Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/964 E. 2020/699 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/964
KARAR NO : 2020/699

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2015
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy . … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile 19/12/2013 tarihinden geçerli olmak üzere … Giyim San ve Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verildiğini, İflas tasfiyesinin Bakırköy …. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla yürütülmekte olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının 20/08/2014 tarihli ve … sayılı yetki belgesine göre Müflis … Giyim San ve Tic. A.Ş.’nin iflas masası adına iflas idare memuru Av. ….’ın atandığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün, … sayılı dosyasında iflas idaresince Müflis … Giyim San. ve Tic. A.Ş.’nin üçüncü şahıslardaki alacaklarının tespiti için ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi tarafından müflisin alacaklı olduğu üçüncü şahıslar ile alacak miktarlarım içeren bilirkişi raporunun iflas dosyasına ibraz edildiğini, iflas idaresince İİK md. 229 gereği masanın vadesi gelmiş ve bilirkişi raporu ile tespit edilmiş alacaklarının tahsili için Müflis … Giyim San. ve Tic. A.Ş.’nin borçlularına karşı icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereği bilirkişi raporunda borçlu olarak tespit edilen davalı aleyhine de Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ancak davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu sebeple de huzurdaki itirazın iptali davasını açma zaruretinin doğduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında mübrez bilirkişi raporunda ve Müflis … Giyim San ve Tic. A.Ş.’nin ticari defterlerinde de görüleceği üzere davalı tarafın müflise borçlu olduğunu, bu sebeple davalı tarafın borca ve ferilerine yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğunu bu itirazının iptalinin gerektiğini, davalı tarafın itirazlarının müvekkilin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik kötü niyetli itirazlar olduğundan alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, sonuç olarak davalının haksız, hukuka aykırı ve müvekkilin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekilinin 23/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki itirazın iptali davasının yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan itiraz ettiklerini, itirazın iptali davasında yetkili mahkemenin HMK 6. Ve devamı maddelerine göre belirlendiğini, icra takibinin yapıldığı yerin mahkemesinin yetkili olabilmesi için HMK hükümlerine göre yetkili olması gerektiğini, HMK 6. Maddeye göre genel yetkili mahkemenin davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, huzurdaki davaya dayanak icra takibinin Bakırköy İcra Dairelerinde yapıldığını, oysaki müvekkili şirketin adresinin “… Mh. .. Sokak …. iş merkezi … Blok D: … …/…” olduğunu icra takibinin de İstanbul İcra Dairelerinde başlatılmasının itirazın iptali davasının da yine İstanbul Ticaret Mahkemelerinde açılmasının gerektiğini, işbu nedenle huzurdaki davanın yetki yönünden reddinin gerektiğini, her ne kadar icra takibinde yetki itirazında bulunulmasa da bu durumun mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmemekte olduğunu, Yargıtay kararlarında açıkça ifade edildiğini, icra takibinde de, davaya dayanak bilirkişi raporunda da alacağın sebebinin ne olduğunun açıklanmadığını, iş bu nedenle hiçbir somut delile dayanmayan borcu kabul etmediklerini, müvekkili şirketin kayıtlarında davacı şirketin herhangi bir alacağına rastlanmadığı gibi aksine davacının müvekkili şirkete borcunun bulunmakta olduğunu, bu alacağın tahsili için iflas masasına kayıt yapıldığını, davacının huzurdaki davayı açarken müvekkili şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmekte olduğunu, oysa ki icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit bir alacak olması gerektiğini, miktarı belirli yada belirlenebilir olan ve bunun için mahkeme kararına gerek göstermeyen alacağın likit bir alacak olduğunu, örneğin bir satım, ödünç sözleşmesine dayanan alacak isteklerinin likit bir alacak olup borçlunun bu sözleşmeler gereğince ne kadar borçlu olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, oysaki huzurdaki davada borcun sebebinin bilinmediği gibi müvekkili şirket bünyesinde davacı …’nin alacaklı olduğuna dair herhangi bir kayda rastlanmadığını, borçlunun itirazının haksızlığının itirazın yapıldığı andaki duruma göre belirlenmekte olduğunu, alacaklının icra takibinde ise borcun sebebi olarak“cari hesap alacağı” ifadesinin yer almakta olup müvekkili şirketin bu açıklamayla borcun varlığını tespit etmesinin mümkün olmadığını, sonuç olarak davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına (kötü niyet tazminatına) hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletılmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı Şirketin davadan önce iflas ettiği ve iflas kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK da teminat gösterme yükümlülüğü 84 ve 89. maddeler arasında düzenlenmiştir
HMK m. 84’te ‘teminat gösterilecek haller’ başlığı altında iki durumda davacının, davalı tarafın muhtemel yargılama giderlerini karşılayacak uygun bir teminat göstermesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu durumlardan biri de ;
Davacının daha önceden iflasına karar verilmiş, hakkında konkordato veya uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırma işlemlerinin başlatılmış bulunması; borç ödemeden aciz belgesinin varlığı gibi sebeplerle, ödeme güçlüğü içinde bulunduğunun belgelenmesidir.
Davacı müflis şirketin Bakırköy …. ATM’nin …. esas sayılı dosyasında iflasına karar verildiği ve dosyanın kesinleştiği anlaşılmıştır.
HMK m.84/1-b hükmü gereğince iflasına karar verilmiş olan bir müflisin dava açması, davacı yanında davaya müdahil olarak katılması veya takip yapması durumunda teminat göstermesi gerekecektir.
HMK m. 84 ve devamı maddelerde düzenlenen teminat, hukuki nitelik açısından HMK m. 114/1-ğ’de açıkça belirtildiği gibi bir ilk itiraz değil dava şartıdır. Dava şartları mahkeme tarafından esas hakkında incelemeye girişmeden önce araştırılır ve dava şartlarının varlığı tespit edildikten sonra esas hakkında tahkikata başlanılır. Buna göre davacının teminat yükümlülüğünün bulunup bulunmadığına mahkeme, davanın esasına girişmeden önce re’sen karar verir. Mahkeme tarafından davacının teminat yatırması gerektiğine karar verildikten sonra mahkememiz tarafından re’sen belirlenmiş olan olan teminat miktarı belirlenen kesin süre içerisinde davanın sasına girilmeden önce yatırılmak zorundadır. Aksi halde dava usulden reddedilir. Somut davadaki gibi Teminat yükümlülüğü dava şartları arasında yer aldığı için davalı tarafından ileri sürülmese bile davacı veya davaya katılan bakımından yargılama giderlerini karşılamak üzere teminat yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetilecektir. Davanın esasına girildikten sonra teminat gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmediğinin ortaya çıkması halinde bu dava şartı eksikliğinin sonradan teminat göstermek yolu ile giderilmesi mümkün olduğundan, bu eksikliği tamamlaması yani teminat göstermesi için davacıya 14/08/2020 tarihli mahkememiz ara kararıyla uygun bir kesin süre verilmiş, 1 aylık kesin süre içerisinde yatırılmamıştır. Mahkememizce belirlenen teminat gösterme yükümlülüğünün davacıya verilen kesin süre içerisinde yerine getirilmemesi nedeniyle HMK’nun 88. Maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir..
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 88. Md uyarınca dava şartı eksikliği nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 419,61 TL harçtan mahsubuna, artan 365,21 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza