Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2020/1099 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2020/1099

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin …… bayii olarak Bakırköy-Çorlu ve Tekirdağ’da bulunan işyerlerinde araç satış ve servis hizmeti verdiğini, müvekkil şirketi ile davalı ……. Makina arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki ve cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkil şirket tarafından yapılan satış bedellerinin cari hesap ilişkisinde alacak kalemi olarak kaydedildiğini, ancak davalının cari hesap ilişkisinden doğan 2.373,82 TL borcunu ödememesi üzerine söz konusu alacağın icra takibine konu edildiğini, alacağın tahsili amacıyla açılan icra takibine borçlu tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa gidildiğini fakat anlaşma sağlanamadığını, işbu davadan önce bir kısım ödemeler yapıldığını, bakiye alacağın 1.196,56 TL olduğunu, bu sebeplerle icra takibinin iptaliyle takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça alacağın tahsili için icra takibi açıldığını, bu takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacının arabuluculuğa 27/02/2019 tarihinde başvurduğunu, bu aşamada uzlaşılamadığını ve huzurdaki davayı da 2020 yılının şubat ayında açtığını, yani davanın itirazdan sonraki 1 yıllık sürede açılmadığını ve bu sebepten reddinin gerektiğini, müvekkilin davacı ile çalıştıkları süre boyunca davacı şirketin verdiği hizmetler neticesinde hak kazandığı alacaklarını zamanında ve eksiksiz bir şekilde ödediğini, ancak taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra davacının müvekkil şirket nezdinde bir kısım alacağı kaldığını iddia ederek bu alacağın tahsilini talep ettiğini, her iki tarafı da alacaklarla ilgili görüştüğünü, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeplerle davacının haksız davasının reddine, davacının %20 oranında kötüniyet tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile feragat ettiği görülmüş, vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 28/12/2020 tarihinde feragat ettiği görülmüştür.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL’nin peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, miktar olmak üzere kesin olarak verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. . 30/12/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza