Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/908 E. 2021/635 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/908 Esas
KARAR NO : 2021/635

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirket ile arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin alacağını davalı şirketten tahsil edememesi ve davalı şirketin borcunu ödememesi sebebiyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, düzenlenen cari hesap formunda kapanış kaydı olarak belirtilen 28.112,72-TL alacak miktarı üzerinden dava konusu icra takibinin başlandığını, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı haksız ve mesnetsiz itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, borçlunun takibe itirazının ve müvekkili şirkete borcu bulunmadığı iddiasının yargılamayı uzatmaya matuf, soyut bir iddia olduğunu, bu nedenle icra takibine yapılan itirazın iptaline, icra takibine itiraz edilmiş olduğundan %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin devamına karar verilmesini talep edebilmek için önce itirazın iptalini istemek gerektiğini, itirazın iptali talep edilmeden takibin devamı istenmesinin mümkün olmayacağından dava dilekçesinin reddine karar verilmesini, icra takibinin 19/09/2017 tarihinde açıldığını, 28/09/2017 tarihi itibariyle takibin durdurulduğunu, İİK 67. Maddesi hükmüne göre takip talebine itiraz eden alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat sureti ile itirazın iptalini dava edebilir hükmü bulunduğunu, müvekkili şirketin davacı tarafından zarara uğratıldığını, davacı şirketin müvekkiline işlem yaparak fatura düzenlediği kumaş apre muamelesinde ayıp bulunduğunu, aynı kumaşların müvekkili şirket tarafından başka şirketlerden tedarik edilmek zorunda kaldığını, bu hususun davacı tarafa bildirildiğini, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı … Tekstil şirketi aleyhine 28.112,72-TL cari hesap alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık (% 9,75 ) ticari reeskont faizi ve faizin %5 gider vergisi(BSMV) ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir …’ın 10/12/2020 tarihli raporunda özetle; a) Davacı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 gereğinde mevcut haliyle davacının ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu; kanaatine varıldığında takdirin mahkemede olduğunu, davalı tarafın defterlerinin, sair vesaikin, muhasebe kayıtlarının 6102 Say. TTK. m. 64,65,66 ve 82. Mad. VUK. m. 220-226,229,230,231,232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği, HMK. m. 222 sahibi lehine delil niteliğinin taşıdığı tespit edildiği, İcra takibinde sunulan itiraz dilekçesinde, davalının hiçbir borcu bulunmadığını, davacının davalının kumaşlarına zarar verdiğini beyan ettiğinin görüldüğü, Davaya cevap dilekçesinde de, Davacı şirketin teslim ettiği kumaşların ayıplı olması sebebiyle, davalı tarafından başka şirketlerden tedarik etmek zorunda kalındığını beyan ettiği, Davalı tarafın Ticari Defter ve Belgeleri incelendiğinde, Davacı yana 16.430,19 TL Borcu olduğu tespit edildiği, dosya münderecatında, kumaşların ayıplı kusurlu olduğuna dair davacı şirkete gönderilen ihtarname olmadığı, 13.10.2016 tarihli 761107 numaralı 12.115,18 TL’lik faturanın Sevk İrsaliyeleri incelnmiş olup; …, 691671, … ve … numaralı, 31.12.2016 tarihli 20,65 TL’lik faturanın … numaralı Sevk İrsaliyelerinde teslim eden ve teslim alanın imzasının mevcut olduğu tespit edildiği, 13.10.2016 tarihli … numaralı 12.115,18 TL’lik ve 31.12.2016 tarihli 20,65 TL’lik faturalara karşı yapılan bir itiraz bulunmadığı, noter ve başkaca yollarla faturanın kabul edilmediğine dair davalı tarafından davacı yana gönderilen bir bildirim dosyada mevcut olmadığı, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların FORM BS (Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile davacı tarafından ilgili vergi dairesine kanuni süre içinde beyan edildiğinin tespit edildiği, davacı tarafından davalıya kesilen faturaların, FORM BA (Mal ve Hizmet Alışlarına İlişkin Bildirim Formu) Beyanı ile davalı tarfından ilgili vergi dairesine “13.10.2016 tarihli 761107 numaralı 12.115,18 TL’lik” fatura hariç kanuni süre içinde beyan edildiği tespit edildiği, Tarafların Ekim / 2016 Yılı BA/BS Beyanlarının; davacı 5 adet fatura, 23.080,00 TL ve Davalı 4 adet fatura, 12.741,00 TL olarak beyan ettiği aradaki farkın 13.10.2016 tarihli 761107 numaralı 12.115,18 TL’lik fatura olduğunun tespit edildiği, davacı ve davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelendiğinde, Davacı …. Fantezi Kumaş İmal. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin; hesap ekstresi, resmi defter ve belgeleri karşılıklı olarak incelendiğinde, Davalı …. San. ve Tic. A.Ş.’den düzenlemiş olduğu faturalar karşılığında cari hesaba dayalı olarak, İcra Takip tarihi olan 19.09.2017 itibariyle 28.243,70 TL Alacağı olduğu fakat, taleple bağlı kalınarak 28.112,72 TL ANA PARA ALACAĞI olabileceğinin tespit edildiği, davacı alacağının kabulü halinde, Taleple bağlı kalınarak Davacının Davalıdan 19.09.2017 Takip Tarihi itibariyle 28.112,72 TL ASIL ALACAK alacağı olduğu, Davacı, İşlemiş Faiz Talebinde bulunmadığından dolayı “0” -sıfır- TL Faiz Alacağı olabileceği, 19.09.2017 takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9,75 (ticari değişen oranlarda) faiz talep ettiği, 3095 sayılı Kan.Tacirler arasında faiz oranı olması nedeniyle uygun olduğu, değişen oranlarda uygulanması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde, ayıba ilişkin iddiada ise ispat yükü davalı üzerinde olup, taraf delilleri ve iddiaları buna göre değerlendirilmiştir.
İddialar doğrultusunda alacak iddiasına ilişkin mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, yapılan inceleme neticesinde, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 28.112,72 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise 16.430,19 TL davalının davacıya borçlu olduğu, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması ve defterlerin uyuşmaması, ayrıca 12.115,18 TL’lik faturanın BA formlarında bulunmamaması, aradaki farkın davacı tarafından yasal delille ile ispatlanması gerektiği dikkate alınarak davalı defterlerindeki kayıtlara mahkememizce itibar edilmiştir.
Davalı tarafından her ne kadar ayıp iddiasında bulunulmuş ise de, söz konusu ayıba dair ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispatlayamadığı gibi, zarar olgusunu ispatlayamadığından bu iddiaya mahkememizce itibar edilmemiş, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği, asıl alacağın 16.430,19 TL olduğu, bu kısma denk gelen alacağın likit olduğu, reddedilen kısma dair davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 16.430,19-TL üzerinden DEVAMINA,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren TİCARİ faiz İŞLETİLMESİNE,
-Hüküm altına alınan alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.122,35-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 339,54-TL harcın mahsubu ile bakiye 782,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak 771,40-TL’sinin davalıdan tahsili ile geri kalan 548,60-TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 339,54-TL peşin harç, 874,00-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.257,94-TL yargılama giderinin davanın kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan 735,14-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı, (DAVALI VEKİLİ E – DURUŞMA İLE) verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza