Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/911 E. 2020/533 K. 09.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/911
KARAR NO : 2020/533

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2015
KARAR TARİHİ : 09/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ,uzun yıllardır ticari hayatta faaliyet göstermekte olduğunu bu faaliyetlerini sürdürebilmek için , davalı …. Üretim Aş’den Mayıs 2010 Aralık 2011 tarihleri arasında elektrik hizmeti satın aldığını, davalı elektrik şirketinin ,davalının, müvekkili şirkete sağladığı elektrik hizmeti için her ay fatura düzenlediğini ancak faturalarda , elektrik tüketim bedelinin haricinde , herhangi bir hizmet karşılığı olmayan ”kayıp -Kaçak Elektrik Bedelleri” , ”Dağıtım Bedeli” ,”İletim Sistemlerini Kullanma Bedeli” ve ”Parekende Satış Hizmet (Sayaç Okuma) Bedeli” gibi bedelleri haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiğini, bu husularda davalı şirketin müvekkili şirketten haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiği bu bedellerin tam ve kesin olarak tespit edilebilmesi için , davalı elektrik şirketinin kayıtlarının mutlaka incelenmesi gerektiğini , kayıp kaçak elektrik bedellerinin, 01/01/2011 tarihinden önceki elektrik faturalarında ” Perakende satış (aktif enerji) bedeli” içerisinde yer aldığı ve bu şekilde başka adlar altında abonelerden tahsil edildiği EPDK tarafından yapılan basın açıklamasında da ifade edildiğini, talep ettikleri kayıp kaçak elektrik bedelleri, 2003 yılından itibaren, borcunu zamanında ödeyen ve dürüst bir abone olan müvekkili şirketten başka adlar altında tahsil ettiğini, bu bedellerin 2011 yılına kadarki faturalarda ve 2011 yılından sonraki bazı faturalarda ayrı bir kalem olarak gösterilmediğini ve ” parekende satış (aktif enerji) bedeli” gibi başka kalemler içerisine dahil edilerek tahsil edildiğini,tüketicilerin ödediği kayıp kaçak bedellerini görmelerini engellemek ve hak aramalarının önüne geçebilmek için , 2011 yılından sonraki dönemlerde elektrik şirketlerinin faturalardan kayıp-kaçak bedeli kalemlerini kaldırması, bir çok basın ve yayın organında da haber olduğunu, elektrik faturalarından kayıp-kaçak bölümünün çıkarılması, bu bedelin tahsil edilmediği anlamına gelmediğini, aboneler faturalarda göremese de kayıp kaçak elektrik bedellerini ödemeye devam ettiğini , bu husus davalı elektrik şirketi tarafından da kabul edildiğini, ancak bu uygulama hukuka ve yasalara aykırı olduğunu , birçok Yargıtay kararında da belirtildiğini, müvekkili şirketin dürüst bir tacir ve tüketici olarak bugüne kadar bütün elektrik faturalarını zamanında ve tam olarak ödendiğini, bu nedenle , herhangi bir hizmet karşılığı olmadığı açıkça belli olan , kötü niyetli diğer kullanıcıların kaçak elektrik kullanım bedelleri ile elektrik dağıtım firmalarının ağır ihmal ve kusurları ile alt ve üst yapı eksikliklerinden kaynaklanan kayıp elektrik bedellerinin müvekkili şirket gibi dürüst abonelere yansıtılmasının kabul edilemez bir durum olduğunu, kayıp elektrik bedeli , elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp bedel anlamına geldiğini, bu kaybın önlenmesi için gerekli teknik alt ve üst yapı hizmetlerinin yapılması davalı elektrik şirketinin sorumluluğunda olduğunu, aynı şekilde kaçak elektik bedeli, kötü niyetli kullanıcılar tarafından herhangi bir bedel ödenmeksizin ve sayaçtan geçirilmeksizin kullanılan elektrik bedeli olduğunu, elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem almak ve hırsızı takip edip bedeli ondan tahsil etmek yine enerji dağıtan davalı şirkete ait olduğunu, davalı elektrik şirketi tarafından müvekkili şirketten tahsil edilen kayıp/kaçak elektrik bedelleri herhangi bir hizmetin karşılığı olmayıp, müvekkili şirketin hiçbir şekilde kullanmadığı bu elektrik bedellerinin müvekkili şirketten tahsil edilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kullanılan kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek Anayasa’ya ve Borçlar Kanununa aykırı olduğu gibi, hukuk devleti ve adalet düşüncesi ile de bağdaşmadığını, davalı elektrik şirketinin müvekkili şirkete gönderdiği elektrik faturalarında , elektrik tüketim bedelinin haricinde tahsil ettiği ”Kayıp-Kaçak Elektrik Bedelleri” ile ”Dağıtım Bedeli” , ”Perakende Satış Hizmet Bedeli” ve ”İletim Bedeli” gibi bedelleri, iş bu dava ile talep ettiklerini, sonuç olarak …. Üretim Aş.’nin Mayıs 2010-Aralık 2011 tarihleri arasında davacı şirketten haksız olarak tahsil ettiği bedellerin iadesi için kayıp-kaçak elektrik bedeli için 2.000,00 TL, dağıtım bedeli için 500,00 TL iletim bedeli için 500,00 TL ve perakende satış hizmet (sayaç okuma) bedeli için 500,00 TL olmak üzere toplamda şimdilik 3.500,00TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans (reeskont) faizi ile davalı …. Üretim Aş.’den alınarak davacı şirkete verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunma hakkının bulunmadığını, davanın …. Dağıtım Aş’ye ihbarını talep ettiklerini, davacının hiç bir delile dayanmadığını, davacının sadece müvekkili şirket tarafından kesildiği belirttiği faturalara dayanmakla , bu fatura bedellerini ödendiğine dair herhangi bir makbuz ve dekont sunmadığını, davacının bu bedelleri ödediğini ispat eder belge sunmadığını, ayrıca davacı tarafın bir tacir olmakla , dava konusu ettiği her belgeyi delil olarak sunmakla yükümlü olduğunu , müvekkili şirketin elektrik dağıtım şirketi olmayıp, özel sektör mensubu bir elektrik satış şirketi olduğunu, bu nedenle kendi adına tahsil etmediği kayıp kaçak , sayaç okuma ve sait bedellerin müvekkilinden talep ve tahsil edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin , elektrik satmak üzere kurulmuş özel bir tüzel kişilik olduğunu, kâr amacı ile bu işi yapmakta olduğunu ve sadece elektriğin net bedelini kendisi için tahsil ettiğini, müvekkili, kayıp-kaçak ve sair yan bedeller olarak tahsil ettiği bedellerin alacaklısı olmadığını, ve bu bedeller kendi uhdesinde kalmadığını, müvekkili şirketin elektrik satması nedeni ile elektrik bedeli ile elektrik tüketicisinden toplanması mevzuat gereği olan bir tutarın sadece tahsilatçısı konumunda olduğunu, bu bedelleri mevzuat gereği dağıtım şrketleri olan … , …, .. , … , …, …. adına toplamakta olduğunu ve topladıktan sonra da bu kurumlara intikal ettirmekte olduğunu, bu itibarla bugüne değin kayıp-kaçak bedeli olarak tahsil ettikleri tutarları kendi adına tahsil etmediğinden bu kurumlara intikal ettirdiğinden iade etmesinin mümkün olmadığını, somut olayda müvekkili davacıdan tahsili ettiği kayıp kaçak bedellerini ilgili dağıtım şirketi olan … Elektrik Dağıtım Aş’ye ödemiş bulunduğunu, bu ödemelere ilişkin dekontlar ve …. Elektrik Dağıtım Aş. Faturaları delil listesinde sunduklarını, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedeli mevzuat gereğince ve kapsamında tahsil edilmekte olduğunu, keyfi bir uygulama olmadığını, kayıp kaçak bedeli, elektrik sistem altyapı ve iletimi esnasında doğan kayıpların telafisi anlamına geldiğini, kayıp kaçak bedeli 2011 yılı itibariyle tanımlanmakta ve belirlenmekte olan bir bedel olmadığını, bu bedel 2011 yılı öncesinde de perakende satış lisanslarına da sahip olan dağıtım şirketinden elektrik satın alan tüketicilere aktif enerji bedeli içerisinde tahakkuk ettirilen bir bedel olduğunu , davacının dayanak yaptığı kararlar kanun maddesi olmadığı gibi içtihadı birleştirici bir niteliği de haiz olmadığını, davacının faiz talep etme hakkı hukuken bulunmadığını, davacının tacir olup, söz konusu faturalara yasal süresi içinde itiraz etmemiş , fatura ve içeriğini kabul ettiğini, davacı aldığı hizmetlerin bedeli ödemekle yükümlü olduğunu, sonuç olarak davanın yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 14/12/2015 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih …. esas, ….karar sayılı kararı ve … Hukuk Dairesinin kararları doğrultusunda EPDK kararlarına dayanarak dava konusu yapılan kayıp kaçak, dağıtım, parekende satış hizmet, sayaç okume bedelleri ile ilgili açılan ve davam eden davalardan 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu 17 geçici 19 ve 20 maddelerinin somut olaya uygulanması bakımından ve dosya kapsamında uyuşmazlığın teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile elektrik mühendisi dışında hukukçu ve SMM’den oluşan kuruldan rapor alındığı, oysa ki konunun uzmanı elektrik elektronik mühendislerinden oluşacak 3 kişilik kuruldan rapor alınması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce …. esas numarası alarak yargılamaya devam edilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, elektrik elektronik mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasının bozma nedeni olmasına karşın EPDK kararları ve anayasa mahkemesinin kararı da dikkate alınarak karar tesisine yer olmadığına karar verilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin …. esas ve …. karar sayılı ilamı ile bu kararımız da bozulmuştur.
Mahkememizce …. esas alan eldeki dosyada bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, davalı tarafça davacı adına mükerrer alındığı iddia edilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım perakende sözleşmesi hizmet sayaç okuma ve iletim bedellerinin istirdat davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından dosya kapsamı ve belgeler değerlendirilerek alınan elektrik mühendislerinden oluşan üçlü bilirkişi heyetinden alınan rapor neticesinde Yargıtay ilamı da dikkate alınarak hükme esas alınan 10/07/2020 tarihli rapor gereğince;
Davanın, ilgili faturalar dönemlerinde kullanılan enerji bedeli ile birlikte ödenen kayıp/kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli ve perakende satış hizmet bedelinin iadesi ile ilgili olduğu,
Davacı tarafın davalıdan iadesini talep ettiği kayıp/kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, aktif enerji kwh birim fiyatları ile beraber … tarafından belirlenerek internet sayfasında yayınlanmakta ve ilgili tarifelerin enerji dağıtım şirketleri tarafından uygulandığını,
Dava dosyasında mevcut olan ve davanın tarafları arasında yapılmış bulunan “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi”incelendiğinde, davacının davalıdan elektrik aldığı tarife grubunun “Diğer Dağıtım Sistemi Kullanıcıları-Ayrıştırılmış Tek Terim-Tek Zamanlı-Ticarethane” olduğu ve davalının bu tarife grubuna uygulayacağı Enerji Satış Fiyatı üzerinden %36 indirim uygulayacağı, bu fiyatın faturalamaya esas fiyatı oluşturacağı, bu fiyatta ….’ın belirlediği Sistem Kullanım Bedeli, TRK payı, EEF, BTV, KDV ve diğer ferilerin ayrıca ilave edileceğinin belirtilmiş olduğu,
Davalının 2010 yılı için davacıya düzenlemiş olduğu faturalarda aktif enerji tarife birim fiyatı =(kayıp kaçak kwh fiyatı 0.027083 TL/kwh satış fiyatı 0,187797 TL/kwh)=0,21488 TL/kwh iken, o dönem tek kalemde geçen toplam bu fiyat üzerinden sözleşmede belirtildiği %36 oranında indirim uygulandığında (0,21488 TL/kwh-(0,21488 TL/kwh*%36)=0,137523 TL/kwh fiyatının davacıya 2010 yılı için tüm faturalarda uygulandığının görüldüğü,
2010 yılı içinde aktif enerji bedelinin bir parçası olan ve ayrıştırılmamış bulunan olan kayıp/kaçak bedelinin 2010 yılı faturalarında %36 indirimi ile beraber aktif enerji bedeli adı içinde tahakkuk ettirilip tahsil edildiği, sonrasında 2011 yılında aktif enerji bedeli içinden kendi birim fiyatı ile ayrıştırılan kayıp/kaçak bedelinin faturalarda ayrı bir kalem olarak tahakkuk ettirilip tahsil edilmesinin yanı sıra, yeni aktif enerji bedeli birim fiyatı içine kayıp/kaçak bedelinin de eklenip sözleşme gereği %36 indirim de uygulanmak suretiyle aktif enerji birim fiyatı olarak (aktif enerji birim fiyatı+kayıp/kaçak bedeli birim fiyatı) toplamının baz alınarak hesaplama yapıldığı, bu sebeple de 2011 yılında tahsiledilmiş kayıp/kaçak bedelinin ayrıca %36 indirim uygulanarak bir kez daha (mükerrer) tahsil edildiğinin anlaşıldığı,
2010 yılı içindeki faturalarda mevcut dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli ve o dönem aktif enerji bedeli içinde alınmış kayıp/kaçak bedelinin hesaplamalarında bir hata bulunmadığı, buradaki tahakkuk/tahsilat durumlarının, yayınlanmış birim fyatlar, yönetmelik ve taraflar arasında yapılmış sözleşme açısından uygun olduğu,
2011 yılı içindeki faturalarda mevcut dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli, sayaç okuma bedeli ve kayıp/kaçak bedelinin hesaplamalarında bir hata bulunmadığı, bu kalemlere ilişkin tahakkuk /tahsilat durumlarının; yayınlanmış birim fiyatlar, yönetmelik ve taraflar arasında yapılmış sözleşme açısından uygun olduğu, ancak aktif enerji kullanım bedeli hesaplanırken aktif enerji kullanım bedeli birim fiyatı içinde kayıp/kaçak bedeli birim fiyatı da eklenmek (sözleşme gereği buna indirim de uygulanmak) suretiyle kayıp/kaçak bedelinin bir kez daha ve de %36 indirim uygulanmış hali ile toplam 44.010.58 TL fazladan faturalandırıp tahsil edildiği anlaşılmakla;
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde en son hükme esas alınan 10/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacının mükerrer kayıp kaçak bedelinin 44.010.58 TL olarak tespit edildiği bildirilmiş olup, aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin tüm taleplerin reddine karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davaya konu mükerrer tahsil olunan kaçak elektrik kullanımı bedeli olan 44.010,58 TL nin 3.500,00 TL sinin dava tarihinden 40.510,58 TL sinin ıslah tarihi olan 28.12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin tüm istemlerin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.006,36 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 59,78 TL harç ile 4.674,00 TL harçtan mahsubuna, artan 1.727,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 59,78 TL peşin harç ile 4.674,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.521,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 24.524,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.475,00TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 558,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davalı tarafından yapılan tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.714,10TL yargılama giderinden davanın red miktarı dikkate alınarak 1.438,41 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 341 ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraflar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim ….
¸e-imza