Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/887 E. 2020/993 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/887 Esas
KARAR NO : 2020/993

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 25/10/2019 tarihinde keşidecisi … olan, 15/04/2016 tanzim ve 20/03/2017 vade tarihli 15.000,00 USD bedelli bonoya dayalı olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili ve … aleyhine kambiyo senetlerine mahsusu takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, alacaklı olduğunu iddia eden davalının kendisine ait olmadığını bildirmesine rağmen kötü niyetli olarak ve hatta suç işleyerek müvekkiline ait bonoyla icra takibi başlattığını, ve müvekkili ile dava dışı …’dan haksız yere para tahsil etmeye teşebbüs ettiğini, anılan takibe dayalı bononun davalıya ait olmaması ve müvekkilinin de davalıya hiçbir şekilde borcu olmaması sebebiyle bu durumun tespit edilmesi ve davalının elindeki senedin müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, dava konusu bononun müvekkiline ait olup tahsil edilmesi için dava dışı ….’a teslim edilmiş ve haksız şekilde davalının eline geçtiğini, yapılan araştırma sonucunda dava dışı avukat ….’ın yıllardır müvekkilinden 300.000,00 TL para almış olmasına rağmen hiçbir işini yapmadığını ve müvekkilini sürekli oyalayarak işlerini yapıyormuş gibi göründüğünün ortaya çıktığını, müvekkiline ait senetlerin iadesini sağlayabilmek adına Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı dosya üzerinden suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, dava konusu bononun müvekkilinin rızasına aykırı olarak tedavüle çıkarıldığını, dava konusu 15.000 USD bedelli ve … tarafından keşide edilmiş bononun müvekkiline ait olduğunu, ve tahsil edilmesi için dava dışı Avukat ….’a teslim edildiğini, …adlı şahıs tarafından güveni kötüye kulanma suçu işlemek suretiyle gerçek hak sahibi müvekkilinin rızası hilafına senedin tedavüle çıkarılmasının söz konusu olduğunu, dava konusu bononun mülkiyetinin davalı …’a ait olmadığını ve davalı ile müvekkili arasında hiçbir ilişki bulunmadığını bildirerek, öncelikle davalı tarafından açılmış olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi kapsamında müvekkili tarafından ödenecek paranın huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren davalıya ödenmemesi hakkında tedbir kararı verilmesine, bono keşidecisi dava dışı …’a bildirim yapılarak kendisinin anılan icra dosyasına ve iş bu dava sonuçlanıncaya kadar iyi niyetli olarak ödeme yapmaktan men edilmesine, müvekkilinin, keşidecisi … ve lehdarı kendisi olan 15/04/2016 tanzim ve 20/03/2017 vade tarihli 15.000 USD bedelli bono sebebiyle davalıya 15.000 USD asıl ve 2.299,66 USD faiz borcu ile 45 USD bono komisyonu borcu olmadığının tespitine, anılan bononun haklı bir sebebi istinaden davalıda bulunmadığının tespitine, anılan bononun müvekkiline iadesine, anılan haksız takibin iptaline, davalı hakkında dava konusu tespit tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil cevap dilekçesi ve beyanlarında, davacı haksız ve mesnetsiz itirazları ile kendisine ciro yolu ile geçen senedini ödemek istemediğini, davacının senedi dava dilekçesinde de açıkça belirtmiş olduğu gibi kendisinin ciro ettiğini, avukatına ciro ederek tahsil amacıyla verdiğini söylemesinin gerçekleri yansıtmadığını, amacının borcu ödenmemek amacıyla düzenlemeler yaptığını, hiçbir kimsenin avukatına tahsil için verdiği senedi cirolamayacağını bu durumun hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığının açık olduğunu, amacının uydurma nedenlerle ödeme yapmaktan kaçınma olduğunu, davacının tüm ifadelerinde avukatı ….’dan bahsettiğini ancak onun hakkında da bir dava açmadığını, bu durumun beraber hareket ettiklerini gösterdiğini, davacının ve borçlu …’ın adresini bulmak için uzun uğraşlar verdiği için geç takibe geçildiğini, senedin tarafına beyaz ciro yolu ile geçmiş bir senet olduğunu, senedin üzerinde nakden ibaresinin yazılı olduğunu, senedin üzerindeki bilgileri davacının kendisinin yazdırdığını hatta izahata bile gerek olmadığını bildirerek, tedbirin kaldırılmasına ve davanını reddi ile lehine tazminatı hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, icra takibine konu bonoya dayalı İİK 72 maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasında tartışmalı olan husus ise davaya ve takibe esas bonodan davacının sorumlu olup olmadığı, davalıların mirasın reddedilip edilmediği, edilmemişse miktarının ne olduğu, taraflar lehine tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Usulünce duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası kapsamına göre borçlunun dosyamız davacılarının alacaklısının dosyamız davalısı, 15.000,00 USD bedelli bonoya dayalı takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama esnasında davalı … ölmekle mirasçıları davaya dahil edilmiş, davalı … İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasın gerçek reddi konulu dava açmışlar, açılan davanın kabulüne karar verilip mirasın reddine karar verilmiştir. Diğer mirasçı …. ise alacağını talep etmediğini bildirmiştir.
Mirasçıların sorumluluğu TMK madde 641’de düzenlenmekle; 4721 sayılı TMK’nun 641 “Mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar” ve BK’nun 142.”alacaklı müteselsil borçluların cümlesinden veya birinden borcun tamamen veya kısman edasını istemekte muhayyerdir” maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk kuralları gereği, alacaklının borçlunun mirasçılarından biri veya tamamı aleyhine icra takibi yapabilir. Miras bırakanın borçlarından dolayı mirasçıların müteselsil ve şahsi sorumlulukları vardır. Bu sorumluluk mirasın açılması anında başlar. Ancak alacaklının mirasçı aleyhine talepte bulunabilmesi kanunda mirasın reddi için tanının süre içerisinde mirasçı tarafından mirasın reddedilmesine bağlıdır. Müteselsil sorumluluk ilkesinin sonucu olarak her mirasçı miras bırakanın borcunun tamamından sorumludur. Alacaklı isterse mirasçıların hepsinden, isterse içlerinden sadece birinden veya birkaçından alacağının tamamını talep ve tahsil edebilir. Şahsi sorumluluk esası gereği olarak da mirasçılar miras bırakanın borçlarından sadece tereke malları ile değil; kendi şahsi malvarlıkları ile de sorumludurlar. .
İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü takip alacaklısına aittir. Bu konuda istisnai nitelikte iddiada bulunan davalının bu iddiasını ispatlayacak yazılı belgeleri öncelikle HMK 288 ve devamı maddeleri gereği ortaya koyması gerekir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine icra takibine konu edilen bono nedeniyle bedelsiz olması nedeniyle dava açılmış olup davalının yargılama esnasında ölmesi davalı mirasçının hukuken reddi ile diğer mirasçının kabulü karşısında davacının eldeki borçtan sorumluluğu kalmamakla, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu bono sebebi ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Lakin, dosya kapsamı incelendiğinde; davalının mirasçılarının kötüniyetinden bahsedilemeyeceğinden taraflar yararına kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı kanaati oluşmuş aşağıdaki şekilde hüküm verilmişti
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip ve dayanağına göre bonoya dayalı olarak davacının borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 6.860,07 TL karar ve ilam harcından davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.715,02 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.145,05 TL’nin davalı mirasçısından tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 13.490,00 TL ücreti vekaletin davalı mirasçısından tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafça yapılan 1.715,02 peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 130,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.889,92 TL’nin davalı mirasçısından tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza