Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/980 E. 2020/258 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/980 Esas
KARAR NO : 2020/258

DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2020
Mahkememizden verilen 20/06/2016 tarih ve …. Esas …. sayılı kararı Yargıtay, …. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2019 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı koopeatifin … nolu üyesi olduğunu, davalı kooperatifin yaptırdığı ve üyelerine sattığı …. Projesindeki … Bloktaki Residence tipi dairelerden, kooperatif hissesi karşılığında beheri 128 m2 olan 16, 21, 26 ve 31 nolu 4 adet 2+1 daireyi satın aldığını, davalı kooperatifin müvekkilinin satın aldığı dairelerin bulunduğu …. Bloktaki dairelerin Ekim 2012 ayında teslim edileceğini 2012 yılı Olağan Genel Kurul toplantısı öncesi üyelerine gönderdiğini, dairelerin Ekim 2012 sonunda teslim edilmediğini, Bakırköy ….. Noterliğinin 23/11/2012 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarmesini keşide ettiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu, davalı kooperatif 01/02/2014 tarihinden itibaren … bloktaki yönetim ve giderleri için aidat toplamaya başlanılacağını bildirdiğini, dairelerin oturulabilecek duruma Ocak 2014 tarihinde geldiğini belirterek, davalı kooperatifin … Projesindeki … Bloktaki davacı müvekkiline ait daireleri geç teslim etmesi sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı müvekkilinin mahrum kaldığı 156.000,00 TL kira geliri alacağının 30/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya daire satmadığını, kooperatifin yaklaşık 20 yıldır hiçbir şekilde aidat dahi toplamaksızın üyelerine tahsisler yapan bir kooperatif olduğunu, bedelini ödeyerek bir satın almanın mümkün olmadığını, kooperatifin kat karşılığında yapmış olduğu inşaatlardan tercihli kura çekimi neticesinde üyelerine tahsis yaptığını, davacının kooperatife ödediği bir bedelin bulunmasının söz konusu olmadığını, davacının müvekkili kooperatif üyelerinden hisse satın aldığını ve bu hisselerin bedelini hisse satın aldığı kişilere ödediğini, bunun karşılığında da davacının kar elde ettiğini kooperatif üyelerinden ziyade davacının büyük bir kazanç elde ettiğini, söz konusu daireyi müvekkilinin Zeytinburnu …. Noterliğinin 01.06.2007 tarihli …. yevmiye numaralı düzenlenme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca … İş Ortaklığına projeyi verdiğini, 22.01.2009 tarihinde müteahhit tarafından inşaat ruhsatı alındığını, 5. bloğun bitmiş olması ve 6. bloğun büyük ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle 07.05.2012 tarihinin kura günü olarak belirlendiğini, davacıya 18.05.2012 tarihinde tahsis edildiğini, davacının buranın daha değerli olacağını kullanılan tüm malzeme ve kalitenin diğer bloklardan bir üst segment olduğunu buranın rezidance olacağını bilmesi ve bunun değer artışını öngörmesi sebebi ile kura tercihinde …. Bloktan yana hakkını kullandığını, davacının tüm dairelerinin tapularını teslim aldığını, müvekkilinin geç teslim etmediğini, 2013 yılı Mayıs ayından itibaren kat maliklerince teslim alınmaya başlandığını, davacının müvekkili kooperatifin üyesi olmakla ve kooperatif üyelerinden 44 adet hisse satın alarak ve bunun karşılığında 12 adet dairenin tahsisinin kendisine yapılması sebebi ile yaklaşık 7.531.000.-TL lik kazanım -rant elde ettiğini, dava konusu …. bloğun Nisan 2013 yılında bittiğini ve Mayıs 2013 tarihinden itibaren müracaat edenlere dairelerinin teslim edilmeye başlanıldığını, müteahhit tarafından yapılan 2 aylık bir gecikme olduğunu, bu gecikmenin sebebinin ise …. bloğun kaliteli ve daha lüks olmasından kaynaklandığını, bu gecikme süresinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasıyla verilen tedbir kararından kaynaklandığını, müvekkili kooperatife böyle bir dava açılmasının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Dava; kooperatif üyesi olan davacı tarafından kooperatife karşı açılan geç teslimden kaynaklanan kira mahrumiyetine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Davacı asıl … 26/06/2014 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanında; Dava dilekçesini aynen tekrar ettiğini, davalı kooperatife 2009 yılından itibaren hisse devri suretiyle üye olduğunu, bir kısım hisseleri babasından, diğer hisseleri 3. kişilerden devraldığını, 44 hisse karşılığında 12 adet daire düştüğünü, bu dairelerin kura sonucu belirlendiğini, 2012 yılı Şubat ayında davalı kooperatifin tüm üyelere dosyada fotokopisi bulunan değerleme listelerini gönderdiğini, bu listenin altında … bloğun 10. ayda teslim edileceğinin yazılı olduğunu, ilk 5 bloğun 2012 yılı Mayıs sonu Haziran başı teslim edildiğini, ancak … Bloğun tesliminin 3-4 ay kadar gecikeceğinin kooperatif değerleme listelerinde belirtildiğini, hatta yine listede bu bağımsız bölümlerin değerlerinin kira kayıpları mahsup edilerek hesaplandığının açıkça yazılı olduğunu, değerleme listelerinin üyelere 2012 yılı Şubat ayında gönderildiğini, genel kurul ve kura çekiminin ise 2012 Mayıs ayında yapıldığını, üyelere hisseleri karşılığında hangi tip daire istedikleri konusunda tercih hakkı tanındığını, tercih yapıldıktan sonra tercih gruplarına göre kuraların çekildiğini, kendisine … bloktan 4 adet daire düştüğünü, kalan 8 dairenin ise diğer bloklardan olduğunu, sadece … bloktaki dairelerin geç teslim edildiğini, kooperatif açıkça … bloktaki dairelerin 2012 yılı 10. ayında teslim edileceğini taahhüt etmiş ise de söz konusu dairelerin 2013 yılı Kasım ayında anahtarlarıyla kendisine teslim edildiği, o tarihte bile binanın faal olmadığını, asansörlerin çalışmadığını, güvenlik ve kapıcı hizmetlerinin olmadığını, bu nedenle … bloktaki kendisine düşen 4 daire için kira kayıplarını iş bu davada talep ettiğini ifade etmiştir.
Davalı kooperatif vekili tarafından teslim belgesi aslı mahkememiz kasasına ibraz edilmiş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden davalı kooperatifin 2012 yılı Mayıs ayında yapılan genel kurul toplantı tutanağı ve ekleri, Zeytinburnu Tapu Müdürlüğünden dava konusu … ilçesi, …. Mahallesi …. ada, …. parsel …. Blok 16, 21, 26 ve 31 nolu bağımsız bölümlere ilişkin tapu kayıtları, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğnüden davalı kooperatifin sicil kayıtları, Bakırköy … ve ….Noterliklerinden ihtarnameler getirtilmiştir.
Davacı delilleri arasında belirtilen Bakırköy… .Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosyası dosyamız arasına konulmuştur.
Davalı kooperatifin defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle iddia ve savunmaların değerlendirilmesi için dava konusu dairelerin bulunduğu mahalde re’sen seçilen bilirkişi kurulu refakate alınarak keşfen inceleme yapılmış, bilirkişi kurulundan kök rapor ile itirazlar üzerine iki kez ek rapor alınmıştır.
Kooperatif uzmanı …., inşaat mühendisi …, gayrimenkul değerleme uzmanı …. tarafından düzenlenen 01/06/2015 tarihli kök raporda özetle; Kooperatifler Kanununun 23.maddesi uyarınca ortakların haklarda ve borçlarda mutlak eşit olmaları gerektiği, eşit ödemeler yapan ve eşit koşullarda bulunan ortaklara konutlarının da eşit zamanlarda teslim edilmesinin yasa gereği olduğu, davacıya dava konusu dairelerin kooperatif ortağı olması nedeniyle ortaklık payına karşılık kooperatifçe tahsis edildiği, konutların tapu devir ve tescil işlemlerinin satış değil 18/05/2012 tarihinde tahsisen tescil yoluyla devredilmiş olduğu, konutların dosyada mevcut daire teslim tutanağına göre fiilen tesliminin 2013 yılı Mayıs ayı içinde yapıldığı, kooperatif kayıtlarında yapılan incelemede diğer 5 bloktaki konutların ortaklara Mayıs 2012 ayında, 6.bloktaki konutların ise Mayıs 2013 tarihinde teslim edildiği, yüklenici firmanın yapacağı doğru bir iş planı ile bütün konutları aynı zamanda bitirebilmesinin teknik olarak imkan dahilinde olduğu, konutların ekonomik değer farklılıklarının kooperatif ana sözleşmesinde düzenlenen şerefiyelendirme işlemi sırasında dikkate alınarak ortaklar arasında ekonomik dengenin ve eşitliğin sağlanması gerektiği, kooperatif ile müteahhit arasında akdedilen sözleşmeye rağmen konutların bir kısmının müteahhit tarafından zamanında bitirilmemesinin mali külfetlerinin sadece geciken konutları tercih eden ortaklara yüklenmesinin, ortaklar arasındaki mutlak eşitliğe aykırı olduğu, bu nedenle davalı kooperatifin eşitlik ilkesi gereğini yerine getirerek davacı ortağın geç teslimden doğan zararını tazmin etmesi gerektiği, davacının talebiyle bağlı kalınarak kira kaybının 2012 Kasım- 2013 Nisan arasındaki 6 aylık dönem için hesaplandığı, teslim tutanağında herhangi bir ihtirazi kaydın davacı tarafça konulmadığı, bu nedenle 2013 yılı Mayıs ayı itibariyle dava konusu 6.bloktaki 4 adet konutun davacıya kullanıma elverişli, eksiksiz olarak teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, davaya konu dairelerin getirebileceği kira gelirinin aylık 2.500,- TL olup, 4 adet konut için 6 aylık kira kaybının 60.000,- TL olarak hesap edildiği mütalaa olunmuştur.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınmıştır. İbraz edilen 07/12/2015 tarihli birinci ek raporda özetle; kök raporda kira kaybı hesaplanırken emsal karşılaştırma yönteminin uygulandığı, belirlenen kira kaybı miktarının doğru olarak hesap edildiği, kooperatiflerin yükümlülüğünün inşaatın bitirilmesi ve konutların teslimiyle sona ereceği, konutların kullanılmasına, işletilmesine yönelik hizmetlerin ise kat mülkiyeti hukuku içinde bizzat konut maliklerine ait olduğu, bu tür hizmetlerin gecikmesinden kooperatifin sorumlu tutulamayacağı, her ne kadar davalı kooperatif vekili tarafından davaya konu konutların “rezidance” türünden nitelikli konutlar olması nedeniyle inşaatların geç bitmesinin doğal olduğu ileri sürülmekte ise de kooperatifçe inşa edilmesi planlanan konutların tek bir sözleşmeye dayalı olarak müteahhide verilmiş olması sebebiyle inşaatların tamamının aynı zamanda bitirilmesinin gerektiği, teknik olarak her iki tip konutların aynı tarihte bitirilmesine engel bir durumun olmadığı, yine davalı kooperatif vekilinin davacının rezidance konutların gecikeceğini bilerek kabul ettiğini ileri sürmekte ise de bu yönde sunulmuş bir delilin dosyada bulunmadığı, davacının da diğer ortaklar ile eşit haklara sahip olduğunun kabulü gerektiği, 6 aylık kira kaybı talebinin yerinde olduğuna ilişkin kök rapordaki görüşlerinin değiştirilmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin birinci ek rapora itirazlarının değerlendirilmesi, ayrıca davalı kooperatif vekilinin 13/01/2016 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin de tartışılması için bilirkişi kurulundan ikinci ek rapor alınmıştır. İbraz edilen 30/05/2016 tarihli ikinci ek raporda özetle; değişik iş tespit dosyasında yapılan tespitten anlaşılacağı üzere … Blok rezidance tipi akıllı evler olarak inşa edilen binanın ve bina içerisinde bulunan bağımsız bölümlerin tamamının eksiksiz olarak tamamlanmış vaziyette olduğu, binada bulunan 2 adet asansörün bina kalorifer sisteminin tamamlanmış çalışmaya hazır vaziyette olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacı vekilinin itirazlarının kabulünün mümkün olmadığı, asansör ve kalorifer tesisatının çalıştırılmaması, çöplerin toplanmaması, güvenlik ve temizlik hizmetlerinin verilmemesi konularının yönetim-işletme kadrosunun oluşmamasından kaynaklandığı, bunların kooperatifin sorumluluğunda olmadığı, binanın iskan ruhsatına ve rezidance projesine uygun şekilde inşa edilmiş olması ile kooperatifin sorumluluğunun sona erdiği, nitekim davacının imzaladığı 2013 yılı Mayıs ayına ait daire teslim tutanağında …. Blok 16, 21, 26 ve 31 nolu dairelerin tam ve eksiksiz şekilde kapı anahtarları ile beraber teslim alındığının yazılı olduğu, hatta elektrik, su ve gaz tesisatlarını çalışır vaziyette teslim aldığını da açıkça belirttiği, davalı itirazları değerlendirildiğinde kök raporda ifade edildiği üzere daha çok çalışılmasını gerektiren rezidance türünden inşaatlarda daha programlı ve düzenli çalışma programı yapılarak işin aynı zaman sürecinde bitirilmesinin mümkün olduğu, mahkemece konan ihtiyati tedbirin de kooperatif hükmi şahsiyeti aleyhine alınmış bir karar olmakla bu hukuki durumun sorumluluğunun dahi bütün kooperatifçe karşılanması gerektiği, Kooperatifler Kanunu 23.maddesi gereğince ortaklar arasında haklarda ve borçlarda mutlak eşitliğin esas olduğu, konutların bir kısmının geç tesliminin ilgili ortaklarca kabul edilmiş olmasının yasanın amir hükümle tanıdığı mutlak eşitlik esasından ve hakkından feragat ettiği anlamında yorumlanamayacağı, davaya konu konutların davacıya kooperatif ortağı olması nedeniyle ortaklık payına karşılık davalı kooperatifçe tahsisen tescil yoluyla devredilmiş olduğundan davacı ile olan hukuki ilişkinin Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, kooperatifin sorumluluğunun Kooperatifler Kanununun 23.maddesindeki ortaklar arasındaki mutlak eşitlik gerekliliği ilkesinden kaynaklandığı, bu nedenle davalı itirazlarının da yerinde olmadığı, kök raporda hesaplanan 60.000,- TL kira mahrumiyeti zararının talep edilebileceği bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulunun kök ve ek raporları tekniğine uygun ve yeterli görülmekle mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, mahallinde yapılan keşif sonucu ibraz edilen kök ve ek raporlar ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde Mahkememizce verilen 20/06/2016 tarihli karar Yargıtay …. Hukuk Dairesince bozularak dava dosyası mahkememize gönderilmiş, yeni esas ile yapılan yargılama neticesinde usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Kural olarak kooperatifler ortakları adına inşa etmekte oldukları konutları teslim için bir tarih öngörmekte iseler de, tacir olmadıklarından ve ortaklarına inşa etmekte oldukları konutları tamamen onların sağladıkları finansman ile inşa ettiklerinden öngörülen tarihte teslimi sağlayamamalarından dolayı sorumlu tutulamazlar ve ortaklarına bu nedenle herhangi bir tazminat ödemekle yükümlü kılınamazlar. Ancak Kooperatifler Kanununun 23.maddesinde kooperatif ortaklarının haklarda ve borçlarda mutlak eşit olmaları gerektiği yönünde hüküm bulunmakla eşit ödemeler yapan ve eşit koşullarda bulunan ortaklara konutlarının da eşit zamanlarda teslim edilmesi bu suretle mutlak eşitliğin sağlanması yasa gereğidir. Somut olayda, davacı, davalı kooperatifin … nolu üyesidir. Kooperatif üyeliğini hisse devri suretiyle kazanmıştır. 44 hisse karşılığında kendisine 12 adet daire tahsis edilmiştir. Bu daireler kura sonucu belirlenmiş olup, davaya konu … Blok … Kat …. nolu, … Blok …Kat … nolu, … Blok … Kat … nolu, … Blok … Kat …. nolu rezidance tipi akıllı konutlar tapuda 18/05/2012 tarihinde ferdileştirme işlemi yoluyla davacı adına tescil edilmiştir. Söz konusu konutların dosyada mevcut ve davacının imzasını taşıyan teslim tutanağına göre fiilen teslimi ise 2013 yılı Mayıs ayı içinde yapılmıştır. Kooperatif kayıtlarında bilirkişilerce yapılan incelemede diğer … bloktaki konutların ise ortaklara 2012 yılı Mayıs ayında teslim edildiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı kooperatif vekili savunmalarında, rezidance nitelikli olan davaya konu … Bloktaki konutların inşaatlarının doğal olarak diğer konutlardan daha geç bitirilebileceğini ileri sürmüş ise de, bu konu tamamen iş ve imalat planlaması olup, yüklenici firmanın yapacağı doğru bir iş planı ile bütün konutları aynı zamanda bitirebilmesi teknik olarak imkan dahilindedir. Teknik olarak her iki tip konutların aynı tarihte bitirilmesine engel bir durum yoktur. Konutların ekonomik değer farklılıkları kooperatif ana sözleşmesinde düzenlenen “şerefiyelendirme” işlemi sırasında dikkate alınarak ortaklar arasında ekonomik dengenin ve eşitliğin sağlanması gerekmektedir. Bu işlemin yapılmış olup olmaması ya da eksik, hatalı yapılmış olması davada davalı kooperatif lehine bir yarar sağlamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin davaya konu konutların diğer bloklardaki konutlardan çok daha değerli olduğu, davacının bu bloğu tercih edip büyük yarar sağladığı savunması sonuca etkili görülmemiştir. Kooperatif ile yüklenici arasında akdedilen sözleşmeye rağmen, konutların bir kısmının yüklenici tarafından zamanında bitirilmemesinin mali külfetlerinin sadece geciken konutları tercih eden ortaklara yüklenmesi, ortaklar arasındaki mutlak eşitliğe aykırıdır. Kooperatiflerde sağlanan fayda ve uğranılan zararların tüm ortaklara her yönüyle eşit olarak yansıtılması zorunludur. Davacı vekili müvekkili tarafından teslim alınan konutlarda güvenlik ve kapıcılık hizmetlerinin verilmeye başlamamış olması nedeniyle kira kaybı olduğunu ileri sürmüş ise de, kooperatiflerin yükümlülüğü inşaatın bitirilmesi ve konutların teslimiyle sona erer. Konutların kullanılmasına, işletilmesine yönelik hizmetler kat mülkiyeti hukuku içinde ve konut maliklerine aittir. Bu tür hizmetlerin gecikmesinden kooperatif sorumlu tutulamaz. Davalı kooperatif vekili davacının rezidance konutların gecikeceğini bilerek kabul ettiğini savunmuştur. Ancak bu yönde dosyaya herhangi bir delil ibraz edememiştir. Davacı da diğer ortaklar ile eşit haklara sahiptir. Davacı tarafından davalı kooperatife gönderilen 23.11.2012 tarihli ihtarnamede “Kooperatifinizin ilgili yazı ile bildirdiği üzere teslim tarihi olarak 31.12.2012 kabül ederek dairelerimin tapularını teslim aldım” ifadesine yer verilerek, 2013 yılı Ocak ayından itibaren kira bedeli istenmiştir. Tüm bu olgular gözönünde bulundurulduğunda, 31.12.2012 tarihinin, taraflarca dairelerin teslim tarihi olarak benimsendiğinin kabulü gerekir. Her ne kadar davacı vekili müvekkiline teslim edilen konutların teslim tarihinde bitmiş ve kullanılabilir durumda olmadığını, bu nedenle … Blokta yaşamın Şubat 2014 tarihinde başladığını iddia etmiş ise de, 2013 Mayıs tarihli davacı tarafından imzalanan dava konusu konutlara ait teslim tutanağında, eksik teslim alındığına dair ihtirazi kayıt bulunmadığı gibi aksine konutların tam ve eksiksiz şekilde anahtarlarıyla beraber teslim alındığının yazılı olduğu görülmüştür. Kooperatifler Kanununun 23.maddesi uyarınca ortaklar arasında haklarda ve borçlarda mutlak eşitlik esas olup, geç teslimin getirdiği zararların da kooperatifin bütün ortaklarınca paylaşılması zorunludur. Genel kurullarda çalışma raporlarının, çalışma projelerinin kabul edilmiş olması ortakların geç teslimden doğan mutlak haklarını ortadan kaldırmayacaktır. Daha çok çalışılmasını gerektiren rezidance türünden inşaatlarda da daha programlı ve düzenli bir çalışma programı yapılarak işin aynı zaman sürecinde bitirilmesi mümkündür. Mahkemece konan ihtiyati tedbir kooperatif tüzel kişiliği aleyhine alınmış bir karar olmakla bu hukuki durumun sorumluluğunun dahi bütün kooperatifçe karşılanması gerekmektedir. Mahkemelerce verilecek kararların ya da yetkili idarelerce yapılacak plan değişikliklerinin mali, hukuki, cezai sonuçları kooperatif tüzel kişiliğinin ve ortakların tamamının sorumluluğunu gerektirecektir. Davaya konu daireler davacıya kooperatif ortağı olması nedeniyle ortaklık payına karşılık kooperatifçe tahsisen tescil yoluyla devredilmiş olmakla, davacı ile davalı kooperatifin hukuki ilişkisi Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmelidir. Davalı kooperatifin somut olaydaki sorumluluğu Kooperatifler Kanununun 23.maddesindeki ortaklar arasındaki mutlak eşitlik ilkesinden kaynaklanmaktadır. Emsal karşılaştırma yöntemi uygulanarak her bir dairenin aylık kira geliri 2.500,- TL kabul edilip 4 daire için 4 aylık kira kaybı tazminatı 40.000,- TL hesap edilmiş olup, mahkememizce de bilirkişilerin hesap yöntemi benimsenmiştir. Davacı, 23/11/2012 tarihli ihtarnamesinde miktar belirtmediği gibi, kira bedellerinin 2013 yılı Ocak ayından başlamak üzere yatırılmasını talep ettiğinden söz konusu ihtarname temerrüt ihtarnamesi olarak kabul edilmemiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın kısmen kabulü ile … Blok ….Kat … nolu bağımsız bölüm, … Blok …Kat … nolu bağımsız bölüm, … Blok ….Kat … nolu bağımsız bölüm, … Blok ….Kat … nolu bağımsız bölümün geç tesliminden dolayı ortaklar arasındaki eşitlik ilkesi gereğince Ocak 2013-Mayıs 2013 dönemi için 4 aylık kira kaybı olarak 40.000,- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacının fazla isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
-40.000 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.735,40 TL harçtan peşin alınan 2.664,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 68,30 TL davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 2.664,10 TL harç ile 25,20 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 2.200 TL bilirkişi ücreti, 301,50 TL posta masrafı, 117,50 TL keşif ücreti olmak üzere toplam 2.619 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 671,53 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 300,00 TL bilirkişi ücreti 18,20 TL posta masrafı olmak üzere toplam 318,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alındığında 236,61 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 14.970 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde YARGITAY temyiz yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 09/03/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸