Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/94 E. 2021/630 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/94 Esas
KARAR NO : 2021/630

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine 13.04.2018 tarihinde Bakırköy …. İcra Müd. … E. sayılı dosyası ile Davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki gereği borçlu/ davalıya teslim edilen ancak ödemesi gerçekleştirilmeyen mallara binaen 59.076,70 TL tutarındaki alacağa ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalı/ borçlunun yetki itirazı üzerine, borçlular hakkındaki icra takibine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile devam olunduğunu, ancak Davalı/ borçlu mezkur icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak sırf alacağın tahsilini geciktirmek maksadıyla itiraz ettiğini ve bu nedenle takibin durdurulduğunu, davalı itirazında herhangi bir borcu olmadığını iddia etmiş olsa da icra takibine konu olan hukuki uyuşmazlığın , müvekkilinin davalı/ borçluya icra dosyasında mevcut bulunan 30.03.2018 tarih, … Numaralı Fatura ve …. Numaralı Sevk İrsaliyesinde de görüleceği üzere, genel toplamı 59.076,70 TL tutarında olan, satımı ve teslimi gerçekleştirilen malların bedeline ilişkin davalı tarafça bugüne değin herhangi bir ödemede bulunulmamasından kaynaklandığını, müvekkili şirkete borçlu bulunmasına rağmen takip borcuna, işletilmiş faiz ve masraflar ile tüm fer’ilerine itiraz etmesi davalı/ borçlunun haksız ve kötü niyetli olduğunu gösterir nitelikte olduğunu, başlatılan icra takibinde alacağın sabit olduğu mahkemece yapılacak yargılama neticesinde ortaya çıkacağını, bu nedenle B.çekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın iptaline, icra takibine itiraz edilmiş olduğundan %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından öne sürülen iddiaların gerçekle örtüşmediğini, davacının, müvekkilinin baskı işlerini yapan fason firma olduğunu, müvekkilin kendisine iş vermekte ve davacının da işi yaparak hizmet bedelini aldığını, burada sözüm ona kalıp satmış gibi kendisini gösterip alacak iddiasında bulunulduğunu, müvekkilinin baskı işi vermeyince davacı baskı kalıplarını sanki müvekkiline satmış gibi göstermek ve bu şekilde alacak talep etmek için hileli şekilde müvekkilin firma adresine gelerek müvekkili firmada yetkili olmayan vasıfsız elemanını kandırdığını, olmayan ve teslim edilmeyen mallara ilişkin düzenlediği sevk irsaliyesini müvekkilin çalışanı … ‘e sanki teslim etmiş gibi imzalattığını, faturaya konu malların hiçbir şekilde müvekkiline teslim edilmediğini, taraflar arasında bir kalıp alım satım ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Büyükçekmece … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı … Moda şirketi aleyhine 59.076,70-TL (fatura) asıl alacak, 243,59-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.320,29-TL alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık (%10,75 ) ticari temerrüt faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir ….’nun 19/02/2021 tarihli raporunda özetle; Her ne kadar davacı … firması 2018 yılı defterlerini ibraz etmese de BA-BS formlarında davaya konu fatura bedeli KDV hariç 50.065,-TL’nin vergi dairesine beyan edilmesi, ayrıca 2020 yılı defter kayıtlarında 331 ORTAKLARA BORÇLAR Hesabına virman yapılması, 2018 yılına ait yevmiye maddesinin düzeltme kaydının yapılması, muhasebe kayıtlarının 2018 yılı defterlerinde yapıldığının kabul edilebileceği, ancak 2018 yılı defterlerinin incelenmesiyle netlik kazanacağı, Davalı … firması cari hesap dökümünde dava konusu 30.03.2018 tarihli 59.320.29 TL tutarındaki fatura aslını dava tarihinden sonra 02.05.2018 tarihinde Bakırköy …. Noterliğinden çekilen ihtarname ekinde iade ettiği için muhasebe kayıtlarında yer almadığı, dolayısıyla borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir.
Tarafların iddiaları doğrultusunda deliller toplanıp taraf defterleri üzerinde mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Toplanan delillere göre davacının uyuşmazlık konusu faturaya dair vergi dairesine KDV hariç 50.065,00 TL bildirimde bulunduğu, uyuşmazlık konusu faturanın davalı çalışanı … tarafından teslim alındığı, davalı beyanından dava dışı …’in davalı çalışanı olduğu, Yargıtay kararlarına göre sigortalı çalışana fatura tesliminin yeterli olduğu, bu haliyle faturanın şirket yetkilisine tebliğ edilmediği iddiasının yerinde olmadığı, ayrıca davalının faturaya davadan sonra itiraz ettiği yani diğer bir deyişle süresinde itiraz etmediği anlaşılmıştır.
Gelinen aşamada faturaya konu malların davalıya teslim edildiği hususunda davacını iddiasını ispatladığı anlaşılmakla artı faturaya konu bedelin davalı tarafından ödendiği hususunun ispatlanması gerekmekte olup, davalı tarafından bu konuda kanuni delil ileri sürülemediği, davacının hala davalıdan 59.076,70 TL alacaklı olduğu, icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediği bu sebeple işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı fakat alacağın likit olduğu, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, reddedilen kısma ilişkin davalı tarafından davacının kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olarak 59.076,70 -TL üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren ticari faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.035,53-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.058,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.977,13-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 1.314,58-TL’sinin davalıdan tahsili ile geri kalan 5,42-TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.479,97-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın ret oranı dikkate alınarak tayin ve takdir olunan 243,59-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 1.058,40-TL peşin harç, 890,10 -TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.992,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.984,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere DAVALI VEKİLİNİN yüzüne karşı, davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza