Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/151 E. 2020/1115 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/151 Esas
KARAR NO : 2020/1115

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 31/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; borçlu ……. Otomotiv Servis ve Ticaret A.Ş.’nin yetkilisi ve sahibi ……’ın ……. numaralı çekten ötürü 153.000,00 USD ve 16/10/2018 tarihinde borçlu…….’a ait Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… flas sayılı dosyasından iflası açılan şirket ile aralarında 918.000,00 TL’lik mutabakatname bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …… İcra Dairesinin ……. iflas sayılı dosyasına alacak kaydı için başvuru yapıldığını, iflas dairesinin…… iflas dairesinin kayıt numarası 52 ve 87 olan alacağın tamamının yargılamayı gerektirdiğinden reddedildiğine dair kararın tarafına tebliğ edildiğini belirterek alacağının tamamının kabulüne, Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün ……… iflas dosyasında sıra cetveline dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; İİK’nun 235. maddesi uyarınca davacı alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Hem sıraya hem de alacağın esas ve miktarına yönelik istem bulunduğundan mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki dava İİK. 235 ve devamından kaynaklanan, kabul edilmeyen alacağın iflas masasına kaydını amaçlayan ve uygulamada kayıt kabul davası olarak nitelendirilen bir davadır.
Şirket merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının kayıt kabul talebine konu çekten kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkere cevabında; ….. Esas sayılı dosyasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …… Sicil Numarasında kayıtlı borçlu ……. Otomotiv Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin iflasına, iflasın 17/07/2019 günü saat 09:50 itibariyle açılmasına karar verildiği, İstinaf kaldırma kararı üzerine mahkemenin …… esas sırasına kaydı yapıldığı ve duruşmasının 04/11/2020 günü saat 10:05’a bırakıldığı hususu bildirilmiştir.
Bakırköy …… İcra ve İflas Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevabı ve ekli belgelerin incelenmesinde; müflis ……. Otomotiv Servis Ve Ticaret Anonim Şirketi hakkındaki tasfiye işlemlerinin …. iflas sayılı dosyadan devam ettiği, müflis hakkında Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. sayılı ilamı ile iflas kararı verildiği, sıra cetvelinin 01/02/2020 tarihinde ve Karar Gazetesinde ilan edildiğini, ret kararının 04/02/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini ve davacının tebliğ için gerekli masrafı ödediğini, iflas kararının henüz kesinleşmediği, iflas kararı kesinleşmediğinden, 2. Alacaklılar toplantısı için henüz bir tarih belirlenmediği bildirildiği görülmüştür.
Bakırköy …… İflas Müdürlüğünün …… iflas sayılı dosyasındaki 01/10/2019 tarihli tutanakta mutabakatname eklenerek 16/10/2018 tarihli mutabakat belgesindeki müflis şirket bölümündeki kaşe ve imzanın davalı şirket yetkilisi . …….’a ait olup olmadığı dair beyan kapsamında sadece şirket yetkilisi tarafından imzalanan Bakırköy …… İflas Müdürlüğüne hitaben yazılan belgedeki imzalara ve içeriğine itirazları olup olmadığı konusunda beyanda bulunmak üzere şirket yetkilisinin imza sirküsü ve kimliği ile birlikte gelecek duruşma hazır olması gerektiği, aksi taktirde sözleşmedeki imzaları ve içeriği kabul etmiş sayılacakları ihtarını içerir isticvap davetiyesi şirket yetkilisi …….’a 21/09/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı müflis şirketin iflas müdürlüğünde bulunan ticari defter kayıt ve belgeleriyle dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak müflis şirket defterlerinde davaya konu çek kaydının, fatura ve sevk irsaliyelerinin incelenerek taraf defterlerinde kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise ne şekilde kayıt olduğu, çek karşılığının TL olarak kayıt kabule esas miktarının belirlenmesi, iflas tarihi olan 17/09/2019 tarihi itibariyle davacının talep ettiği asıl alacak miktarlarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, buna ilişkin hesabın yapılması hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 23/11/2020 tarihli raporda; dava konusunun; Bakırköy …… İflas Müdürlüğü nezdindeki…… İflas Sayılı dosyada Müflis ……. Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş İflas İdaresi tarafından reddine karar verilen alacağın İflas Masasına kaydına karar verilmesine talebinden ibaret olduğu, iflasın tasfiyesinden kaynaklanan davacının masa alacağı (İflas İdaresinin Masa Borcu) olarak nitelendirilebilecek alacakların dava konusu olduğu, ilgili iflas dosyasında müflis şirkete ait 2016-2017-2018 yıllarına ve 2019 yılının ilk beş ayına ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu 2016-2017-2018-2019/5 ay yıllarına ait defterlerin 11.09.2019 tarihinde Flash Bellek ile Defter Teslim Tutanağı ekinde T.C. Bakırköy ……İcra Dairesine ……İflas dosyasına teslim edildiği sabit olup Flash Bellek içeriği incelendiğinde 16.10.2018 tarihli mutabakatnameye ilişkin 2018/10 hesap dönemine ilişkin defter ve kayıt tespit edilmediğinden inceleme yapılamadığı, uyuşmazlık konusu çekin ise 2009 yılına ait olduğu, dolayısıyla 2009 yılına ait ticari defter ve kayıtlar dosyada bulunmadığından bahse konu çekin ticari defterlere işlenip işlenmediği hususunda bir inceleme yapılmadığı, 6102 Sayılı TTK tüm defter ve belgelerin saklama süresi 82.Maddede tanımlanmış olup, Ticari defter ve belgelerin saklanma süresini on yıl olarak belirlendiği, 2009 yılına ait defterlerin saklama yükümlülüğü dolmuş olmakla birlikte, ilgilisince ibraz edilmesi halinde ticari defterler üzerinde bir inceleme yapılabileceği, davacı ……’ın davalı Müflis ……. Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. İflas İdaresine, 1.820.332,00 TL alacak kaydı için alacak kayıt dilekçesi ve çek suretini dayanak göstererek İflas Masasına 01.10.2019 tarihinde (52) sıra no.lu başvurusu ile kayıt isteminde bulunduğu, davalı Müflis ……. Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş.’nin ……. numaralı çekin keşidecisi olmadığı tespit edilmiş olup, davacının işbu çeke istinaden davalıdan alacağının bulunmadığı, ayrıca; uyuşmazlık konusu çek üzerinde keşide tarihinin bulunmadığı dolayısıyla bahse konu çekin kambiyo vasfına haiz olmadığı, davacının davalı Müflis ……. Otomotiv Servis ve Tic. A.Ş. İflas İdaresine, 1.044.225,00 TL alacak kaydı için İflas Masasına 17.10.2019 tarihinde (87) sıra no.lu başvurusu ile kayıt isteminde bulunduğu dayanağın Müflis şirket ile davacı şahıs arasında yapıldığı belirtilen 16.10.2018 tarihli mutabakatname metninin adi yazılı belge niteliğinde olduğu, dolayısıyla taraflarca her zaman düzenlenebileceği, bu sebeple başlı başına alacağın ispatına delil teşkil etmeyeceği, 12.11.2020 tarihli celsenin 2. maddesi gereği çek aslının Sayın Mahkemeye 19.11.2020 tarihi ile ibraz edildiği, Sayın Mahkemenin kasasına alınarak …. no.lu kasa kaydının yapıldığı anlaşılmış olup, ……. no.lu çek aslı tarafımca incelenerek dosya münderecatındaki fotokopisi ile birebir eşleştiği tespit edilmiş olup, yapılan tespit neticesinde; Müflis şirket ile davacı şahıs arasında yapıldığı belirtilen 16.10.2018 tarihli mutabakatnamenin ‘’……. no.lu çek geri iade edilmesi koşulu ile; düzenlendiği, ancak; belirtilen şekil şartının davacının çek aslını elinde bulundurması nedeni ile gerçekleştirilmediği ve bu nedenle mutabakatnamedeki şekil şartının oluşmadığı, netice olarak; davacının dava tarihi itibariyle Müflis şirketten asıl alacağının bulunmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi raporu, Bakırköy …… ATM dosyası , iflas müdürlüğünden gönderilen yazı cevabı ve ekleri ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Kayıt kabul davası bilindiği üzere alacağı kısmen veya tamamen red edilen alacaklı tarafından iflas idaresine karşı açılır. Davada husumet iflas masasına yöneltilmelidir. İflas masasının temsilcisi adi tasfiyede iflas idaresi, basit tasfiyede ise iflas dairesidir. İspat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken alacağı olduğunu iddia eden davacı alacaklı üzerindedir. Davacı alacağını genel hükümlere göre ispat etmek yükümlülüğü altındadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; Talep 153.000 USD bedelli alacağın tahsili amacıyla davalı müflis şirket tarafından düzenlenen çekin kayıt kabule esas almak üzere kaydının gerekip gerekmediği kayıt şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda olup dava her ne kadar İİK 235.madde ve devamı uyarınca kayıt kabul davası olsa da davacı alacağın varlığını ispata yarar delillerle ispat etmelidir. Dava kayıt kabule ilişkin olsa da alacağın varlığını ispat yükü davacı alacaklıdadır. Konuyla ilgili Yargıtay 11. HD’nin 2004/2206 esas 2004/5413 karar sayılı emsal içtihadında belirtildiği gibi davacı çek hamili, elindeki çekin mücerret bir alacağı temsil ettiğini bu belgeler dışında ayrıca bir kanıt sunmasına gerek bulunmadığını iddia ederek bunlar dışında herhangi bir belgeye dayanmamıştır. Kayıt kabul davası hukuki niteliği itibariyle bir alacak davasıdır. Alacak davalarında alacağın varlığını kanıt yükü davacıdadır. Kayıt kabul davalarında da, kanıt yükü yine davacıdadır. Ne var ki, kayıt kabul davalarında mücerret bononun her zamanlı düzenlenmesi olanaklı bulunduğundan alacak davalarından farklı olarak kambiyo senetleri tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Bu durumda davacının alacağın varlığını inandırıcı ve birbirini doğrulayan diğer somut delillerle kanıtlaması gerekir. İhtisas Dairesi Yüksek 19.Hukuk ve Yüksek 12.Hukuk Dairelerinin yerleşmiş ilke ve inançları bu doğrultudadır. (19.HD 12.12.1996 ve 1996/7983 E. 1196/11152, 12.HD 20.06.1986 gün e 1986/13141 E.-1986/7148 sayılı kararı) O halde, mahkemece, davanın iflas hukukundan kaynaklandığı dikkate alınarak kamu yararı da gözetilmek suretiyle öncelikle çek borçlusu ……’ın gerçekte davacıya bir borcu bulunup bulunmadığının arsa ticari defterleri veya varsa başka kayıtları incelenerek tesbiti, çek borçlusu ……’ın müflisin ortağı ve münferit temsile yetkili olduğu (aralarında organik bağ bulunduğu) göz önünde tutularak davacının şirketten alacaklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ve bir borcun bulunmadığının tesbiti halinde davanın reddi gerekmektedir. denilerek alacağı varlığının sadece soyut senetle isatınını tek başına yeterli görmemiştir.
Sonuç olarak davacının alacağının temelinin ispatlanamadığı gibi temel ilişkinden soyut niteliği olan çek niteliğindeki davaya konu 153.000 USD bedelli çekin ve ekindeki 16/10/2018 tarihli mutabakatnamenin her zaman düzenlenmesi mümkün olduğu dikkate alındığında şirket defterlerine kayıt edilmeyen talebe konu çekle ilgili davalının kabulünün iflastan sonra müflis şirketi ve mahkemeyi bağlayamayacağı da dikkate alınarak ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından yatırılan peşin harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tefhiminden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/12/2020

Başkan …..
¸e-imza
Üye …….
¸e-imza
Üye …..
¸e-imza
Katip …… ¸e-imza