Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/102 E. 2021/424 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/102 Esas
KARAR NO : 2021/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin uzun süreden beri davalı şirkete gıda malzemesi sattığını, en son teslim edilen ürünlerin bedellerinin müvekkile ödenmediğini, defalarca uyarılmasına rağmen borcu inkar ettiklerini, toplamda 34.847,89 TL alacaklı olduklarını, icra takibine başlanıldığını ve borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dilekçe eki olarak gösterilen belgelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, kayıtlarını incelediklerini fakat davacının dilekçesinde belirttiği miktarda borçlarının bulunmadığını, taraflarına tebliğ edilmiş herhangi bir fatura, bilgi ve belge bulunmadığını, aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 34.813,55 TL asıl alacak ile 34,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.847,89 TL alacağa ilişkin takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı ibraz etmediğinden sadece davacı defter ve kayıtları incelenmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin kanuni süre içerisinde yaptırıldığı, davacı yanın davalıya 28 adet fatura kestiği, faturaların irsaliyeli fatura olduğu, icra takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı davalı yandan 27.511,60 TL bedelinde cari hesap alacağının bulunduğunu ve 916,14 TL faiz alacağı bulunduğunu bilirmiştir.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir. İrsaliyelerde …, …, …. ve … yazmakla Sarıyer Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına yazı yazılmış, imza sahiplerinin çalışanlar olmadığı ortaya çıkmıştır. … no.lu 7.590,32 TL tutarlı fatura ve ticari ilişkiyi belirlemek açısından davalının BA formlarının incelenmesinde davacı adına BA bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce BA ların faturalarla ilişkilendirilmesi açısından ek rapor alınmasına karar verilmişse de davacı mevcut delil durumuna göre karar verilmesini istemiştir.
Davacı yan icra takibinde ödenmediğini iddia ettiği toplam ¨34.847,89 tutarındaki cari hesap alacağından dolayı icra takibine girişmiştir.Taraflar arasında yazılı bir akit olmadığı sözlü olarak ticari ilişkiye girdikleri anlaşılmıştır. Davalı yan davacıya borcu olmadığını savunmuştur. Kendisi lehine bir olaydan hak çıkaran taraf ispat külfeti altındadır. Davacı faturalardaki irsaliyelerdeki imzaların davalı çalışanlarına ait olmadığı ortaya çıkmıştır. Davacı alacağına dayanak fatura ve dayanak belgeleri dosyaya sunmalı ve daha sonra da bu faturalara konu edilen malların davalıya teslim edildiği de yazılı belgeler ile ispat etmelidir. Davalıdan talep ettiği alacak miktarı oranında alacaklı olduğunu ispat etme külfeti davacıda olup davacı tarafından satılan malların davalıya teslim edildiği usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığından ve davacı vekili açıkça yemin deliline dayanmadığından yemin delili hatırlatılmadan ispat edilemeyen davanın reddine,davalı,davacının icra takibine girişmekte kötüniyetli olduğunu ispat edemediğinden davalı vekilinin koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın REDDİNE,
Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 420,88 TL harçtan mahsubu ile kalan 361,58 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 5.227,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza