Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/13 E. 2020/352 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/13 Esas
KARAR NO : 2020/352

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı tüzel kişiliğe vermiş olduğu hizmetlere karşılık faturalar tanzim ettiğini, faturalar vadesinde davalı tarafından ödenmediğinden Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile söz konusu faturalar dayanak yapılmak suretiyle ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun bu takibe itiraz ettiğini, davalının itirazında ticari ilişkinin varlığına, dayanak fatura içeriklerine ve borcun dayanağı ile alınan hizmet ilişkisine ilişkin herhangi bir itiraz gerekçesi ortaya koymadığını belirterek, davalının itirazın iptaline, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığının, dava dilekçesinde verilen hizmete ilişkin açıklama bulunmadığının, dava konusu faturaların dayanaksız olduğunu, müvekkil şirketin davacı şirketten dava dilekçesindeki fatura tutarında bir hizmet almadığını, müvekkil şirket kayıtlarında davacı şirket lehine bir fatura alacağı kaydı görülmediğini, davacı tarafın müvekkili şirketle arasında kurulduğunu iddia ettiği hizmet ilişkisinin ispata muhtaç olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu …. hakkında 80.306,92 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya ve davalının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 02.05.2016 tarihli raporda; davalının ticari defterlerinde davacıya borç gözükmediği, davacının davalıya taşıma ve depolama hizmeti verdiği, taraflar arasında yazılı herhangi bir sözleşme bulunmamakla birlikte davalıya ait ticari defter kayıtları ile muavin defter kayıtları ve dosyada mübrez e-posta yazışmalarına göre taraflar arasında başlangıcı 2013 yılına dayanan ve açık hesap şeklinde yürüyen forwarder usulünde (taşıma, depolama, teslim, aktarma) ticari bir ilişki bulunduğu, davacının takibe konu ettiği 41 adet toplamda 26.272,00-Euro’luk faturalardan 28.02.2015 tarihli 361,00 Euro’luk fatura haricindeki 40 adet toplamda 25.911,00-Euro faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalının davacının cari hesabına kaydettiği iade faturaları, satış faturaları ve ödemeler nedeniyle defterlerinde davacıya herhangi bir borcunun gözükmediği, davacının takibe konu ettiği faturalara ait gümrük kayıtlarının dosya içerisinde bulunmaması nedeniyle faturalardaki hizmetlerin gereği gibi ifa edilip edilmediğini tespit etmenin mümkün bulunmadığı, davalı defterlerinde kayıtlı olan olan faturalara konu hizmetlerin verildiğinin kabulü halinde davalının defterlerine kaydettiği iade faturalarını, satış faturalarını ve ödemeleri ispata yarar herhangi bir kayıt ve belge sunmaması nedeniyle davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği alacak tutarının 25.911,00 Euro olabileceği, taraflar arasında vade konusunda yazılı bir anlaşma bulunmaması ve usulüne uygun herhangi bir temerrüt ihbarı bulunmaması nedeniyle davacının takip öncesi döneme ait işlemiş faiz talebinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
İtirazlar doğrultusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, 18/01/2017 tarihli ek raporda; davalı şirket tarafından incelemeye sunulan ödeme belgelerinin takibe konu faturalardan önceki faturalara mahsuben yapılan ödemelere ait olması ve davalı şirket tarafından incelemeye sunulan satış ve iade faturalarının rapor içerisinde açıklanan gerekçelerle ispata muhtaç durumda bulunması nedeniyle davacının takibe konu faturalardan dolayı kök raporda belirtildiği üzere 25.911,00-Euro alacak talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 21.03.2018 tarihli ilamıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine ise Yargıtay … Hukuk Dairesinin 23.09.2019 tarihli ilamıyla istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya taşıma, depolama, teslim, aktarma hizmetleri verildiği, verilen hizmetlere ilişkin olarak dava ve takibe dayanak faturaların düzenlendiği, uyuşmazlığın bu faturalara dayandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça delillerinin davalının ticari defterlerine hasretmiş, münhasıran davalının defterlerine delil olarak dayanmıştır. Bilirkişi raporlarıyla da tespit edildiği üzere davalının ticari defterleri usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup, davalı defterlerindeki iade faturaları ve ödeme kayıtları dikkate alındığında davacıya borcunun bulunmadığı sabittir. Davacının münhasıran davalının ticari defterlerine dayanmış olması nedeniyle, davalının ödeme ve iade faturalarının dayanaklarının araştırılması ve bu yönden ispat yükünün davalıya yüklenmesi mümkün değildir. Bu itibarla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 968,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 914,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 11.239,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 23/06/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza