kapsamında, müvekkili şirket tarafından yapılan ve davalıya teslim edilen çanta bedelleri için davalının faturalar karşılığında ödenmeyen cari hesap alacağı olan 22.833,52-TL alacağın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının bu takibe haksız itirazda bulunarak takibin durdurulmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davanın Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari (değişen oranlarda) faiz uygulanmasına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan almış olduğu ürünlerin karşılığını ödediğini, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirket ile müvekkili arasında sözleşme ile belirlenen teknikle 1 yıl içerisinde 1 Milyon adet çanta üretilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşmenin 5.2 maddesi gereği müvekkilinin ilk 100.000 adet çanta için vadeli çekle ödeme yaptığını, sonraki her üretimde tutarın %50’si nakden kalanı azami 150 gün vadeli çekle ödeneceği belirlendiğinden ikinci parti 80.000 adet çantanın ödemesinin sözleşmeye uygun olarak nakden yapıldığını, kalan yarısının ödenmesi için sözleşmede tanınan 150 günlük vade, davacının gönderdiği ihtar tarihinde ve icra takibi tarihinde henüz dolmadığını, davacı şirketin her iki parti teslimatı da gecikmeli olarak gerçekleştirdiğini, bu nedenle davanın reddine, %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhine 22.639,99-TL asıl alacak ve 193,53-TL işlemi faiz olmak üzere toplam 22.833,52-TL alacağın ile asıl alacak takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %19,50 değişen oranlarda ticari faizi ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi S.M.M.M ….’ın 30/11/2020 tarihli raporunda özetle; tarafların defterlerinin sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 sayılı TTK madde 64,65,66 ve 82. Madde VUK m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerin uygun şekilde tanzim edildiği, tarafların lehine delil niteliği taşıdığı, 15/10/2019 tarihli … ve 30/10/2019 tarihli …. numaralı faturalara karşılık 01/11/2019 icra takip tarihinden sonra düzenlenen (ürünlerin kusurlu olduğu iddiasıyla) 06/11/2019 tarihli … ve 06/11/2019 tarihli … numaralı iade faturalarının teknik olarak incelenmesi gerekip gerekmediği hususu takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerine, faturalara, ödeme makbuzlarına göre borç – alacak durumu, davacı …Plastik Çanta San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defterleri, cari hesap ekstresi, banka ödeme dekontları karşılıklı olarak incelendiğinde, davalı … Eğitim Yay. Tic. A.ş. ‘den cari hesap ilişkisine dayalı olarak, davacının davalıdan 01/11/2019 icra takip tarihi itibariyle 18.355,48-TL ana para alacağı olduğunun tespit edildiği, davalı yan tarafından davacıya 01/11/2019 icra takibi tarihinden itibaren sonra düzenlenen 06/11/2019 tarihli 686130 numaralı 4.082,40-TL’lik 06/11/2019 tarihli …. numaralı 4.082,40-TL ‘lik iade faturalarının ve davalı tarafından icra takip tarihinden sonra yapılan 26/03/2020 tarihli 10.190,69-TL’lik ödemenin takdirinin mahkemeye ait olduğu, infaz tarihinden sonra düşülmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, davacının alacağının kabulü halinde davacının 01/11/2019 takip tarihi itibariyle 18.355,48-TL asıl alacak alacağı olduğu, davacının fazi talebinde bulunup bulunamayacağının hukuksal takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, faiz talebinin kabulü halinde davacının davalıdan 25,08-TL işlemiş faiz alacağı olabileceği, faiz alacağının doğmadığının kabulü halinde “0” TL faiz olabileceği, 01/11/2019 takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %19,50 değişen oranlarda ticari faiz talep ettiği, 3095 sayıl Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve inceleme yapılmıştır.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 18.355,48 TL alacaklı olduğu, söz konusu faturaların vergi dairesine davacı tarafından bildirildiği, aynı şekilde usulüne uygun tutulan davalı defterlerine göre de davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 18.355,48 TL borçlu olduğu, her ne kadar iade faturası düzenlemiş ise de söz konusu iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmaması ve taraf defterlerinin alacak borç noktasında uyuşması nedeniyle iade faturalarına mahkememizce değer atfedilmemiş olup, bu haliyle artık ispat yükü davalı üzerine geçerek, borcu ödediğine dair kanuni delil sunması gerekmekte olup, davalının yargılama sırasında borcu ödediğine dair kanuni delil ileri süremediği, bakiye bedel yönünden de ispat yükünün davacı üzerinde olduğu ve buna ilişkin davacın da yasal delil ileri süremediği anlaşılmış ve rapor sonucunda belirlenen bedel üzerinden aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
İcra takibinden sonra davalının yapmış olduğu ödemeler de TBK madde 100 gereği öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi gerektiği dikkate alınarak ana para alacağından mahsup edilmemiş olup, söz konusu alacağın likit olduğu fakat reddedilen kısma dair davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 18.355,48-TL üzerinden DEVAMINA, (Takip sırasında ödenen 10.190,69-TL’nin infaz aşamasında dikkate alınmasına)
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hükmolunan Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Reddedilen kısma ilişkin davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.253,86-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 389,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 863,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul oranına gröe tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red oranına göre tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 389,94-TL peşin harç, 1.094,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.538,34-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.236,67-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza