Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/169 E. 2021/225 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/169 Esas
KARAR NO : 2021/225

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı kurum ile yaptığı abonelik sözleşmesi neticesi adına kayıtlı olan … hizmet nolu tesisatla uzun süredir enerji kullandığını, bugüne kadar faturaların düzenli ödendiğini, davalı kurum ile herhangi bir sorun yaşanmadığını, müvekkili bulunduğu yerde nakliye ve kuyu suyu satışı yaptığını, müvekkili şirkete gelen davalı kurum çalışanlarının müvekkiline ait tesisatta daha önceden elektrik kesme işlemi yapıldığını ve bu nedenle aboneliğin iptal edildiğini iddia ederek müvekkili şirkete 23/12/2019 tarihinde 169.121,07-TL’lik kaçak elektrik faturası kestiklerini, yine aynı döneme ilişkin 20/12/2019 tarihli 65.398,30-TL’lik normal fatura kestiklerini, resmi şekilde yönetmeliğe uygun bir kesme olmadığı halde sistemde kesme yapmış gibi gösterip bu dönemdeki kullanımı usulsüz ve kaçak gösterdiğini, eylül 2019- aralık 2019 dönemine ait hem normal fatura, hem de kaçak fatura tahakkuk ettirdiğini, günlük 8 saat çalışan iş yerini 21 saat çalışıyor gibi gösterdiğini, kullanım faktörü çarpan olarak alınmadan hesaplama yaptığını, bu nedenlerle HMK 389 maddede yer alan şartların bulunması nedeniyle dava konusu alacağa dayalı olarak yapılacak elektrik kesme işleminin (169.121,07-TL’lik kaçak elektrik faturası) açacağı menfi tespit davası sonuçlanıncaya kadar durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin adresinin …./…. olması nedeniyle davanın İstanbul Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, elektrik piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42 ve devamı maddelerine göre davacının kaçak elektrik tüketimi yaptığının tespit edildiğini, davacının haksız menfi tespit davasının reddine karar verilmesini ve dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesine, davanın reddine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.
Davalı yanın mahkeme yetkisine itirazı incelenmiştir.
HMK hükümlerine göre, yetkinin kesin olduğu hallerde mahkemenin yetkili olması dava şartıdır (md. 114.1/ç). Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde ise yetki itirazı ilk itirazdır (md.116.1/a). Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili olarak kanunla öngörülmüş kesin yetki kuralı bulunmadığından davalının yetki itirazı “ilk itiraz” niteliğindedir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir (md. 19/2). Cevap dilekçesinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta içinde ya da mahkemece verilmiş ek süre içinde verilmesi gerekir (md.127). Somut olayda davalı şirketçe yetki ilk itirazı süresinde yapılmıştır. HMK’daki yetkiye ilişkin hükümler incelendiğinde, HMK’nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 51. maddesinde, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başkaca bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklama ve tespitler karşısında; HMK 6 maddeleri uyarınca huzurdaki dava yetkili mahkemede açılmamıştır. Uyuşmazlık konusu kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklı menfi tespit davası olup, yetkiye dair TBK hükümleri uygulama alanı bulamayacaktır. Bir an için TBK’nın para borçlarına dair yetki kuralı uygulanacak olsa dahi para borçlarında alacaklının yerleşim yeri mahkemesi uyuşmazlığı çözmeye yetkili olup mevcut uyuşmazlığımızda alacaklı konumunda olan davalının yerleşim yeri yargı sınırlarımız dışındadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde İstanbul mahkemesinin yetkili olduğunu açıkça belirttiğinden yetki ilk itirazı süresinde ve usulüne uygun olarak yapılmış olmakla seçimlik hak davalıya geçmiştir. HMK’nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olduğundan yetki itirazına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden reddi ile, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Davacının ödeme yasağı kararı verilmesi talebinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı , davalının yokluğunda karar verildi.26/02/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza