Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/900 E. 2021/434 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/900 Esas
KARAR NO : 2021/434

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin her çeşit mermer alım satım toptan ve parakende, imalat, ihracat ithalat işleri vb. alanlarda faaliyet göstermekte olup davalı şirkete ürün satışı yaptığını, malları teslim ettiğini ve faturalandırdığını, davalı şirketin ise davaya konu 18.924,48 TL tutarlı faturaları ödemediğini, müvekkili şirketin, alacağın tahsilini teminen cari hesap bakiyesi olan 18.924,48 -TL asıl alacak tutarı üzerinden davalı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini ve borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalı şirketin itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün …. E. sayılı dosyasında davalı borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine süresinde itiraz edildiğini, davaya konu faturaların karşılığının olmadığını ve borcun bulunmadığına ilişkin olarak faturanın müvekkiline gönderildiği tarihten itibaren yasal 8 günlük süre içinde davacıya iade edildiğini, taraflar arasında Bayilik ve Konsinye Ürün Sözleşmesi imzalandığını, bu ticari faaliyet ile satışlar karşılığında müvekkiline belli haklar tanındığını, 1 yıl içerisinde davacıdan alınan ve teslim edilen teşhir ürünlerinin toplam metretülü olan 54.41 mt’ün 4 katı tutarında malzeme alınması halinde iş bu ürünlerin bedelsiz olarak bırakılacağının beyan ve taahhüt edildiğini, 1 yıl içinde 130 mt’den yani 4 katından fazla ürün alımı yaptıklarını, açılan davanın kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20den aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Bilirkişi ücretinin yatırılması noktasında davacıya açık, anlaşılır ve sonuçlarını belirtir şekilde kesin süre verilmesine rağmen davacı tarafından bilirkişi ücreti yatırılmaması ve inceleme günü itibariyle defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulmuştur. Gelinen aşamada miktar itibariyle davacının iddiasını yasal delillerle ispat etmesi gerekmekte olup buna ilişkin delil de sunamadığı ve ayrıca yemin deliline de dayanmadığı, ayrıca takipte davacının kötü niyetinin ispatlanamadığı dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davanın şartları oluşmayan kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30-TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubuna, bakiye kalan 14,90-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
7-Gider avansından artan olması halinde karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilgili tarafa İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.12/04/2021
12/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza