Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/110 E. 2022/889 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/110 Esas
KARAR NO : 2022/889 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
GER. KARAR TARİHİ : 10/11/2022
Davacı tarafından mahkememizde açılan çek iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı taraf ile aralarında tekstil üretimi konusunda iş ilişkisinin mevcut olduğunu, 2019 cari hesap bakiyesinin 154.237,54 TL olduğunu, davalı tarafa noter kanalıyla ihtar yollandığını, davalı tarafın ise noter kanalıyla ihtara cevap verdiğini ve geç ile hatalı teslim iddiasıyla ödeme yapılmayacağını bildirdiğini, davalı tarafa alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığım, davalının itiraz ettiğini ve takibin icra dairesi tarafından durdurulduğunu, itirazın iptali ile davalı tarafın icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davalı tarafın uluslararası birçok firmanın mümessili ve aracısı konumunda olduğunu, Türkiye de 2013 yılında ofis açtıklarını, taraflar arasında sözlü olarak fason imalat anlaşması yapıldığını, bu anlaşma çerçevesinde davacı tarafın 204.537,38 EURO fatura düzenlediğini, bunun 181.158,50 EURO tutarının ödendiğini, ayıplı ifa ve geç teslim nedeniyle zarar ziyan bedelinin 23.378,88 EURO tutar olduğunun ve bu lutarının malısup edildiğini, ürünlerin geç teslim edildiğini ve ayıplı olduğunu, neticede davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 24/03/2021 Tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın 2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarımı usülüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 18.01.2021 tarihli bilirkişi yemin ve teslim tutanağında, davalı taraf vekilinin “şirketimizin merkezi yurt dışında bulunduğundan defter ve belgeler hususunda burasının temsilcilik olması sebehiyle defter tutmaya tabi değiliz, iddialarımız hatalı üretim ve geç teslim olduğundan bu kapsamdaki bilgi ve belgeler dosyaya ibraz edilmiştir. İncelemenin bu belgeler de nazara alınarak yapılmasını talep ediyoruz.” Dediği, Bu durumda davalı tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, bu husustaki takdirin sayın mahkemeye bırakıldığı, Davacı şirketin davah şirkete 2018 yılında 5 adet, 2019 yılında 15 adet fatura toplamda 20 adet fatura düzenlediği, faturaların toplam tutarının KDV dâhil 1.244.294,04 TL tutarında olduğu, faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlediği, İş bu faturalardan 2018 yılında 5 adet, 2019 yılında 11 adet faturayı davalı tarafın delil listesinde dasya muhteviyatına sunduğu, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanununun MADDE 21-(Z) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itiruzda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” İfadesi yer almaktadır. Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2018 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 06.12.2018 tarihli 1.026,14 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 170,065,49 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı: 01.01.2019 tarihinde davacı tarafırı davalı taraftan 170.065,49 TL alacaklı olduğu, 30.06,2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 154.237,54 TL alacaklı olduğu, 30.09.2019 tarihli “30.09.2019 kur farkı 23.545,20 €” açıklamalı 8.643,44 TL tutarlı kayıt işlemi ile 145.594,10 TL alacaklı olduğu, 30.12.2019 tarihinde 145.594,10 TL alacağın “DAVA TAKİPLİ KAYDI İLE VİRMAN 128” açıklaması ile şüpheli ticari alacaklar hesabına alındığı ve bu hesapta takip edildiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 11.07.2019 takip tarihi itibariyle 154.237,54 TL alacaklı iken 30.09.2019 tarihi itibariyle yapılan *30.09.2019 kur farkı 23.545,20 €” açıklamalı 8.643,44 TL tutarlı kayıt işlemi ile alacağın 145.594,10 TL olduğu, davacının davalının siparişi olan ürünlerin tamamını termin tarihine göre geç teslim ettiği, sadece … örder nolu üründen 76 adet ve … örder nolu üründen de 31 adet ürünü zamanında teslim ettiği, geç teslim edilen ürünlerin hızlı tırla gönderilmesi nedeniyle davalının yurt dışı müşterisinin toplam 19.417,28 € hızlı tır masrafınt debite notelerle davalıya yansıttığı, davalının müşterisinin kendisine yansıttığı toplam 19,417,28 € hızlı tır masrafı zararını davacıdan talep edebileceği, davacı tarafından imal edilen ürünlerin bağımsız denetim şirketi … tarafından kontrol edildiği, …. tarafından düzenlenen kontrol forımları ve e-mail yazışmaları incelendiğinde; ürünler üzerinde davacının yapmış alduğu kesim, dikim ve ütü işlemleri ile kullandığı kumaştan kaynaklanan kırışıklık, ütü kırıkları, tüylenme, penslerde eşitsizlik, yakada eğrilik, renk farklılığı, dikişlerde büzgü, eteklerde eğrilik, leke, bariz koku, tolerans dışı ölçü, baskı hatası, dikişlerde eğrilik, potluk, etek boyunda eşitsizlik gibi açık ayıpların tespit edildiği, ürünler geciktiği için şartlı olarak kabul edildiği ve davacıya e-maille ihbarda bulunulduğu, müşterinin ayıp sebebiyle yansıtması olduğunda imalatçı davacıya yansıtılacağının bildirildiği, davalının yurt dışı müşterisinin ayıplı ürünler nedeniyle davalıya toplam 3.961,60 € zarar yansıttığı, davalının ayıplı ürünler nedeniyle oluştuğu anlaşılan 3.961,60 € zararını davacıdan talep edebileceği, davacının icra takip tarihi olan 11.07.2019 tarihi itibariyle 154.237,54 TL alacaklı olduğu dikkate alındığında; davacının bu alacağından, davalının ayıplı ifa ve geç teslim nedeniyle uğramış olduğu zararların (3.961,60 * 19.417,28 – 23.378,88 Euro karşılığı 11.07.2019 tarihi itibariyle 1 Euroz6.4088 TL -) 149.830,56 TL’nin matısup edilmesi gerektiği, buna göre takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği alacak tutarının (154.237,54 – 149.830,56 -) 4.406,98 TL olarak hesaplandığı, görüş ve kanaatlerine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/08/2021 havale Tarihli bilirkişi ek raporunda; Tarafların kök bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş olup, kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik bulunmadığını belirtir görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi… tarafından sunulan 24/11/2021 havale Tarihli bilirkişi raporunda; Mahkemeye sunulan navlun faturaları ve ekindeki kredi notları detaylı olarak incelenmiştir. Navlun faturaları “…” Ekspres taşıma olarak düzenlenmiştir. Navlun faturaları üzerinde yazılı olan müşteri sipariş numaraları ile kredi nottaki sipariş numaraları birbirini tutmaktadır. Yapılan detaylı incelemeler sonucunda Davalı ekspres taşıma yapmıştır. Yapılan ticari anlaşmada navlun taşıma ücreti Davalıya aittir. Fakat ortada Davacı kaynaklı bir gecikmeden dolayı reklamasyon yaşandığı tespit edilmiştir. Yapılan taşımalar parsiyel taşıma olduğu için ekspres sürücü farkının %100 yansıtıldığı kanaati uyanmaktadır. Dolayısı ile 19.417,28 € / 2 = 9.708,64 € ekspres taşıma farkı ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Davacı gecikmeden dolayı reklamasyon yaşattığı için, hesaplanan bu ekspres taşıma farkını karşılaması (ödemesi) gerekmekte olduğunu belirtir raporunu sunmuştur.
Bilirkişi …. tarafından sunulan 04/04/2022 havale Tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı tarafın takip tarihi itibariyle ticari defter ve kayıtlara göre davalı taraftan 4.406,98TL – (1 EURO /6,4088 TL) 687,65 EURO alacağının olduğu, Lojistik bilirkişisi davacı tarafın gecikmeden dolayı reklamasyon yaşattığı için hesaplanan 9.708,64 EURO ekspres taşıma farkını karşılaması (ödemesi) gerektiği beyan ettiği, Davalı tarafın 9.708,64 EURO ekspres taşıma farkının davacı tarafın ticari defter ve kayıtlara göre hesaplanan 687,65 EURO alacaktan mahsup edilmesi durumunda davacı tarafın takip tarihi itbariyle alacağının kalmadığı tespit edilmiştir. 9.708,64 EURO — 687,65 EURO – – 9.020,99 EURO (DAVALI ALACAKLI DURUMA GEÇİYOR) Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere raporu sunmuştur.
Bilirkişi … tarafından sunulan 07/06/2022 havale Tarihli bilirkişi 2. ek raporunda; Davacı tarafa yansıtılabilecek 13.670,24 EURO (3.961,60 EURO * 9.708,64 EURO) tutarın TL olarak 87.609,83 TL tutara denk geldiği (takip tarihi itibariyle 1 EURO-6,4088 EURO) Davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı takip tarihi itibariyle 154.237,54 TL olan alacak tutarından 87.609,83 TL tutarın mahsup edilmesiyle davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının (154.237,54 — 87.609,83) 66.627,71 TL * 10.396,29 EURO olarak hesaplandığı, takdirin sayın mahkemeye bırakıldığı, sonuç ve kanaatine varıldığını belirtir raporunu sunmuştur.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun …. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak cari hesaba dayalı alacaktan kaynaklı başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali mahiyetinde olduğu görülmüştür.
Dava konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket…. Şirketi tarafından davalı şirket …. aleyhine 154.237,54-TL toplam alacağın takip tarihinden itibaren ticari reeskont avans faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Dava konusu miktar 154.237,54 -TL’dir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi rapor içeriğinden anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, dosya içerisine sunulan belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Davacının ticari defter ve kayıtları ile davalının kayıtlarının incelenmesinde;
– Davacı şirketin davah şirkete 2018 yılında 5 adet, 2019 yılında 15 adet fatura toplamda 20 adet fatura düzenlediği, faturaların toplam tutarının KDV dâhil 1.244.294,04 TL tutarında olduğu,
– Faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlediği, İş bu faturalardan 2018 yılında 5 adet, 2019 yılında 11 adet faturayı davalı tarafın delil listesinde dasya muhteviyatına sunduğu, davalı tarafın faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgenin olmadığı,
– Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında 11.07.2019 takip tarihi itibariyle 154.237,54 TL davalıdan alacaklı olduğu,
– Davacının sadece … örder nolu üründen 76 adet ve …örder nolu üründen de 31 adet ürünü zamanında teslim ettiği, davalının siparişi olan diğer ürünlerin tamamını termin tarihine göre davacının geç teslim ettiği,
– Davacının geç tesliminden kaynaklı olarak, davalının ekspres taşıma yaptığı; davalının dava dışı 3. kişi müşterisi ile anlaşmasına göre navlun taşıma ücretinin davalıya ait olduğu, ekspres taşımanın normal taşımaya göre iki kat olduğu, davalının normal taşıma yaparken ödeyeceği miktarın 2 katı olarak 19.417,28 Euro ödeme yaptığı, bu miktarın yarısı bedeli olan 9.708,64 Euronun zaten davalının yapacağı taşımanın bedeli olduğu, ancak diğer yarı bedelinin davacının kusurundan kaynaklı geç teslime dayalı ekspres taşıma bedeli olduğu, bu 9.708,64 Euro bedelden de kusuru sebebiyle davacının sorumlu olduğu,
– Davacı tarafından imal edilen ürünlerin bağımsız denetim şirketi … tarafından kontrol edildiği,… tarafından düzenlenen kontrol forımları ve e-mail yazışmaları incelendiğinde; ürünler üzerinde davacının yapmış alduğu kesim, dikim ve ütü işlemleri ile kullandığı kumaştan kaynaklanan kırışıklık, ütü kırıkları, tüylenme, penslerde eşitsizlik, yakada eğrilik, renk farklılığı, dikişlerde büzgü, eteklerde eğrilik, leke, bariz koku, tolerans dışı ölçü, baskı hatası, dikişlerde eğrilik, potluk, etek boyunda eşitsizlik gibi açık ayıpların tespit edildiği, ürünler geciktiği için şartlı olarak kabul edildiği ve davacıya e-maille ihbarda bulunulduğu, müşterinin ayıp sebebiyle yansıtması olduğunda imalatçı davacıya yansıtılacağının bildirildiği, davalının yurt dışı müşterisinin ayıplı ürünler nedeniyle davalıya toplam 3.961,60 € zarar yansıttığı, davalının ayıplı ürünler nedeniyle oluştuğu anlaşılan 3.961,60 € zararını davacıdan talep edebileceği,
– Davacı tarafa yansıtılabilecek 13.670,24 EURO (3.961,60 EURO + 9.708,64 EURO) tutarın TL olarak 87.609,83 TL tutara denk geldiği (takip tarihi itibariyle 1 EURO-6,4088 TL) ; davacı tarafın ticari defterlerine kayıtlı takip tarihi itibariyle 154.237,54 TL olan alacak tutarından 87.609,83 TL tutarın mahsup edilmesiyle davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının (154.237,54 — 87.609,83) 66.627,71 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalının, davacının 66.627,71 TL miktarlı alacağı yönünden, aksini gösterir herhangi bir kesin (yazılı) delil sunamadığı görülmüştür.
Bilirkişinin hazırlamış olduğu raporlar içeriğinde de, davacının alacak miktarının yukarıdaki kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı da görülerek, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafça, icra takibinin kötü niyetli yapıldığı ispat edilemediğinden, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Alacağın likit olmamasından dolayı, icra inkar tazminatının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
2-Bakırköy …. İcra müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 66.627,71 TL üzerinden kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin istemine REDDİNE,
-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.551,34 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.862,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.688,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 570,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bakiye 749,76 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafça sarf edilen toplam 1.925,01 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri( Bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 3.342,90 TL’ nin kısmen kabul – red oranları ve takdiren % 43,20’si olan 1.444,13-TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)

5-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın davalı tarafa İADESİNE,
6-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 10.660,43-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davanın red miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 14.017,57-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır