Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/998 E. 2022/242 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/998 Esas
KARAR NO : 2022/242

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Es, dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı borcu olmadığından bahisle itiraz edildiğini, davalının itirazı üzerine Bakırköy Arabuluculuk Bürosunun …. nolu dösyası ile zorunlu ârabuluculuk başvurusu yapıldığını ve fakat 09.12.2019 tarihli son tutanaktan anlaşılacağı üzere anlaşma söz konusu olmadığını, davalı itirazlarının hukuken haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalının müvekkiline borcu olmadığı yönündeki itirazının hukuka aykırı olduğunu, fatura, sevk irsaliyeleri ve kargo teslim tesellüm fişlerinden anlaşılacağı üzere müvekkilinin davalıya satıp teslim ettiği malların bedelini talep ettiğini, ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile alacağın ispat edileceğini, davalının ise borcunu ödemediği gibi haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …Es, dosyasına yaptığı haksız itirazın iptaline, takibe haksız itiraz eden davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında gerçekleşmiş olan ticari alış verişler neticesinde muavin defter suretleri incelendiğinde müvekkilinin kendisine yöneltilen dayanaksız alacak talebinin aksine 1.730,15 – TL alacaklı olduğunun açıkça tespit edilebileceğini, bilirkişi eliyle ticari defterler, ödeme makbuzları ve sair kayıtlar üzerinden gerçekleştirilecek inceleme neticesinde müvekkilinin borçlu olmadığının mahkemenizce tespit edileceğini, bu nedenlerle davanın reddine, kötü niyetli davacı şirket hakkında alacak talebinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; Alacaklı davacı şirketin, davalı şirket hakkında 268.490,36-TL asıl ve toplam alacağına yıllık % 19,50 avans faizi ile borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 11/11/2019 havale tarihli dilekçeyle itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi Mali Müşavir …’nin 05/07/2021 tarihli raporunda özetle; Taraflar arasında yazılı bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, sunulan ticari defterlere göre davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 269.033,57 TL alacaklı durumda olduğu, davalı tarafından sunulan ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu ve davalının takip tarihi itibariyle davacıdan 4.569,95 TL alacaklı durumda olduğu, taraflar arasında (269.033,57 TL + 4.569,95 TL-) 273.603,52 TL tutarında farkın mevcut olduğu, bu farkın davacı defterlerine göre davalı tarafından davacıya verilen çek ve senetlerin karşılıksız çıkması nedeniyle davalıya iadesinden kaynaklandığı, davacı tarafından söz konusu çek/senetlerin davalıya iade edildiğine ilişkin olarak “Karşılıksız İade” formları sunulmuş ise de söz konusu formların üzerinde davalının teslim aldığına ilişkin olarak herhangi bir veriye rastlanmadığından davacının bu iddiasının bu aşamada ispata muhtaç olduğu, bu nedenle davacının bu aşamada talebinin mümkün olmadığı, bununla birlikte imzasız “Karşılıksız İade” formlarının davacı lehine yorumlanması halinde davacının davalıdan takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 269.033,57 TL olabileceği, ancak davacının talebinin 268.490,36 TL olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi bu tutarın dikkate alınması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş ve taraf defterleri incelenmiştir.
Yapılan inceleme neticesinde, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğu fakat davalı defterlerine göre ise davalının davacıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmasına rağmen kayıtların örtüşmemesi nedeniyle davacının alacak kaydına itibar edilememiştir. Zira davacı iddiasına itibar edebilmek için taraf kayıtlarının da örtüşmesi gerekmektedir.
Yapılan tespite göre taraf defterlerindeki kayıt farklılığının davacıya ödeme vasıtası olarak verilen çek ve senetlerin karşılıksız çıkması üzerine davalıya iadesinden kaynaklandığı fakat davacının konuya ilişkin imzalı teslim formalarını ve karşılıksız çıkan çeklerin neler olduğuna dair somut delil dosyaya sunamadığı görülmüştür.
Davacının iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerekmekte olup, konuya dair davacının yemin deliline dayandığı anlaşılmakla yemin delili kendisine hatırlatılmış, yemin deliline dayanacağını bildirmesi üzerine davalı şirket yetkilisi yemine davet edilmiş, davalı şirket yetkilisi davet edildiği duruşmada davacının yemin teklifini eda etmiştir.
Gelinen aşamada davacının iddiasını yasal deliller ile ispatlaması gerektiği, konuya dair yemin haricinde yasal delil sunamadığı, dayanılan yeminin davalı şirket yetkilisi tarafından usulüne uygun eda edildiği dikkate alınarak davacının iddiasını ispatlayamaması nedeniyle ve ayrıca davalının kötü niyet tazminatı talebi yönünden ise davacının takip yapmada kötü niyetinin davalı tarafından ispatlanamaması nedeniyle tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 3.242,70-TL harçtan mahsubuna, artan 3.162,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 27.244,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Gider avansından artan avans var ise karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza