Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2021/1019 K. 25.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/125 Esas
KARAR NO : 2021/1019

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 29 Nisan 2017 tarihli ve 30052 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 690 karar sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 73. Maddesi. “(6) Kayyımlık görevi Tasarruf Mevdüğtı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” gereği harçtan muaf olduğunu, Bankacılık Kanunu 140. Maddesi (Ek-1) gereği harç aranmaksızın sâyın mahkeme huzuründa davanın görülmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin, kargo hizmeti vörmekte olup davalı taraftan cari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki. ticari ilişkiden dolayı ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresine ve tahsilat raporuna göre davalı tarafın, müvekkili şirkete toplam borcunun 1.219,60-TL olduğunu, bu alacağın tahsili amacı ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine girişildiyse de borçlu şirketin takibe haksız olarak itiraz ettiğini, müvekkilin alacağının likit olduğunu, davalı şirketin kayıtlarında da mevcut olduğunu, zira davalı şirketin, basiretli bir tacir olup ve ticari defter tutma zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Gaziantep’de faaliyet gösteren bir firma olması sebebi ile tarafımıza karşı açılan davanın Gaziantep Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini yetki itirazında bulunduklarını, dava dilekçesini kabul etmediklerini, müvekkilinin 20/09/2017 tarihinde …bank A.Ş aracılığı ile davacı firmanın hesabına 652,40 TL ödeme yapmış olduğunu, ödeme dekontunu icra dosyasına ibraz ettiğini, müvekkil şirketin Mardin ilinde faaliyet gösteren …. makarna firmasına bir miktar ambalaj gönderdiğini, alıcı …. Makarna firması ise gönderilen ambalajların fazla olduğunu beyan ederek (Yaklaşık 1 Ton) tarafımıza iade etmek istediğini, iade edilmek istenen ürünleri naklıyat firması ile gönderilmesi gerekirken nakliye aracının temin edilememesi üzerine davacı kargo firması ile iade edildiğini, davacının hizmet bedeli olarak diğer kargo firmalarının talep ettiği rakamın çok üstünde bir rakam talep ettiğini, …. kargo ve diğer kargo firmaları bu hizmetin 450 TL — 500 TL olabileceği yönünde firmaya teklif verdiklerini, istenen tutarın çok fahiş olması sebebi ile faturaya karşı iade faturası tanzim ettiğini ve davacıya gönderdiğini, kargo hizmeti mukabilinde ise davacı firmanın hesabına 652,40 TL ödeme yaptığını, bu sebeple davacı firmaya borcun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini; dava nedeni ile %20 den az olmamak kaydı ile müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı şirket aleyhine 1.219,60-TL toplam ve asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 avans faizi masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …’ın 11/03/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı darafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının TTK. m. 64,65 VUK. m. 229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, İİMK. m.222 sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı Şirketin Ticari Defter Belgelerinin TUK ye YEK hükümlerine uygunluğunun incelenmesi, Sayın Mahkemenizin …. Esas Sayılı Dosyasında 11.01.2021 tarihli duruşma tutanağının “Davacı vekili ve davul vekili tarafından incelemesi inceleme sim ve Saatinde ticari defter ve kayıtların mahkememiz kaleminde hazır bulundurulmasına. aksi halde ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının.., ihtaratı yapıldığı, Davalı 12.02.2021 inceleme günü saat 14:20’de Ticari defter ve belgeleri incelemeye sunmadığından ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, ihtilaf konusu faturanın 5.000,00 TL olan BA-BS sınırını aşmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın cari hesap alacağından kaynaklandığı, Davacı … Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizmetleri A.Ş. Davalı …. ürünleri San. Ve Tic. AŞ,ne “KARGO BEDELİ” celi cdtinden 11.02.2017 tarihli …. evrak numaralı 1.872,21TL’lik fatura düzenlediği. davalının bu faturayı kabul ettiği, davalı tarafından bedelinin yüksek bulunması sebebiyle. TTK nı. 2172’ye göre 8 günlük süreden sonra 6 Ay Sonra 07.09.2017 tarihinde …. numaralı iade faturası ile faturanın tamamına iade faturası kesildiği. 20.09.2017 de 652,40-TL davacıya ödeme yapıldığı, 01.11.2017 Takip ve Dava tarihi olan 11.02.2020 itibariyle, Davacı … Kargo Lojistik ve Dağıtım Hizm. A.S. Dayalı …. Tarım Ürünleri San. ve Tic, A.Ş.’den 1.219,78-TL asıl alacak alacağı olduğu, taleple bağlı kalınarak Davacının, 01.11.2017 tarihinde T.C. Bakırköy …. İcra Dairesi … esas Sayılı İcra takibinde asıl alacak talep edilmiş olup, faiz talebinde bulunulmadığından dolayı temerrüt ve işlemiş faiz yönlerinden değerlendirme yapılmadığını, davacı alacağının kabulü halinde, Davacının 01.11.2017 Takip ve dava tarihi olan 11.02.2020 itibaren, davalıdan 1.219,60-TL Asıl Alacak alacağı olduğu, Davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, taleple bağlı kalmarak asıl alacağa 11.01.2017 takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 (ticari değişen oranlarda) faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan. Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü sadece davacı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunmuştur.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalının defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemiştir. Rapor neticesinde incelenen davacı defterlerine göre davacının davalıdan faturalar karşılığında 1.219,78 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirilmeden önceki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. ” şeklindedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ispatlandığı, fatura teslim olgusunun artık ispatının gerekmeyeceği kabul edilerek açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE,
-Takibin aynen DEVAMINA,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 83,31-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.219,60-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 2.576,50-TL tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; MİKTAR YÖNÜNDEN KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza