Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/120 E. 2022/41 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/120 Esas
KARAR NO : 2022/41

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağı için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla davlı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket vekilinin takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, davalının itirazında haksız olduğunu bildirerek, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, haksız itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla yetkili Mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemeleri olduğunu, takibinde Bakırköy’de yapıldığını, takip konusu alacak nedeniyle davalı şirketin davacıya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, haksız şekilde bu davanın açıldığını, davalı şirketin pek çok şirket gibi ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle ödemelerini geciktirebildiğini, bu nedenlerle davanın reddini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Davacı tarafça davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esasında açılmış olduğu; İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/10/2/2019 tarih …E. … K. Sayılı ilamı ile yetkisizlik nedeniyle dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ekstresinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında 22.640,45-TL cari hesap asıl alacağının tahsili istemiyle takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
…. Sosyal Güvenlik Merkezinden; davalı şirketin 2017 ve 2018 yılları sigortalı bildirimi yapılan çalışanlarının listesi celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Taraflarca, uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtlar Mahkememize sunulmamış, defter ve kayıtların nerede olduklarına dair beyanda bulunulmamıştır.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
HMK. 219. maddesine göre taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar HMK. 219. ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yapılan yargılama, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında mal ve hizmet alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, ancak yapılan ihtara rağmen taraflarca ticari defter ve kayıtların Mahkemeye sunulmadığı ve yerinin de bildirilmediği, davacının, iddiasını yukarıda yapılan açıklamalarda belirtildiği gibi kanıtlayamadığı, iddianın tanık beyanları ispat edilemeyeceği, davacının delil listesinde yemin deliline başvurduğu, davacı vekilince yöneltilen yemin teklifi üzerine yemin davetiyesinin usulüne uygun olarak davalı şirket yetkilisine tebliğine rağmen davalı şirket yetkilisinin yemin eda etmekten kaçındığı ve yemin konusu olan icra takibine konu 75 adet faturanın davalı şirkete teslim edildiği ve faturalara konu mal ve hizmetin satın alındığına yönelik davacı taraf iddiasını kabul etmiş sayıldığı, bu nedenle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 22.640,45-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça icra takibine yapılan itirazın yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile; takibin aynı koşullarda devamına,
2-İcra takibine konu alacağın davalı tarafından bilinebilir, hesaplanabilir ve likit olması sebebiyle itirazın iptaline konu asıl alacak miktarının %20’si oranında (4.528,09-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.546,56-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 273,45-TL peşin harç ile 113,20-TL icra dosyasına yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.159,91-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 273,45-TL peşin harç, 113,20-TL icra dosyasına yatırılan peşin harç, 222,81-TL posta gideri olmak üzere toplam 645,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza