Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/981 E. 2019/1367 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/981
KARAR NO : 2019/1367

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/12/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … ve … arasında 06/09/2019 tarihli gayrimenkul alım-satım sözleşmesinin imzalandığını, taraflarca 06/09/2019 tarihinde imzalanan gayrimenkul alım-satım sözleşmesi gereği … tarafından davalı …’ın …bank hesabına 50.000,00-TL kapora bedelinin 06/09/2019 tarih ve saat 18:50 itibari ile yatırıldığını, kalan bakiyenin sözleşme gereği davalı tarafın satıcıya gayrimenkulü tapu devir tarihinde ödeneceğini, sözleşme gereği gayrimenkulü tapu devir işleminin 09/09/2019 tarihinden itibaren 5 iş günü içerisinde yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği 5 iş gününün son tarihinin 16/09/2019 tarihinde son bulduğunu, davalının sözleşmenin hiçbir hükmüne uymadığını, hiçbir haklı gerekçede göstermeden sözleşme konusu gayrimenkulü bir başka kişi veya kuruma devrettiğini, davalı tarafın tutumuna karşılık müvekkili tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin davalı tarafa 09/10/2019 tarihinde tebliğ olduğunu, davalı tarafın icra dosyasına itiraz ettiğini, icra takibinin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının itiraz ettiği kısım olan 70.800,00-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden karar verilebileceği dikkate alınarak mahkememizce öncelikle dava şartları incelenmiştir.
Dava, 1 adet daire satışı için yapılan aracılıkta komisyon ücretinin ödenmediği iddiasıyla sözleşme ile kararlaştırılan ücretin davalıdan tahsili için yapılan takibe itiraz olunması nedeni ile itirazın iptali ve takibin devamına ilişkindir.
Yerleşik Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere 6098 sayılı TBK’nın 532 vd. maddelerindeki düzenlemeye göre komisyon sözleşmesi “ücret karşılığında kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım satımını üstlendiği sözleşmedir.”Aynı yasanın 520-525 maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesi ise “ simsarın (tellalın), taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkanını hazırlamasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması halinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır”. TTK 4/1-c.maddesine göre, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden (532-545 maddeler) doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Tellalık (simsarlık) sözleşmesinden doğan hukuk davaları ise TTK. m. 4 anlamında ticari dava sayılmamıştır.
Mevcut dosya kapsamına göre, davacı … ile davalı … arasında 06/09/2019 tarihli adi yazılı sözleşme yapıldığı, sözleşmenin emlak satışına yapılan aracılık karşılığında ve satış sözleşmesinin gerçekleşmesi halinde hak edilecek ücrete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, emlak satışı gerçekleştiği halde sözleşmede kararlaştırılan ücretin kendisine ödenmediğini iddia etmekte ve bu ücretin tahsili için yaptığı ilamsız icra takibine borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini istemektedir
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, emlak satışına yapılan aracılık karşılığında sözleşme ile kararlaştırılan ücretten kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Buna göre taraflar arasında 6098 sayılı TBK. 520 vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık (tellallık) sözleşmesi bulunmaktadır. Satışı olan yerde 1 adet daire olup işyeri değildir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesi gözetildiğinde davacı gerçek kişinin mesleki amaçlarla simsarlık (tellallık) yapan kişi konumunda bulunduğu, davalı gerçek kişinin ise mesken satın alan kişi konumunda bulunduğu, esasen ticari veya mesleki amaç ile mesken aldığına dair bir bilginin dosyada olmadığı gibi verilen süreye rağmen başkaca bir açıklamanın da olmadığı, satıma konu bağımsız bölümün özelliği ve sayısı da gözetildiğinde davalı gerçek kişinin ise kanunda belirtilen tüketici konumunda bulunduğu, esasen aynı Kanunun m. 3/f.1-bend (l) uyarınca somut olayda açıklandığı üzere simsarlık sözleşmelerinin kural olarak tüketici işlemi sayılabileceği ve nitekim somut olayda adı geçenlerin konumları gözetildiğinde yapılan simsarlık sözleşmesinin bir tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, bu yönü itibari ile mahkememizin değil tüketici mahkemesinin uyuşmazlığın halli açısından görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz.
Yapılan açıklamalar karşısında davanın görev yönünden ve usulen reddine, dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması karşısında davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde talep halinde dava dosyasıın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
4-Başka mahkemede davanın devam edilmesi söz konusu olmadığında ve talep durumunda dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerini mahkum edileceğinin taraf vekillerine ihtarına,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 25/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza