Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/952 E. 2022/162 K. 18.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/952 Esas
KARAR NO : 2022/162 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin Gaziantep İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında başlatmış oldukları takibe haksız şekilde itiraz ettiklerini, takibe konu alacağın taraflar arasındaki alım satım ilişkisinden kaynaklanmakta olup mezkur alacağın ticari defter kayıtlarıyla da sabit olduğunu, müvekkili şirketin, icra takibinin dayanağı olan faturalara konu yangın malzemeleri ve sistemlerinin ithalatı ve satışını yaptığını, aynı zamanda müvekkili şirketin bu ürünleri Türkiye’ye ithal eden tek şirket olduğu gibi tek satıcısı konumunda olduğunu, bu nedenle icra takibine konu malların davalı borçlu tarafından piyasadaki başka bir şirketten temin edilebilmesinin de mümkün olmadığını, davalı borçluya takibe konu piyasa değeri 12.704,84 TL olan ürünün teslim edildiğini, davalı borçlunun, başlatılan irca takibinden önce teslim aldığı bu mallara ilişkin borcunun bir kısmını ödediğini, kalan 5.504,84 TL’yi ısrarla ödemekten kaçındığını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu bildirerek, davanın kabulü ile, borçlu tarafından yapılan itirazın 5.504,84 TL’lik bölümünün iptaline, icra takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava dilekçesinin hukuki deliller bölümünde arabuluculuk oturum tutanağı aslına dayanılmışsa da müvekkili tarafa usulüne uygun gönderilmiş arabuluculuk davet kağıdı bulunmadığını, dava dilekçesinin ekinde tebliğ edilmiş arabuluculuk anlaşma tutanağı da bulunmadığını, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirketten hiçbir alacağı bulunmadığını, davacıya müvekkili şirket tarafından yapılan tüm ödemelere ilişkin 03/02/2017 tarihli 3.500,00 TL’lik, 03/02/2017 tarihli 2.500,00 TL’lik, 03/02/2017 tarihli 2.450,00 TL’lik ve 03/04/2017 tarihli 1.254,90 TL’lik ödeme belgeleri, dekontlar ve diğer ödemelere ilişkin bilgilerin dava dosyasına sunulacağını, borçlu olmadığı halde yapılan icra takibinde müvekkili şirketin itirazının haklı olduğunu bildirerek müvekkili şirket hakkında açılmış bulunan iş bu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Gaziantep İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında … numaralı 03/02/2017 tarihli ve …. numaralı 18/07/2017 tarihli faturalardan kaynaklı toplam 12.135,98-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 22/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı şirket tarafından 24/12/2018 tarihli dilekçe ile borca, faize, yetkiye ve ferilere itiraz edilmesi üzerine 25/12/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklı vekiline tebliğ olunmadığı, yasal süre içerisinde mahkememize itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Gazikent Vergi Dairesi ve İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüklerinden taraf şirketlerin 2017 yılına ait BA/BS formları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
… Kargo Servisi A.Ş.’den …. gönderi numaralı kargonun davalı şirket adına kim tarafından teslim alındığını gösterir belgenin bir sureti celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, icra takibine konu faturalar ve davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile dava konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takibe konu faturalardan dolayı alacaklı olup olmadığı, alacağın miktarı hususlarında SMMM bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere Gaziantep … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;”… Davacı ile davalı arasında 2017 yılında ticari ilişki olduğu, davacının davalıya 12.704,83-TL bedelinde 2 adet fatura düzenlediği, davalı kayıtlarında yalnızca 7.268,80-TL’lik 1 adet fatura görüldüğü, bu faturanın BA formunda beyan edildiği, davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borcu olmadığı kanaatine varıldığı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, dosya kapsamı belgeler ve davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek ve davalı defterleri ile mukayese edilmek sureti ile takip tarihi itibariyle davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından 27/12/2021 havale tarihli rapor tanzim edilerek mahkememiz dosyasına ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişinin 27/12/2021 havale tarihli raporuna göre; “…Davacının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.504,84-TL alacaklı olduğu, takip konusu alacağın, davacının davalıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplam 12.135,98-TL fatura alacağından kaynaklandığı, davacı şirket defterleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirkete 03/02/2017 tarihinde 2.450-TL, 03/02/2017 tarihinde 3.500-TL ve 03/04/2017 tarihinde 1.250-TL olmak üzere toplam 7.200-TL ödeme yapıldığı, davacının düzenlediği 18/07/2017 tarih ve …. nolu faturaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığı, talimat Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği gibi davalının BA formunda da bu faturanın davalı yanca beyan edilmediği, bunun yanı sıra davacı şirket tarafından ihtilaf konusu 18/07/2017 tarihli ve …. no lu faturaya ilişkin irsaliye sunulmadığından mezkur fatura içerisindeki ürünlerin davalıya teslimi hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının ispata muhtaç olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememizce 27/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosya içeriğine uygun ve denetime elverişli bulunmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
4721 Sayılı TMK’nın “İspat yükü” başlıklı 6. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu ise 6100 sayılı HMK.nun 187,190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan deliller, toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Gaziantep İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporu, 27/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yangın malzemeleri ve sistemleri alım satımına dayalı ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediği ve davacı tarafından alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 27/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, davacının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 5.504,84-TL alacaklı olduğu, takip konusu alacağın, davacının davalıya düzenlemiş olduğu 2 adet toplam 12.135,98-TL fatura alacağından kaynaklandığı, davacı şirket defterleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme kapsamında davalı şirket tarafından davacı şirkete 03/02/2017 tarihinde 2.450-TL, 03/02/2017 tarihinde 3.500-TL ve 03/04/2017 tarihinde 1.250-TL olmak üzere toplam 7.200-TL ödeme yapıldığı, davacının düzenlediği 18/07/2017 tarih ve …. nolu faturaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından yapılmış bir ödeme bulunmadığı, talimat Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği gibi davalının BA formunda da bu faturanın davalı yanca beyan edilmediği, bunun yanı sıra davacı şirket tarafından ihtilaf konusu 18/07/2017 tarihli ve …. no lu faturaya ilişkin irsaliye sunulmadığından mezkur fatura içerisindeki ürünlerin davalıya teslimi hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, neticeten; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağının ispata muhtaç olduğu hususlarının tespit edildiği, davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenen 18/07/2017 tarihli …. seri numaralı 1.534 $ tutarlı faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin beyan ettiği 2017/Temmuz dönemine ait Form Ba bildirimi incelendiğinde davacı şirket tarafından düzenlenen faturaya ait mal veya hizmet alışı bildirimi bulunmadığının tespit edildiği, takibe konu fatura incelendiğinde düzenleme tarihinin elle değiştirildiği ve davacı şirket tarafından BS formlarında bu faturaya ilişkin bildirim yapılmadığı ve davacının delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla; dosya kapsamında yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporları ile davacının icra takibine dayanak yaptığı alacağın varlığını ispatlayamadığı değerlendirilerek davalı tarafça da davacının kötüniyetinin ispatı yapılamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 94,01-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 13,31 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibarıyla KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 18/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza