Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/161 E. 2022/49 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/161 Esas
KARAR NO : 2022/49

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin icra dosyasında mübrez cari hesaplarda ve ek faturalarda görülebileceği üzere bir takım tekstil ürünlerini davalıya sattığını ve karşılığını da kısmen tahsil ettiğini, davalının almış olduğu faturalara istinaden bir takım ödemeler yaptığını ancak eksik ödeme gerçekleştiğini, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi halinde işbu hususun ispatlanmış olacağını, eksik ödemeler nedeniyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun takibe itiraz ettiğini, davalının itirazında kötü niyetli olduğunu, inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilince 05/10/2020 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin ticari defterlerinin İzmir’de bulunduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı aleyhine 64.427,57-TL asıl alacak ve 5.687,28-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 70.114,85- TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 9,00 yasal faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/11/2020 tarihli celsesinde Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve şimdilik talimat mahkemesine müzekkere yazılarak davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bu konuda İzmir …. Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış, İzmir … ATM’nin … talimat sayılı dosyasında sunulan bilirkişi SMMM ….’un 04/02/2021 tarihli raporunda özetle; Davalı …’in 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK.nun 64/3.maddesine göre Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, 2018-2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin Noterden kapanış (Görülmüştür) onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalı tarafın ticari defterlerinde; davacı taraf ile olan ticari ilişkisinin davacı tarafa ait …. Alıcılar Hesabı ve …. Satıcılar Hesabında kayıt edilmek suretiyle iki ayrı cari hesapta takip edilmiş olduğu, davalı tarafın 2019 yılına ait ticari defterlerinde davacı tarafa ait …. nolu Cari Hesabının incelenmesinde; davalı tarafından davacı tarafa 04.01.2019 tarihinde 1 adet toplam 12.011,97 TL tutarında fatura düzenlenerek davacı tarafın borçlandırıldığı, 04.01.2019 tarihinde 12.011,97 TL tutarında davacıya ait olan …. nolu cari hesaba virman yapılarak davalı tarafın alacaklandırılarak hesabın sıfırlanarak kapatıldığı, davalı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinde davacı tarafa ait ….nolu Cari Hesabının incelenmesinde; açılış bakiyesinden 6.121,72 TL tutarındaki alacak bakiyesi devrettiği, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan 31.08.2018-02.10.2018 tarihleri arasındaki toplam 5 adet 179.940,72 TL tutarındaki faturalar karşılığı olmak üzere toplamda 186.062,44 TL tutarında davacı tarafın alacaklandırıldığı, 04.01.2019 tarihinde davacıya ait olan …. nolu cari hesaptan 12.011,97 TL tutarında virman yapıldığı, davalı tarafından davacı tarafa 45.994,60 TL tutarındaki çek ve davalı tarafından davacı tarafa toplam 64.121,00 TL tutarında ödeme yapılarak toplamda 122.127,57 TL tutarında davacı tarafın borçlandırıldığı, 04.01.2019 tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 63.934,87 TL tutarında borçlu olduğu hususları tespit edilmiş olduğu görüş ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 20/09/2021 tarihli celsesinde Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, dosyamız arasına talimat mahkemesi aracılığı ile alınan Rapor da değerlendirilmek suretiyle, DAVACI TARAFA ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne kadar olduğu, takip tarihi itibariyle işlemiş faizin ne kadar olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi SMMM ….’ın 26/11/2021 tarihli raporunda özetle; Dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (01.11.2019) itibariyle davacının davalıdan 64.427,57 TL alacağının olduğu, İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Tal. Sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda davalı şirketin davacı şirkete 63.934,87 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 492,70 TL (64.427,57 TL – 63.934,87 TL) olduğu, cari hesap farkının davacı şirketin davalı şirkete düzenlemiş olduğu 08.11.2018 tarihli “….” açıklamalı 492,70 TL bedelli faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklı olduğu, takip konusu cari hesap alacağına konu davacının davalıya düzenlemiş olduğu faturanın 492,70 TL olduğu, mezkur faturaya ait sevk irsaliyesinin teslim alan kısmındaki isimin okunamadığı, okunsa dahi davalı şirket kabulünde olan faturaların sevk irsaliyeleri müteaddit defalar talep edilmesine rağmen ibraz edilmediği ve mezkur faturaya ilişkin teamül oluşup oluşmadığı hususu tespit edilemediğinden mezkur fatura içeriğindeki ürünün davalıya teslim edilip edilmediğinden davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 63.934,87 TL alacaklı olduğu, davacının takip tarihinden önce davalıya bir ödeme ihtarının bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz hesabı yapılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Yapılan incelemeler neticesinde taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerinde alacak kaydının 64.427,57 TL oluğu, davalı defterlerinde ise 63.934,87 TL olduğu, aradaki farkın ise 492,70 TL’lik faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bir uyuşmazlıkta ticari defterlerin delil olabilmesi için usulüne uygun tutulmuş olması ve defterlerin birbiri ile uyumlu olması gerekmektedir. Somut olayımızda taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu görülmüş fakat alacak borç kayıtları itibariyle uyumlu olmadıkları anlaşılmıştır. Bu sebeple salt davacı defterlerinde kayıtlı görünen alacak miktarına itibar edilmemiş, davalının kendi defterlerinde kayıtlı olan miktar itibariyle davacıya borcunun 63.934,87 TL olduğu, bunun bir nevi davanını kendi kabulü olduğu, bu miktar haricindeki alacak iddiasının davacı tarafından ispatlanması gerekiği, aradaki farka ilişkin davacının söz konusu faturayı teslim ettiğini ispatlayamadığı gibi, işlemiş faiz ile ilgili de davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden, ayrıca davalı defterlerindeki tespit ile tespit edilen davacı alacağının likit olduğu dikkate alınarak dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 63.934,87-TL üzerinden DEVAMINA,
-Hüküm altına alınan asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.367,39- TL karar ve ilam harcından peşin alınan 846,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.520,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.203,70-TL’sinin davalıdan tahsili ile, geri kalan 116,30-TL’sinin ise davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.111,53-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 54,40-TL başvurma harcı, 846,82-TL peşin harç, 2.613,20-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.514,42-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 3.204,79-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere DAVACI VEKİLİNİN yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza