Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/184 E. 2021/1115 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/184 Esas
KARAR NO : 2021/1115

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası o tarih itibariyle anılan mahkemenin 1/2 müstemir yetkili hakimi ….’ in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi nedeniyle yapılan aktarım sorucunda Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas numarasını aldığı, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 08.09.2014 tarih 1945 Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle iş bu dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numarasını aldığı, yapılan yargılama sonucunda Mahkememizden verilen 23/11/2017 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararına davacı vekilinin istinaf talebinin talebinin kabulüne karar verildiği, mahkememiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas , … Karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı görülmekle yukarıdaki esasına kaydı yapılan dava dosyasının istinaf sonrası yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …., … ili, …. Bölgede inşa edilen 948 adet konut , 2 adet büfe ile ada içi genel altyapı ve çevre düzenlemesi inşaatı yapım işinin davalı … İnşaat’a ihale edildiğini, ihale edilen toplu konut inşaatlarındaki dairelerin pvc pencere ve kapı imalat,montajı işlerinin müvekkili şirketçe taşeron olarak yapılması için taraflar arasında 17.06.2010 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen sözleşme çerçevesinde 2 adet B1 tipi Blok, 4 adet CY tipi Blok , 18 adet DY tipi Blokta yer alan dairelerin pvc pencere, kapı doğramaları, kör kasaları, alüminyum rüzgarlık kapıları ve blok giriş kapılarının yapımı işlerinin müvekili şirket tarafından üstlenildiğini, davalı iş sahibinin ise müvekkilinin yapacağı bu işlerin bedeli olarak toplam 715.000,00-TL’yi ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davalının her hak edişin %39’unu gayrimenkul vermek suretiyle, kalan %61’in %25’ini nakit , kalan %75’i 30,60,90 gün vadeli çekler ile ödemeyi taahhüt ettiğini, gayrimenkul olarak ifa edilecek kısım için her biri 17.06.2010 tarihli 5 adet gayrimenkul satış sözleşmesi ve teknik yapı şartnamesi başlıklı sözleşmeler yapıldığını, bu sözleşmelerde davalı tarafın … , … ilçesi, … pafta, …. ada, …. parselde inşa edeceği …. Plazadaki 196,198,271,270,268 bağımsız bölüm numaralı dairelerin müvekkili şirkete devredileceği, devir ve teslim süresinin 20 ay olarak kararlaştırıldığı, davacı müvekkilinin sözleşmeler gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davalının ödemeleri eksik yaptığı gibi devir ve teslimini taahhüt ettiği gayrimenkulleri devretmediğini, 27.12.2012 tarihli noter ihtarnamesi ile müvekkilinin ödeme olarak taahhüt edilen 5 adet gayrimenkulün devir ve tescilini talep ettiğini, müvekkilinin bakiye alacağının gayrimenkul devir ve tescili ile ödenmesinden vazgeçtiğini, bakiye alacağın nakit ödenmesi için huzurdaki davanın açılması gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla tüm alacağın şimdilik 50.000,00-TL’ lik kısmının işin bitirilmesinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
16/02/2015 tarihli duruşmada, somut davada bakiye iş bedeli alacağından şimdilik 50.000.-TL nin istendiği, oysa taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre götürü bedel kararlaştırıldığı, nakit ve çekle yapılan ödemelerin taraf defterlerinde kayıtlı olması gerektiği, davacı taşeronun ödenmediğini iddia ettiği bakiye iş bedeli miktarını belirleyebilecek durumda olduğu anlaşılmakla, davacı vekiline davasını tam dava olarak açıklaması ve buna göre noksan peşin harcı ikmal etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde kısmi dava açılması mümkün olmadığından ve bu husus hukuki yarar olup dava şartı bulunduğundan, HMK 114/1-h, 115/2 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş, davacı vekili ara karar gereği davanın tam değerini 424.500,00 TL olduğunu bildirerek eksik harcı tamamlamıştır.
Her ne kadar 11 Nisan 2015 tarihli ve 29323 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun kısmi davaya ilişkin 109. maddesinin ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış ise de, mahkememizin ara kararının kurulduğu tarih itibariyle HMK 109/2 maddesi yürürlükte bulunduğundan ve davacı taraf davasını tam dava olarak sürdürme iradesini gösterdiğinden eksik peşin harç ta yatırılmış olmakla dava değeri 424.500,00 TL olarak kabul edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 17.06.2010 tarihli taşeronluk sözleşmesi akdedildiğini, davacının yüklendiği işlerin karşılığında 715.000,00-TL hakediş alacağı kararlaştırıldığını, müvekkilinin bu borcun %39’unu gayrimenkul vermek suretiyle kalan %61′ inin %25′ ini nakden , %75′ ini 30-60-90 günlük vadeli çeklerle ödemeyi taahhüt ettiğini, bu konularda davacı tarafla herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşmazlığı doğuran konunun müvekkili şirketin bahsedilen bu borçların hepsini ödemiş olması olduğunu, müvekkilinin nakdi borçlarını ödediğini yine çeklerin de ibraz edildikleri tarihlerde ödendiklerini, gayrimenkul verme borcunu anılan gayrimenkulleri davacı tarafın talebi üzerine dava dışı üçüncü şahıslara devretmekle yerine getirdiğini, bu durumun 03.02.2011 tarihli sözleşmede taraflarca kararlaştırıldığını, 268 nolu dairenin …’e , 198, 270, 271 nolu dairelerin …’e satıldığını, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını ileri sürerek, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili gerek 24/10/2013 tarihli duruşmada gerekse aynı duruşmada verilen ara karar gereği sunduğu 07/11/2013 tarihli dilekçesinde; dava konusu yerde kat irtifakı kurulduğunu, …’ de otomasyon nedeniyle ada, pafta, parsel değişiklikliği yapıldığını, bahsedilen bağımsız bölümlerin yeni tapu kayıt bilgilerinin bildirilmesinin hasıl olduğunu, 03/02/2011 tarihli sözleşme ile davacı …. tarafından satılan taşınmazların … ili, …. ilçesi, … mah. pafta …, ada …, parsel … ‘de kain sözleşmede 268 nolu daire olarak geçen taşınmazın 165 bağımsız bölüm numarasını alarak … tarafından ….’e satıldığını, sözleşmede 270 nolu daire olarak geçen taşınmazın tapuda 167 bağımsız bölüm numarasını alarak … tarafından …’e satıldığını, sözleşmede 271 nolu daire olarak geçen taşınmazın tapuda 168 nolu bağımsız bölüm numarasını alarak … tarafından ….’e satıldığını, sözleşmede 198 nolu daire olarak geçen taşınmazın tapuda 91 bağımsız bölüm numarasını alarak … tarafından …’e satıldığını, sözleşmede 196 nolu daire olarak geçen taşınmazın yerine bilahare 197 nolu dairenin davacıya satıldığını, davacının da ilişikte sunmuş oldukları sözleşme ile bu daireyi …’a sattığını, … tarafından …’a satıldığını, bu dairenin sonrasında 90 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığını ve … tarafından ….’e satıldığını, 03/02/2011 tarihli sözleşmede belirtilen bağımsız bölüm numaralarının uygulama projeye göre yapıldığını, taşınmaz üzerinde Kat Mülkiyeti Kanunu gereği belediye tarafından bağımsız bölüm numaralarının değiştirildiğini belirtmiştir.
Dava; taşeronluk sözleşmesi gereğince gayrimenkul olarak verilmesi gereken bakiye iş bedeli alacağının gayrimenkullerin devredilmemiş olması iddiasıyla 424.500,00 TL bakiye iş bedelinin avans faizi ile birlikte davacıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı alt yüklenicinin davalıdan eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağı olup olmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklanmaktadır.
Taşeron sözleşmesi, 17/06/2010 tarihli 5 adet satış sözleşmesi ve teknik yapı şartnamesi, 03/02/2011 tarihli davacı şirket kaşe ve imzasını içerir sözleşme başlıklı belge, … … Noterliğinin 27/02/2012 tarih …. yevmiye nolu ihtarnamesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Tapu Müdürlüğünden davalı savunmasında geçen bağımsız bölümlerin tüm satış ve devirlerini gösterir tapu kayıt suretleri celp edilmiş incelenmesinde; 90 nolu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi ile davalı … İnşaat Müteahitlik Taah.Tic.A.Ş adına kayıtlı iken, 20/02/2013 tarihinde …’e satıldığı, 91 nolu bağımsız bölümün yine kat irtifakı tesisi ile davalı … İnşaat Müteahitlik Taah.Tic.A.Ş adına kayıtlı iken, 31/10/2012 tarihinde …’e satıldığı, 165 nolu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi ile davalı … İnşaat Müteahitlik Taah.Tic.A.Ş adına kayıtlı iken, 31/10/2012 tarihinde …’e satıldığı, … tarafından 21/11/2013 tarihinde ….’e satıldığı, 167 nolu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi ile davalı … İnşaat Müteahitlik Taah.Tic.A.Ş adına kayıtlı iken, 31/10/2012 tarihinde …’e satıldığı,168 nolu bağımsız bölümün kat irtifakı tesisi ile davalı … İnşaat Müteahitlik Taah.Tic.A.Ş adına kayıtlı iken, 13/09/2012 tarihinde Kahraman Yapı Turizm. San ve Tic.Ltd.Şti’ne satıldığı, adı geçen şirketin 21/09/2012 tarihinde aynı taşınmazı ….’e sattığı, …’in 08/11/2012 tarihinde trampa sureti ile taşınmazı davalı … İnş. Müteahitlik Taah. Tic. A.Ş ‘ye devrettiği, davalının 09/11/2012 tarihinde taşınmazı …’e sattığı görülmüştür.
Taraf vekilleri 04/02/2014 tarihli duruşmada karşılıklı olarak tanık dinletilmesine muvafakat ettiklerinden tarafların göstermiş oldukları tanıkların dinlenmesi için … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır.
Davacı tanığı … ile davalı tanıkları … , … talimat yoluyla dinlenmişlerdir. Ayrıca davalı tanığı … davalı yanın dayanmış olduğu 03/02/2011 tarihli sözleşme aslını talimat mahkemesine ibraz etmiş, sözleşme aslı mahkememiz kasasına alınmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı … şirketinin 03/02/2011 tarihi itibariyle yetkililerini gösterir sicil kayıtları celp edilmiş incelenmesinde; davacı şirketi münferiden temsil ve yetkili olan kişinin 03/02/2011 tarihi itibariyle … olduğu belirlenmiştir.
03/02/2011 tarihli sözleşmedeki davacı şirket kaşesi üzerinde bulunan imza, şirket yetkilisi ve davacı vekili tarafından inkar edildiğinden şirket yetkilisinin imza örnekleri talimat yolu ile alınmış, emsal imzalarını içeren belge asılları toplandıktan sonra 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Adli grafoloji ve sahtecilik uzmanları Prof Dr . …,…,…. tarafından düzenlenen 23/12/2015 tarihli raporda özetle; inceleme konusu 03/02/2011 tarihli sözleşmede davacı şirkete atfen atılmış imzanın davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekilinin ibraz olunan rapora itirazları bulunduğundan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas dairesinden de rapor alınmıştır.
12/04/2016 tarihli Adli Tıp raporunda özetle; inceleme konusu 03/02/2011 tarihli ” Sözleşme ” başlıklı belgede davacı şirket kaşesi üzerine atfen atılı imzanın davacı şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu mütalaa olunmuştur.
Taraf şirketlerin ihtilaf konusu döneme ilişkin ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde talimat mahkemesince resen seçilecek mali müşavir, hakediş konusunda uzman inşaat mühendisi, sözleşmeler konusunda uzman öğretim üyesi bilirkişilerden oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna inceleme yaptıralarak iddia ve savunmalar, dosyadaki deliller değerlendirilmek suretiyle taraf defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin defterlerdeki durumu iş bedelinin KDV dahil götürü bedel olarak 715.000,00-TL olduğu ve taşeron sözleşmesinin varlığı, ödeme şekli konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı gözetilerek taşeron sözleşmesi hükümleri ve diğer deliller de irdelenerek davalı şirketin davacıya ne kadar ödeme yaptığı, davacının bakiye iş bedeli alacağının kalıp kalmadığı, davalının taşınmazların devri yönündeki ödeme savunmasının yerinde olup olmadığı hususlarında rapor alınması için … Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir.
Yrd.Doç.Dr. …., inşaat mühendisi …., mali müşavir …. tarafından düzenlenen 06/01/2017 tarihli raporda özetle;taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacı defterlerine ulaşılamadığı için bilgisayar kayıtları ve belgeler üzerinde inceleme yapıldığı, davalının 2011 yılı defterlerinin kapanış tasdikinin olmadığı, 2012 ve 2013 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu olan inşaat işinin tamamlandığı, faturalar üzerinde mutabık olunduğu, Adli Tıp Kurumu’nun 12/04/2016 tarihli raporu da dikkate alındığında davacı ile davalı taraf arasında 03/02/2011 tarihli sözleşmeye konu olan dairelerin satıldığı ve satış işleminin gerçekleştiğinin davacı tarafından da imza edildiği, davacı belgelerine göre davalıdan 298.328,45 TL alacaklı olduğu, davacı kayıtlarında daire satışlarının görülmediği, her iki taraf ticari defterlerine göre defterlerdeki borç miktarının 578.828,44 TL olduğu, davalının buna mukabil 538.725,29 TL ödeme yaptığı, borcun geri kalan kısmının 40.103,15 TL olduğu bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişilerden ek rapor alınması amacıyla talimat yazılmıştır.
Bilirkişi kurulu ibraz ettiği 14/07/2017 tarihli ek raporunda özetle;her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede iş bedeli 715.000,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de, gerek davacı defterleri gerekse davalı defterlerinde düzenlenen ve kayıtlanan faturalara göre iş bedelinin defterlere 578.828,45 TL olarak yansıtıldığı, taraf defterlerinin bu miktar üzerinde mutabık olduğu, nakit ve çek ödemeleri konusunda da defter kayıtlarının örtüştüğü, Adli Tıp raporuna göre 03/02/2011 tarihli ” Sözleşme ” başlıklı belgedeki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olduğunun belirlendiği, bu çerçevede anılan belgeye konu olan dairelerin davacının istemi doğrultusunda 3.kişilere satılmak suretiyle davacının satış bedellerini tahsil ettiği, dolayısıyla davalının ödemesi gereken bir borcunun kalmadığı mütalaa olunmuştur.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi, 03/02/2011 tarihli sözleşme başlıklı belge, 5 adet satış sözleşmesi, celp edilen tapu kayıtları, imza incelemesine ilişkin raporlar, ticari defter incelemesine ilişkin bilirkişi kurulu kök ve ek raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;taraflar arasında 17/06/2010 tarihli taşeronluk sözleşmesi akdedildiği, anılan sözleşmeye göre davacı şirketin davalının ihale ile aldığı …. bünyesindeki …. ili, …. .Bölgede inşa edilmekte olan inşaatın PVC pencere, kapı imalat ve montajı işlerini taşeron olarak yapmayı üstlendiği, sözleşmeye göre davacının üstlendiği işlerin karşılığında götürü 715.000,00 TL iş bedeli kararlaştırıldığı, iş bedelinin % 39’unun gayrimenkul verilmek suretiyle, kalan % 61’in % 25’inin nakten, % 75 ‘inin 30,60,90 gün vadeli çeklerle ödeneceği, davacının üstlendiği işleri yaptığı, işlerin karşılığı olan bedelin nakit ve çeklerle ödenecek kısmının davalı tarafça ödenmiş olduğu hususları tarafların kabulündedir.Uyuşmazlık, davacı taşeronun iş bedeli alacağının gayrimenkul verilmek suretiyle ödenecek kısmının ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı taraf 03/02/2011 tarihli sözleşme başlıklı belgeye dayanmış, bakiye iş bedeli alacağına karşılık sözleşmede kararlaştırıldığı gibi gayrimenkullerin devrinin davacının belirttiği 3.kişilere yapılmak suretiyle ödendiğini savunmuştur. Her ne kadar davacı 03/02/2011 tarihli sözleşme başlıklı belgedeki şirket kaşesi üzerinde yer alan imzayı inkar etmiş ise de, mahkememizce alınan hem 3’lü bilirkişi kurulu raporuyla hem de Adli Tıp Fizik İhtisas dairesi raporuyla söz konusu belgedeki davacı şirket kaşesi üzerinde yer alan imzanın şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olduğu belirlenmiştir. Anılan belgede … İnşaat tarafından … ‘e ( alt yüklenici firma ) verilen … ili, …. ilçesi, … pafta, … ada, … parseldeki 268 nolu dairenin …, 270,271 ve 198 nolu dairelerin …’e … tarafından satıldığı, daire bedellerinin …’e ödendiği açıkça belirtilmiş, belgenin altı davacı şirket kaşesi basılarak şirket yetkilisi tarafından imzalanmış, ayrıca … ve … imzaları ile kefil … imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Yine 5 adet daire satış sözleşmesi ve teknik yapı şartnamesi başlıklı sözleşmelerde alıcı olarak davacı şirket kaşe ve imzası, satıcı olarak davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüş, davalı tarafça ibraz olunan sözleşmelerde her bir dairenin kime satıldığı ayrıca belirtilmiştir. Bu sözleşmelere ve imzalara tarafların herhangi bir itirazı olmamıştır.
Davalı vekilinin 07/11/2013 tarihli dilekçesindeki açıklamaları üzerine, 03/02/2011 tarihli sözleşme başlıklı belgede belirtilen bağımsız bölüm numaralarının Kat Mülkiyeti Kanunu gereği belediye tarafından değiştirilmesi nedeniyle tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte celp edilmiş, yukarıda yapılan incelemeye göre davalı savunmalarını doğruladığı tespit edilmiştir. Davalı taraf 07/11/2013 tarihli dilekçesi ekinde taşınmazların devirleri ile ilgili diğer delillerini de sunmuştur.
Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraf defterlerinin 578.828,45TL’lik faturalar yönünden mutabık olduğu tespit edilmiş ise de, taraflar arasında taşeronluk sözleşmesi gereğince davacı taşeronun iş bedeli alacağının 715.000,00 TL götürü bedel olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin nakit ve çeklerle ödenecek kısmının ödendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Çözümlenmesi gereken sorun, iş bedelinin %39’unun gayrimenkul verilmek suretiyle ödenip ödenmediğine ilişkindir. Davalı taraf, taahhüt edilen gayrimenkullerin davacının isteği üzerine yine davacının satış bedellerini aldığı 3.kişilere devredildiğini, böylece davacının bakiye iş bedelinin kalmadığını savunmuştur. Buna ilişkin olarak gerekli açıklamalarını yapmış, bu açıklamalar doğrultusunda tapu kayıtları celp edilmiş, 03/02/2011 tarihli davacının kaşe ve imzasını içerir belgenin de davalı savunmasını doğruladığı görülmüştür. Buna göre; sözleşmede geçen ve davacıya verilmesi taahhüt edilen 196 nolu dairenin bilahare 197 nolu daire olarak kararlaştırıldığı, bu dairenin sunulan sözleşme ile davacı tarafından …’a satıldığı, … tarafından …’a satıldığı, bu dairenin sonrasında tapuda 90 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığı, … tarafından …’e satılmış olması nedeniyle davacının talebi doğrultusunda 20/02/2013 tarihinde tapuda davalı şirket tarafından …’e devir işleminin yapıldığı, sözleşmede 198 nolu daire olarak kararlaştırılan ve davacıya verilmesi taahhüt edilen taşınmazın tapuda 91 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığı, davacının bu taşınmazı …’e sattığı, … tarafından …’e satıldığı, tapuda davacının isteği üzerine davalı tarafından 31/10/2012 tarihinde … adına devir işleminin yapıldığı, sözleşmede 268 nolu daire olarak kararlaştırılan ve davacıya verilmesi taahhüt edilen taşınmazı davacının …’e sattığı, …’in de aynı taşınmazı …’e sattığı, bu taşınmazın tapuda 165 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığı ve davacının isteği üzerine davalı tarafından 31/10/2012 tarihinde ….’e tapuda devrinin yapıldığı, sözleşmede 270 nolu daire olarak kararlaştırılan ve davacıya verilmesi taahhüt edilen taşınmazı davacının …’e sattığı, …’in de aynı taşınmazı …’e sattığı, bu taşınmazın tapuda 167 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığı ve davacının isteği üzerine davalı tarafından 31/10/2012 tarihinde ….’e tapuda devrinin yapıldığı, sözleşmede 271 nolu daire olarak kararlaştırılan ve davacıya verilmesi taahhüt edilen taşınmazı davacının …’e sattığı, …’in de aynı taşınmazı …’e sattığı, bu taşınmazın tapuda 168 nolu bağımsız bölüm numarasını aldığı ve davacının isteği üzerine davalı tarafından 09/11/2012 tarihinde ….’e tapuda devrinin yapıldığı dosyada mevcut bilgi, belge ve tapu kayıtlarından anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacının gayrimenkul devri suretiyle ödeneceği kararlaştırılan bakiye iş bedeli alacağının davacının sattığı ve satış bedellerini aldığı 3.kişilere devir sureti ile ödenmiş olduğu, neticeten davacının bakiye iş bedeli alacağının kalmadığı kanaatine varılmıştır.
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında;davacı taşeronun gayrimenkul devri suretiyle ödenmesi kararlaştırılan dava konusu bakiye iş bedeli alacağının, davacının bu gayrimenkulleri 3.kişilere satarak parasını alması nedeniyle davacının isteği doğrultusunda davalı tarafından 3.kişilere tapuda devri sureti ile ödenmiş olduğu anlaşılmakla,
Mahkememizden verilen 23/11/2017 tarih ve … Esas, …. Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş , davacı vekilinin istinaf etmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas , …. Karar sayılı ilamı ile;
” Mahkemece taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bilirkişi kurulundan alınan 06/01/2017 tarihli raporda, davacı belgelerine göre davacının davalıdan 298.328,45 TL alacaklı olduğu, davacı kayıtlarında daire satışlarının görülmediği, her iki taraf ticari defterlerine göre defterlerdeki borç miktarının 578.828,44 TL olduğu, davalının buna mukabil 538.725,29 TL ödeme yaptığı, borcun geri kalan kısmının 40.103,15 TL olduğu belirtilmiş, rapora itirazların değerlendirilmesi için alınan 14/07/2017 tarihli ek raporda, sözleşmede iş bedeli 715.000,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de, gerek davacı defterleri gerekse davalı defterlerinde düzenlenen ve kayıtlanan faturalara göre iş bedelinin defterlere 578.828,45 TL olarak yansıtıldığı, taraf defterlerinin bu miktar üzerinde mutabık olduğu, nakit ve çek ödemeleri konusunda da defter kayıtlarının örtüştüğü, Adli Tıp raporuna göre 03/02/2011 tarihli “Sözleşme” başlıklı belgedeki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olduğunun belirlendiği, bu çerçevede anılan belgeye konu olan dairelerin davacının istemi doğrultusunda üçüncü kişilere satılmak suretiyle davacının satış bedellerini tahsil ettiği, dolayısıyla davalının ödemesi gereken bir borcunun kalmadığı mütalaa edilmiştir.
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, taraflar arasında 17.06.2010 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi akdedilerek yapılacak işlerin bedeli olarak ödenecek 715.000,00-TL’nin %39’unun gayrimenkul vermek suretiyle, kalan %61’in %25’ini nakit, kalan %75’i 30,60,90 gün vadeli çekler ile ödenmesi konusunda tarafların anlaştığı ve dosya kapsamına göre davacı tarafça davalıya 280.500,00 TL ödeme yapıldığı sabittir. Ayrıca, gayrimenkul olarak ifa edilecek kısım için her biri 17.06.2010 tarihli 5 adet gayrimenkul satış sözleşmesi ve teknik yapı şartnamesi başlıklı sözleşmeler yapıldığı, bu sözleşmelerde davalı tarafın … , … ilçesi, …. ada, ….parselde inşa edeceği …. Plazadaki 196, 198, 271, 270, 268 bağımsız bölüm numaralı dairelerin davacı şirkete devredileceği kararlaştırılmıştır.
Davacı şirket ile üçüncü kişiler olan … ve … arasında düzenlenen 03/02/2011 tarihli sözleşme ile … ili, … ilçesi, .. pafta, … ada, … parseldeki 268, 270, 271 ve 198 nolu dairelerin davacıdan alınarak bedellerinin ödendiği belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu 4 adet daire bedelinin davacı tarafça üçüncü kişilerden alındığı anlaşılmaktadır. Buna karşın, taraflar arasındaki sözleşmede davacıya verileceği belirtilen 196 nolu taşınmaz yerine 197 nolu taşınmazın davacı borcuna karşılık davalı tarafından dava dışı üçüncü kişilere devredildiği iddiası mahkeme tarafından araştırılmamıştır. Mahkemece bu husus üzerinde durularak gerekli araştırma ve incelemelerin yapılıp, gerektiğinde davalıya davacı tarafa yemin teklif edip etmeyeceği hususu hatırlatılarak, yapılacak değerlendirme sonucunda bir sonuca varılması gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince iş bedeli götürü olarak 715.000,00 TL’dir. İş bedelinin %39’u (278.850,00 TL’si) taşınmaz olarak verileceğinden, söz konusu 5 adet daire bedelinin bu miktara denk geldiği kabul edilerek, az önce belirtilen araştırma neticesine göre verilmemiş daire bulunup bulunmadığı ve davalının davacıya verilmemiş daire varsa ne miktar borcu olduğu hususları araştırılıp değerlendirimelidir. Yine davalı tarafça 280.500,00 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu ödemenin kalan %61’lik kısma (436.150,00 TL) mahsuben yapıldığı kabul edilmelidir.
Sonuç olarak, bu şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda 196 nolu dairenin davacıya devredilip devredilmediği, devredilmemiş ise bu daireye düşen bedelin ne olduğu ve davacının nakit ödenecek kısımdan bakiye alacağı kalıp kalmadığı, daire ve nakit alacağı varsa toplam miktarının ne olduğu hususlarının yukarıda belirtilen şekilde ve gerektiğinde ek bilirkişi raporu da alınmak suretiyle değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SONRASI YAPILAN YARGILAMA:
Dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdii edilerek 196 nolu dairenin davacıya devredilip devredilmediği, devredilmemiş ise bu daireye düşen bedelin ne olduğu ve davacının nakit ödenecek kısımdan bakiye alacağı kalıp kalmadığı, daire ve nakit alacağı varsa toplam miktarıma ne olduğu hususlarında ek rapor alınmasına karar verilmiş, … … Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Talimat sayılı dosyasında alınan 28/09/2020 tarihli ek raporda özetle; kök Bilirkişi raporunda Davalı (2012-2013 yılları) defter ve belgelerindeki beyanlara karşılık davacının hukuken tutulması gereken ve üsülüne göre tutulmuş ticari defterler ile itiraz edemediği dikkate alındığında borcun geriye kalan kısmının 40.103,15 TL olduğunun tespit edildiği. inşaat Mühendisi Bilirkişi tarafından yerinde yapılan inceleme de Davacı’ya verildiği iddia edilen 197 nolu daire 90 nolu bağımsız bölümün , Dava dışı ……. ‘ye ait olduğu, 90 nolu bağımsız bölümün Davacı’ya verildiği ile ilgili belgi ve belgeye ulaşılamadığı,bu dairenin Davalı defter ve belgelerinde 24.000-TLolarak kayıtlara alındığı, davalı ve davacı defter kayıtları dikkate alındığında Davalı’nin 40.1 03,15424.000 — 64.103,15-TL borçlu olduğunun tespit edildiği, 90 bağımsız bölümün rayiç bedelinin 80. 000-TI.. olduğunun tespit edildiği görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
22.04.2021 tarihli Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Bilirkişi Raporunda Kıymet Takdiri istenen 196 Bağımsız Blok Numaralı /İskan projesine göre 89 Bağımsız Blok Numaralı dairenin taşınmazın dava tarihi 10.04.2013 tarihli Rayiç Değerinin 56.055.38TL olduğu tespit edilmiştir.
İstinaf ilamı , alınan talimat raporu ve tüm dosya kapsamında; 196 nolu dairenin davacıya devredilip devredilmediği, devredilmemiş ise bu daireye düşen bedelin ne olduğu ve davacının nakit ödenecek kısımdan bakiye alacağı kalıp kalmadığı, daire ve nakit alacağı varsa toplam miktarının ne olduğu hususlarının incelenmesi hususlarında ayrıntılı, denetime elverişli, gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 14/10/2021 tarihli raporda; a) Yanlar arasında, davacı tarafından davalıya; Davalının taşeronluk sözleşmesi gereğince ihale ile aldığı … bünyesindeki … ili. …. Bölgede inşa edilmekte olan inşaatın PVC pencere, kapı imalat ve montajı v.b. mal ve hizmet verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, b) Huzurdaki davada görevlendirildiğim çerçevede, uyuşmazlık konusu olan; 196 No.lu dairenin davacıya devredilip devredilmediği, devredilmemiş ise bu daireye düşen bedelin ne olduğu ve davacının nakit ödenecek kısımdan bakiye alacağı kalıp kalmadığı, daire ve nakit alacağı varsa toplam miktarının ne olduğu, hususların incelenmesinde; yanlar arasında 17.06.2010 tarihli sözleşme ile belirlenen yapılacak işlerin bedeli 715.000,00 TL olup Davalı tarafından Davacıya 280.500,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin sözleşme belirlenen 61’lik kısımdan mahsup edilmesi gerektiği ve bu aşamada Davalının Davacıya olan nakdi borcunun diğer bir ifade ile Davacının akdedilen sözleşmenin nakit kısmından bakiye alacağı 155.650,00 TL olduğu, sözleşmenin Gayrimenkul Olarak İfa Edilecek Kısmına İlişkin Tespitler hususunda rapor içeriğinde ayrıntıları ile tespit edildiği üzere; 197 Nolu Bağımsız bölüm dairenin Davacıya teslim edildiğine dair tevsik edici bir belgeye ulaşılamamış olup söz konusu 197 no.lu bağımsız bölümün Davacıya devredilmediği kanaati oluşmuş, 22.04.2021 Tarihli Bilirkişi Raporuna istinaden Dava Tarihi itibarı ile 197 No.lu Bağımsız Bölümün Değeri 56.055.38 TL olarak hesaplamalara dahil edildiği : tüm Yapılan Değerlendirmeler Çerçevesinde Davacının Nakdi ve ilaveten Gayrimenkul Devrinden kaynaklanan Alacağının toplam 211.705,38 TL olarak hesaplanabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, alınan ek rapor, toplanan ve sunulan delilleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık , taraflar arasında 17.06.2010 tarihli yazılı bir eser sözleşmesi akdedilerek yapılacak işlerin bedeli olarak ödenecek 715.000,00-TL’nin %39’unun gayrimenkul vermek suretiyle, kalan %61’in %25’ini nakit, kalan %75’i 30,60,90 gün vadeli çekler ile ödenmesi konusunda tarafların anlaştığı ve dosya kapsamına göre davacı tarafça davalıya 280.500,00 TL ödeme yapıldığı sabittir. Ayrıca, gayrimenkul olarak ifa edilecek kısım için her biri 17.06.2010 tarihli 5 adet gayrimenkul satış sözleşmesi ve teknik yapı şartnamesi başlıklı sözleşmeler yapıldığı, bu sözleşmelerde davalı tarafın … , …. ilçesi, … ada, … parselde inşa edeceği …. Plazadaki 196, 198, 271, 270, 268 bağımsız bölüm numaralı dairelerin davacı şirkete devredileceği kararlaştırılmış olup kısmen barter ödeme usulüne göre davacının bakiye alacağının kalıp kalmadığı noktasındadır.
Taraflar işe konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık dışıdır. Sözleşmeye göre sözleşmeye konu imalatın tamamlanıp teslim edilmesi hususu da tartışma dışıdır.
Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme gereğince iş bedeli götürü olarak 715.000,00 TL’dir. İş bedelinin %39’u (278.850,00 TL’si) taşınmaz olarak verileceğinden, söz konusu 5 adet daire bedelinin bu miktara denk geldiği kabul edilerek, az önce belirtilen araştırma neticesine göre verilmemiş daire bulunup bulunmadığı ve davalının davacıya verilmemiş daire varsa ne miktar borcu olduğu hususları araştırılıp değerlendirimelidir. Yine davalı tarafça 280.500,00 TL ödeme yapıldığı anlaşıldığından bu ödemenin kalan %61’lik kısma (436.150,00 TL) mahsuben yapıldığı kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, bu şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda 196 nolu dairenin davacıya devredilip devredilmediği, devredilmemiş ise bu daireye düşen bedelin ne olduğu ve davacının nakit ödenecek kısımdan bakiye alacağı kalıp kalmadığı, daire ve nakit alacağı varsa toplam miktarının ne olduğu hususlarının olduğu hususunda bilirkişiden rapor alınmıştır. Mahkememizce talimat raporlarının yetersiz görülmesi nedeniyle hükme mali yönden esas olmak üzere Mali müşavir bilirkişiden bakiye alacağın hesaplanması bakımından rapor alınmıştır. Yine taşınmazın değeri bakımından talimat mahkememsinin tespit ettiği değer hükme esas alınmıştır.
Barter ödeme usulü ile ilgili YARGITAY … HUKUK DAİRESİ ESAS NO.: …. KARAR NO.: …. KARAR TARİHİ:27.10.2015 emsal içtihadında da belirttiği üzere ”…taşınmazların davacıya devri konusunda ifa imkansızlığı bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ifa imkansızlığı varsa davalının barter (taşınmaz) olarak yapılması gereken ödemeyi para olarak talep edebileceği kabul edilerek dava kabul edilmeli, ifa imkansızlığı yoksa dava şimdiki gibi reddedilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir….” denilerek iş bu davaya konu olaydaki gibi Davacı şirket ile üçüncü kişiler olan … ve … arasında düzenlenen 03/02/2011 tarihli sözleşme ile … ili, …. ilçesi, … pafta, … ada, … parseldeki 268, 270, 271 ve 198 nolu dairelerin davacıdan alınarak bedellerinin ödendiği belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu 4 adet daire bedelinin davacı tarafça üçüncü kişilerden alındığı anlaşılmaktadır. Buna karşın, taraflar arasındaki sözleşmede davacıya verileceği belirtilen 196 nolu taşınmaz yerine 197 nolu taşınmazın davacı borcuna karşılık davalı tarafından dava dışı üçüncü kişilere devredildiği gelen tapu kayıtlarından anlaşılmış olup mahkememizce bu defa taşınmazın değerinin tespiti yoluna gidilmiş bu yönde rapor alınmıştır.
Sonuç olarak dosyaya yansıya belge ve delillere göre 17.06.2010 tarihli sözleşme ile belirlenen yapılacak işlerin bedeli 715.000,00 TL olup Davalı tarafından Davacıya 280.500,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin sözleşme belirlenen 61’lik kısımdan mahsup edilmesi gerektiği ve bu aşamada Davalının Davacıya olan nakdi borcunun diğer bir ifade ile Davacının akdedilen sözleşmenin nakit kısmından bakiye alacağı 155.650,00 TL olduğu, sözleşmenin Gayrimenkul Olarak İfa Edilecek Kısmına İlişkin Tespitler hususunda rapor içeriğinde ayrıntıları ile tespit edildiği üzere; 197 Nolu Bağımsız bölüm dairenin Davacıya teslim edildiğine dair tevsik edici bir belgeye ulaşılamamış olup gelen tapu kayıtları ve davalının beyanları da bu yönde olup davacının talebi üzerine üçüncü kişiye devredildiği hususunu davalı ispat edememiş olup bu itiraza itibar edilememiş ve söz konusu 197 no.lu bağımsız bölümün Davacıya devredilmediği kanaati oluşmuş, 22.04.2021 Tarihli Bilirkişi Raporuna istinaden Dava Tarihi itibarı ile 197 No.lu Bağımsız Bölümün Değeri 56.055.38 TL olarak hesaplamalara dahil edildiği : tüm Yapılan Değerlendirmeler Çerçevesinde Davacının Nakdi ve ilaveten Gayrimenkul Devrinden kaynaklanan Alacağının toplam 211.705,38 TL bakiye alacağının sabit olduğu dikkate alınarak tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; 211.705,38 TL dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur .
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE;
211.705,38 TL dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken ‭14.461,60 -TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 853,90 TL harç ile 6.395,53 TL tamamlama harcın mahsubuna, bakiye 7.212,17 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ile 853,90 TL peşin harcın ve 6.395,53 TL tamamlama harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın kabul edilen miktarı dikkate alınarak davacı yararına tayin ve takdir olunan 23.269,38 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davanın reddedilen miktarı dikkate alınarak davalı yararına tayin ve takdir olunan 23.345,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.404,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 419,90 TL keşif harcı, 4.923,50 TL talimat masrafı olmak üzere toplam ‭9.548,3‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak takdiren 4.761,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 790,60 TL tebligat giderinden oluşan yargılama giderinin davanın kabul red dikkate alınarak takdiren 396,31 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza